Sakın "Yine mi aynı konu, kabak tadı verdi artık" demeyin.
Canan Kaftancıoğlu'nun onur konuğu olduğu son Taksim Toplantıları'nda Atatürk demekten kaçınması ve bunu savunması değil konu.

Aslında bu polemik Canan hanımı başta CHP yönetiminde hedef yapacak başka bir tartışmadan kurtarmış. Atatürk tartışması, diğer büyük bombayı gölgelemiş anlayacağınız.

Taksim Toplantıları'nı takip eden MAK Danışmanlık'ın sahibi Mehmet Ali Kulat anlattı olayı. Siyasetin her kesimi tarafından güvenilir bir isim olarak bilinen Kulat, katıldığı video paylaşım sitesindeki bir programda "Sözkonusu soruyu da dinledim, Canan hanımın cevabını da. Böyle bir polemiğe yol açacağına hiç ihtimal vermedim" dedi.

Kulat, kendisini asıl diyalogu şöyle anlattı:

"Emin Şirin, erken seçim konusunda ne düşünüyorsunuz sorusunu sordu Kaftancıoğlu'na. Normalde her siyasetçinin vereceği cevabı bekliyordum ben. 'Bu da soru mu' gibi düşündüm içimden. 'Erken seçim isteriz, hazırız, bekliyoruz, çalışıyoruz' demesini bekliyordum."

"CHP HAZIR DEĞİL"
"Ama çok şaşırtan bir cevap verdi. Özetle anlam olarak şu cevabı verdi Canan hanım. 'Erken seçimi iki nedenle istemiyoruz. Bir, biz yeterince seçime hazır değiliz. İki, ülkeyi yönetmeye yeterince hazır olduğumuzu düşünmüyorum."

Kulat gibi, Taksim Toplantıları'na katılan herkes şaşırmıştır değil mi? Şaşırmamak mümkün mü?

Uluç Gürkan'ın, Kaftancıoğlu'na neden "Gazi Mustafa Kemal" vurgusu yapıp Atatürk demediğini sormasa ve bu tartışma yerine "CHP ülkeyi yönetmeye hazır değil" sözleri gündeme taşınsa nasıl bir gürültü kopardı tahmin edebiliyor musunuz?.

Kaftancıoğlu'nun o sözleri daha sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kulağına gitti mi bilmiyoruz. İstanbul İl Başkanı, PM listesine operasyon yaptığı Genel Başkanı'nı o toplantıda açık bir dille yalanlamış çünkü.

Kemal beyin, sadece 2020 yılında "Erken seçime hazırız" dediği 2-3 konuşmasını hatırlıyorum ben. Bırakın erken seçime hazır olmamayı. Kaftancıoğlu "Türkiye'yi yönetmeye hazır değiliz" diyor ve samimi bir özeleştiri yapıyor aslında. Bu özeleştiri, partiden üye istifaları yanında, kamuoyu araştırmalarının kararsız seçmenin CHP'ye yönelmediğini göstermesiyle de destekleniyor.

Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla Atatürk tartışmasına girmeyen CHP'nin MYK'sı ve PM üyeleri "Türkiye'yi yönetmeye hazır değiliz" itirafına ne diyecek acaba?

İYİ PARTİ'DE LİSTE KRİZİ

Pazar günü İYİ Parti'nin kongre günüydü. Meral Akşener, tek aday olarak girdiği kongreden Genel Başkan olarak güvenoyu alıp çıktı.

Ama Genel İdare Kurulu seçiminde kriz yaşandı. Haftalardır, Genel Merkez tarafından Genel İdare Kurulu adaylığı için konulan sınırlamalar konuşuluyordu.

Bu tartışmalar kongre salonuna pek yansımadı ama bu defa ortalıkta bir "pusula" dolaşmaya başladı.

100 kişilik blok listede Akşener’in 50 kişiyi direkt Genel İdare Kurulu'na (GİK) işaret ettiği biliniyordu. Salonda delegelere "yazılmayacaklar" ve "yazılacaklar" başlığı taşıyan bir pusula dağıtıldı, telefonlarına mesaj atıldı. Pusulayı ve mesajları, İYİ Parti Teşkilat Başkanı ve Ankara Milletvekili Koray Aydın'ın gönderdiği iddia edildi.

Listede Hayrettin Nuhoğlu, Feridun Bahşi, Aytun Çıray, Yavuz Temizel, Ümit Özdağ, Aylin Cesur, Aydın Adnan Sezgin, Berna Biçer, İsmail Koncuk, Ayhan Erel "yazılmayacaklar" başlığının altında yer aldı.

"Yazılacaklar" başlığı altında ise şu isimler bulunuyordu: Ayhan Bölükbaşı, Dursun Çolak, Arzu Önşen, Şükriye Sevin Çağlayan.

Bu operasyon, delegelerin de tepkisine yolaçtı. Konunun aktarıldığı İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in de duruma çok sinirlendiği ve rahatsızlık duyduğu konuşuldu salonda. Ama operasyon başarıya ulaştı. GİK'e aday olmayan ama Akşener'in listesinde yer alan Ümit Özdağ ve Aytun Çıray dahil bazı isimler seçilemedi. "Yazılacaklar" listesinden GİK'e girenler oldu.

GİK seçiminde bu yılın başında İYİ Parti'ye katılan, emekli asker Erdal Sarızeybek'in en fazla oy alması da dikkat çekti. Liste operasyonunu çektiği iddia edilen Koray Aydın da 965 oy alarak 6. sırada yer aldı.

Bu operasyon, İYİ Parti içinde uzun süre tartışılacaktır.