Irak askeri güçleri ile İran destekli Haşti Şabi güçleri Kerkük'e yönelik saldırıları ile kenti iki günde ele geçirmişti. Barzani'nin peşmergeleri ise kaçarak canlarını kurtardı. Özetle, Barzani ve güçleri iki gün içinde darmadağın oldu.

Kerkük'ün ele geçirilmesinden sonra kentte Peşmerge izleri de silinmeye başladı. Kerkük Kalesi'ne Irak ve Türkmen bayrakları yan yana asıldı. Irak Hükümet sözcüsü daha da ileri giden bir konuşma yaparak "Erbil'i bile bir gün içinde ele geçirebiliriz" diyerek Barzani'ye gözdağı vermeye çalıştı.

Kerkük'te Peşmerge izinin silinmeye başlaması ile Kerkük'te yaşayan soydaşlarımız Türkmenler sokaklara taşarak adeta bayram yaşamaya başladı.

Irak Petrol Bakanlığı, Kerkük'teki tüm petrol sahalarının merkezi yönetimin kontrolüne geçtiğini belirtiyor.

Bakanlık Sözcüsü Asım Cihad, yaptığı açıklamada, "Kerkük'teki tüm petrol kuyuları ve tesisleri bakanlığımızın kontrolü altına girdi" dedi.

Cihad, söz konusu petrol kuyuları ve tesislerde görev yapacak yönetici ve teknik personelin atamasının da bir an önce yapılacağını sözlerine ekledi.

Irak'ın kuzeyindeki Peşmerge güçleri, IŞİD'in 2014'teki saldırıları sırasında Kerkük'teki petrol kuyularını ele geçirmişti.

Kerkük'ün ele geçirilmesi üzerine Amerika "Biz Irak Hükümeti ile Barzani'ye aynı mesafedeyiz. Konu barışçıl yollarda çözülmelidir"açıklaması yapıyor.

Almanya daha önce Barzani'nin peşmergelerine gönderdiği silahları artık göndermeyeceğini açıkladı.

Barzani'nin inatla referandum yapmasından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım "Elindekileri de kaybedecek" demişlerdi. Bugün gelinen noktaya baktığımızda Barzani'nin elindekileri kaybetmeye başladığını da görmekteyiz.

Konu hiç kuşkusuz bu kadarla da sınırlı kalmayacak.

Irak ordusunun Kerkük'ü ele geçirmesinden sonra Barzani'ye bağlı peşmergeler kaçmaya başladığında bölgede yaşayan Kürt sivillerce taşlandı. Bugüne kadar "Kürtleri koruyoruz ve tek temsilcisiyiz" diyen Barzani'nin ve peşmergelerin ortadan kaybolması Kürtleri de hayal kırıklığına uğratmış görünüyor.

Özetleyecek olursak Barzani'nin artık Kürtlerin desteğini kolayca sağlaması da mümkün olmayacak.

Özellikle altını çizerek sizlerle paylaşmak istediğimiz ve çok önemsediğimiz konuya gelince:

Barzani için "PKK ile iç içe ve PKK'ya her türlü desteği sağlayan biri "demiştik. Barzani ise her açıklamasında PKK'nın bir terör örgütü olduğunu ve kesinlikle desteklendiklerini söylemişti.

Ancak, Kerkük'ün düşmasinden sonra Peşmergeler kenti terk edip kaçarken, Barzani bugüne kadar kol kanat gerdiği, besldiği PKK'lı militanları devreye sokarak Irak Ordusuna ve Haşti Şabi'ye karşı kullanmaya başladı. Ancak, PKK'lıların da ateşi uzun sürmedi ve bu terör örgütü de etkili olmadı. Çoklarının da öldürüldüğü belirtiliyor.

Barzani ise yaptığı açıklamada "Kerkük'te yaşananlar, Kürdistan'daki bazı siyasi tarafların ve şahısların verdiği kararlardan dolayı yaşandı. Tek taraflı hareket etme durumu, Peşmergelerin topyekün geri çekilmesine sebep oldu. Bu geri çekilme de karşılıklı bilgilendirme çerçevesinde gerçekleşti. Erbil ve Bağdat arasındaki temas hattı, Musul'u DEAŞ'tan kurtarma operasyonundan önceki sınıra geri döndü" dedi.

Bundan sonra ne olur?

Şimdi yanıtı aranan soru budur. Kerkük, dış güçlerce de çok önemli bir olarak biliniyor.

Ayrıca Barzani'nin Bağımsız Kürdistan hayali bundan sonra da sürecek mi? Amerika, Rusya ve İsrail aslına bakılacak olursa Bağımsız bir Kürt Devleti'ni baştan bu yana desteklediler. Bundan sonra frene basılır mı bilemiyoruz?

İran'ın önünün kesilmesi bir yerde bölgede tampon olarak devreye sokulmaya çalışılan Barzani üzerinde yoğunlaşmıştı. İran tehdidi nedeni ile bugünkü durumun devamını biz de mümkün görmüyoruz.

Türkiye'nin daha önce Irak ve İran'a özellikle de Haşdi Şabi'ye tepkisi vardı. Şimdi bu ortak güçler bölgede etkinliği ele geçirdi. Türkiye'nin bundan sonraki pozisyonunun ne olacağı da önemlidir. Kaldı ki Suudi Arabistan ile Körfez ülkelerinin de bu gelişmelerden rahatsızlık duydukları biliniyor.

Konu ve gelişmelerle ilgili yazmayı sürdüreceğiz.