Artık medyada göremediğimiz için kadın cinayetlerinin ne durumda olduğunu bilmiyoruz. Cinayete "az" da olsa hapis cezası olduğu için potansiyel katiller yönlerini hayvanlara çevirmiş durumda anlaşılan. Zira hemen her gün katiller bir sokak hayvanına yaptıkları işkencenin görüntülerini ve fotoğraflarını sosyal medyadan paylaşmayı ihmal etmiyor. Ne yazık ki bu hayvanların durumlarını öldükten sonra görebiliyoruz. Hoş, ölmeden önce gördüklerimize de elimizden gelen yardımı yapıyoruz ama yapamadığımız noktada doğal olarak bir uzmandan yardım istiyoruz. İstiyoruz yazdım ama gelmeyince de kahroluyoruz. Misal Sarıyer Belediyesi...

BİTİP TÜKENMEYEN 'ACİL VAKALAR'

Evet bu ara sokak hayvanlarının durumuna yönelik yazı yazdım ama her şeyi vatandaştan da beklememek lazım. Örneğin belediyelerin veteriner müdürlüğü birimlerinde günde kaç hayvan tedavi ediliyor ya da bakımı yapılıyor merak ediyorum. Zira Sarıyer Belediyesi'ni ne zaman arasam hep "acil bir vakaya" gitmiş oluyorlar ki bu da Sarıyer halkının ve sokak köpeklerinin özellikle kedilere nasıl acımasızca davrandığını ortaya çıkıyor ki oturduğum mahallede hemen her evin önünde mama ve su kabı var. Bahçemde mamasını ve suyunu eksik etmediğim hatta marangoza özellikle yaptırdığım kedi evleri var. 

SARIYER-İBB ARASINDA MEKİK

Dolayısıyla bu kadar acımasız olduğumuzu sanmıyorum. Birkaç hafta önce Şişli Belediyesi'nin Veteriner İşleri Müdürlüğü'yle başlayan "yaralı" hayvan ihbarıma bu hafta da Sarıyer Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'yle devam ettim ki gerçekten çok yorucu oluyor. Ama defalarca telefon trafiğine rağmen açık yaraları olan bir kedinin fiziksel bakımını bir türlü gerçekleştiremedik. Ne Sarıyer ne de İBB, küçücük bir kediyi ekiplerinin sürekli "acil vakalarda" olması nedeniyle gelip almadı. Hatta bir ara aralarında "Oraya Sarıyer Belediyesi bakıyor. Hayır İBB saat 17.00'den sonra gelip almak zorunda" vs. gibi tam bir "devlet memuru" zihniyetinde yapılan konuşmalara şahit oldum ki geçen sefer de olduğu gibi lanet ettim. Hayvan hayatının insan hayatından daha değersiz olduğunu düşünen memur zihniyetli veterinerlerden daha da nefret ettim.

VETERİNERLER TOPLUCA TATİLDE Mİ?

Tabii iş inada binince, bu kadar küsur vuruşluk yazının tamamı da basiretsiz, tembel belediyeleri ayrılıyor ne yazık ki. Çünkü kedi günlerce can çekişti ama İBB'den ve Sarıyer Belediyesi'nden sürekli "İşleminiz kayda alındı. Şu anda tamamlandı" vs. gibi saçma sapan mesajlar gelmeye devam etti. Oysa kedi ölmek için kendisine sığınacak bir kuytu çoktan bulmuştu. Bu nedenle bir kedinin can çekişerek ölümüne seyirci kalan "yetkilileri" vicdanlarıyla baş başa bırakıyorum. Bu arada defalarca aramama rağmen bir türlü telefonla iletişim kuramadığım İstanbul Veteriner Hekimler Odası'nın da toplu halde gittikleri tatilden dönmelerini bekliyorum. Yoksa telefonu açmamalarının başka bir izahı olamaz.

PATATES, SOĞAN MESELESİ

Bu arada önemli bir not: Bakanlıkları birleştirildikten sonra devrileceğini beklediğim Nihat Zeybekçi, dün bir açıklama yapmış. İç savaşın ve koalisyon güçlerinin silahları altında inim inim inleyen "Suriye"den patates ithal edildiğini söylemiş. Evet yanlış duymadınız Suriye'den... Bu nedenle patatesin fiyatının artık 2 lira olduğunu belirtmiş ki doğru değil. Bugün 2 kilosu 10 liradan patates, kilosu 7 liradan soğan aldım... İstikrarlı Türkiye'ye hatırlatmak istedim.