Karagöz'ün gölge oyunları geleneği içerisinde yüzlerce yıllık bir geçmişi var. Türk halk tiyatrosunun  önemli bir kolu diyebiliriz. Gölge oyunları, başka ülkelerde de  var olmuş, ama Karagöz, adıyla, tipleriyle, müziğiyle temalarıyla bizim.
İlk bakışta, Karagöz'ün eğlendirmek, seyredenlere hoş bir zaman geçirtmek, günlük sıkıntılardan uzaklaşmasını sağlamak gibi bir amacı olduğu görülebilir. Bunlarla birlikte, Karagözün asıl işlevinin eğlendirirken düşündürmek, eğitmek, Türkçe'nin incelik ve kıvraklığını göstermek olduğunu söyleyebiriz.

Karagöz oyunlarına, günlük yaşamın mizah filtresinden görüntüsü diyebiliriz. 

Karagöz bütün traji komik unsurlarıyla halkı yansıtmakta. Hacivat ise bütün ironisiyle aydın kesimi. Karagöz saf, içi dışı bir, düşündüğünü bir art niyeti olmaksızın hemen dobra dobra söyleyen, biraz kaba ama sevecen, dürüst, dünyaya metelik vermeyen bir kişi. Yeterli öğrenim yapamamış, açık veya gizli işsiz, "cahil ataklığı" nedeniyle her olaya karışır, bu nedenle başına olmadık işler gelir. Hacivat ise günümüzün enteli. Birkaç yabancı dili bilen, bilgiçlik taslıyan, yaldızlı sözler eden, sözlerini felsevi ögelerle süsleyen, her yerde tanıdığı olan, her sıkıştığı durumdan sıyrılmasını bilen bir kişi. Diğer tipler de anlatıldığı zamanın, ortamın kişileri. 

Karagöz oyunları, esnek yapısı nedeniyle her tür konunun işlenmesine uygun olduğu için hem küçüklerin, hem büyüklerin ilgisini çekmiş. Zaman zaman toplumun beğenmediği siyasi kararları eleştirdiği ve devlet yöneticilerinin yaptığı uygunsuz davranışlarının sergilendiği de olmuş. 
Bütün komikliklerle birlikte, Karagöz oyunlarının içeriğinde;  perdesinin dünyaya, perdeden gelip geçen tasvirlerin insanlara benzetildiğini, arkada yanan ışığın sönmesiyle, görünmez hâle gelen tasvirler gibi, insanların da görünmez âleme göçtüklerini anlatan  tasavvufi ögeler de yer almış.

Oyunlardaki, içinden çıkılmaz gibi görünen durumlar, sonunda çözüme ulaşmakta, bundan bir pay çıkarılması sağlanarak seyredenlerin mutlu, eğlenmiş ve dinlenmiş, yüzünde gülücüklerle tiyatrodan ayrılmakta. 
Geleneksel Türk gölge oyunu Karagöz, yapısı itibariyle kapalı bir biçim olan Batı tiyatro tekniğinden farklı olarak, günden güne değişebilen esnek yapısıyla, açık bir ve canlı bir tiyatro. Bu esneklik Karagöz perdesinde her türlü konunun işlenebilmesine güncelin izlenmesine olanak vermekte. Batı'nın epik tiyatrosunun yüzyıllarca önce, geleneksel Türk tiyatrosunda var olduğunu öne sürebiliriz. 
Gölge oyunu ve Karagöz hakkındaki Efsaneler, rivayetler oldukça çok. Ama bir hususun altını çizmekte yarar var. Geleneksel Türk gölge oyunu Karagöz, Anadolu kültürünün bir ürünü. Yaklaşık 4000 yıl önce Anadolu toprakları üzerinde yaşamış olan Hitit'lerin günümüzde gün ışığına çıkarılmış olan tabletlerinde, bunun kanıtı var. Hitit tabletlerinde tanrı ya da insan figürlerinin duruşları, serpuşları, ucu kıvrık ayakkabıları ve kısa paçalı şalvarları Karagöz ve Hacivat figürleri ile hemen hemen aynı. 
Hitit kabartmalarında olsun, Karagöz Hacivat tasvirlerinde olsun perspektif bulunmuyor. Tasarıma göre tasvir edildikleri için, gövdeler cepheden, baş, kollar, bacaklar ve ayaklar yandan şekillendirilmişler. Kol ve ellerin duruşları de birbirine benziyor. Hitit resmindeki arkadaki el sürekli çene altında yumruk şeklinde. Bunun Hititlerde tapınma şekli oylduğu sanılıyor. Diğer el ise hareketli, iş görür durumda ve dirsekten kıvrık görülmekte. Bu  bizi Karagöz-Hacivat ve Hitit eserlerinin aynı düşünce ve kültüre sahip insanlar tarafından yaratıldığını göstermekte.        

Karagöz, Osmanlı Dönemi'nde ramazanlarda, sünnet düğünlerinde, şenliklerde, kahvehanelerde ve bahçelerde oynatılmaktaydı. Anadolu'nun diğer kentlerine ise turneye giden sanatçılar aracılığı ile yayılmıştı. Ülkemizi tanıtıcı sanatların başında gelen Karagöz turistik otel ve restaurantlarda nostaljik olarak oynatılmakta. Daha çok televizyon aracılığı ile seyirciye ulaşmakta. 

Karagöz, yakın zamanımıza kadar, çocuklar için tam anlamıyla bir eğlence kaynağı olmuştu. Televizyonun yaygınlaşmasıyla, batı kültürü hayatımızın her alanında olduğu gibi televizyon programlarında da kendini gösterdi. Ama giderek, evlerimizin içi batının kültür bombardımanına açık hale geldi. Kültürümüzün derinliklerinden ve yüzyılların imbiğinden süzülüp  gelen Karagöz oyunları, baştan aşağı mizah ve insancıl duygularla dolu olduğu halde, yabancı kültürlerin işgal amaçları  nedeniyle, şiddet içeren çizgi filmlere karşı yenik düştü.