Kamu kurumlarına hepimizin sık sık işi düşer...
Tüm devlet kuruluşlarında, hatta ülke genelinde güvenlik had safhadadır. Bırakın havaalanlarını, metroya binerken bile x-ray cihazından geçiyoruz...
Bazı metro istasyonlarında her kapıdan girilemiyor, kimi kapılar kapalı çünkü...
Ancak izin verilen kapıdan girip metroya binilebiliyor...
Kamu kuruluşlarının neredeyse tamamında x-ray cihazından geçmeden içeri girilmiyor.
Ülkemiz terörün hedefinde olduğu için güvenlik tedbirleri alınması olağandır...
Ancak bazı hususları da abartmamak lazım...
Kamu kurumlarının genelinde binalar büyük bahçenin içinde olur. Bahçeye girmek için de sağlı sollu, önlü arkalı kapılar bulunur. Çoğu bahçe kapıları kapalı, tek kapıdan giriş yapılabiliyor.
Büyük bir bahçenin etrafından dolanıp giriş kapısına varabiliyorsunuz.
Örneğin Kartal'daki İstanbul Anadolu Adliyesine gidiyorsunuz... Adliye bahçesinin etrafı demir parmaklıklarla örüldü. Farklı yerlerde kapılar var ama E-5 tarafından avukatların bile tek kapıdan girmesine izin veriliyor.
Vatandaşlar ise uzun ve çileli bir yoldan geçtikten sonra adliye kapısına varabiliyor.
Çoğu okullar bile öyle... Öğrencilerin ve velilerin girişine tek kapıdan izin veriliyor. Diğer kapılar kapalı...
Öğrencilerin derste olduğu saatlerde bazı kapıların kapalı olması anlaşılır bir durumdur, ancak öğrencilerin giriş çıkış saatlerinde kapalı olmasının mantığı nedir?
Adliyelerin veya kamu binalarının girişinde güvenlik tedbiri tabii ki alınacaktır.
Ancak kestirmeden kamu binasına ulaşabilmek için bahçeden geçiş kapısı açmak çok mu zor veya olan kapılar hangi gerekçe ile kapalı tutuluyor?
Sağlıklı ve genç insanlar bir şekilde yürüyebilir...
Hastası var, yaşlısı var, kucağında bebeğiyle geleni var...
En azından yaşlı, hasta veya kucağında bebeği olanlar için bir çözüm düşünülemez mi?
Çare aramak için devlet kapısına gelen vatandaşa işkence çektirmeyelim. 
*****
50 dolara maymun olmak!

Bir zamanlar köyün birine bir adam gelir ve tanesi 10 dolardan maymun alacağını söyler.
Köyde çok maymun olduğu için köylüler işini gücünü bırakır, sevinçle ormana koşup maymun yakalamaya başlar.
Adam, binlerce maymunu 10 dolardan satın alınca ormanda maymun azalır, yakalaması zorlaşır.
Köylüler artık maymun yakalamaktan vazgeçmek üzereyken adam tanesine 20 dolar vereceğini söyler...
Daha da heveslenen köylüler tekrar maymun yakalamaya başlar.
Adam bir süre sonra fiyatı 25 dolara çıkarır. Ancak ormanda bırak yakalamayı, maymuna rastlamak bile çok zorlaşır.
Bunun üzerine adam fiyatı 50 dolara çıkardığını duyurur.
Adam kendisinin işi olduğu için şehre gitmesi gerektiğini, yardımcısının onun yerine 50 dolardan maymun alacağını söyler. Ve adam şehre gider.
Adam şehre gidince, yardımcısı köylülere, daha önce köylülerin yakaladığı maymunları göstererek, "Şu büyük kafesteki maymunlar var ya, ben onların tamamını size tanesi 35 dolardan satayım. Siz de adam gelince ona 50 dolardan satarsınız" der.
Köylüler tüm birikimlerini bir araya toplayarak bütün maymunları satın alır.
Köylüler bütün maymunları tanesi 35 dolardan satın aldıktan sonra ne adamı, ne de yardımcısını bir daha gören olmadı.

 ***

TEBESSÜM

2 yıl garantili
Temel, paraşüt satıyordu. Bir müşteri gelir ve sorar:
- Bu paraşütle 4 bin metreden atladık. Açılmazsa ne olacak? 
- Birinci düğmeye bas açılır.
- Ya açılmazsa?
- İkinci düğmeye bas açılır.
- Ya yine açılmazsa?
- Üçüncü düğmeye bas, kesin açılır?
- Üçüncü düğmeye bastık, yine açılmazsa?
- İki yıl garantisi var, o zaman getirirsin, değiştiririz...
*****
GÜNÜN SÖZÜ
Verilmesi en kolay şey nasihat, alınması en güç şey ibrettir.
Gustave Droz