Yalnız İzmir’in değil, Türk Basın tarihini oluşturan ana temel taşlarından biri “İzmir Basın Tarihi – Gazeteler Dergiler” kitabını tanıtmadan önce, büyük sabır ve emekle, bu dev eseri yazan Dr. Efdal Sevinçli hakkında kısa bilgiler yazayım:

1949’daTurgutlu’da doğdu. A.Ü. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Çeşitli il ve ilçelerle İzmir Eğitim Enstitüsü’nde Türkçe okuttu. 1980’de, (Ege) Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümü’ne geçti. 1985’te, “Bilim Uzmanı” oldu. 1989’da doktorasını tamamladı. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde çalıştı, 1998’de emekli oldu. Sonra bir süre KKTC’de öğretim üyesi ve bölüm başkanı olarak mesleğini sürdürdü.

Yazdığı, hazırladığı kitaplarından bazıları şunlar: "Meşrutiyetten Cumhuriyete Sinemadan Tiyatroya Muhsin Ertuğrul"(1987), "Muhsin Ertuğrul - "Benden Sonra Tufan Olmasın" (1989), "Görüşleriyle Uygulamalarıyla Muhsin Ertuğrul"(1990), "Hüseyin Rahmi Gürpınar/Yaşamı, Yapıtları, Sanatı"(1990), "Namık Kemal ve Tiyatro"(1992), "İzmir'de Tiyatro"(1994), "Eleştirmen Gözüyle 1 (Türk Tiyatrosu Eleştiri Seçkisi)"(1995), "Bizans Söylenceleriyle Osmanlı Tarihi/Yusuf bin Abdullah-Tarih-i Al-i Osman"(1997), "Karagöz Evleniyor"(2010), "Karagöz Mutfakta", "II. Meşrutiyeti Yeniden Düşünmek", "Şemikler... Şemikler"(2011), "Gölgedeki İzmir Yazıları"(2012), "Celebretion Entertainment and Theatre in the Ottoman World", "Turgut Özakman'ı Anma Semineri", "Çakıcı'nın İlk Kurşunu"(2015), "Leblebici Horhor Ağa Operetinin 140 Yıllık Serüveni"(2017)

Dr. Efdal Sevinçli’nin "İzmir Basın Tarihi- Gazeteler Dergiler" adlı kitabı, İzmir Büyükşehir Belediyesince yayınlanıp, “Kent Kitaplığı” dizisi içinde kültür hayatımıza armağan edildi.

Sevinçli’nin İzmir Ansiklopedisi Kültür Sanat -2- cildinde yazdığı “İzmir Basın Tarihi" maddesi, bu zor yolculuğun kapısını açtı. Mesleği gereği gazetelerle, dergilerle iç içe yaşamaktaydı. Kaldı ki, geçmiş yıllarda kurşun kalem, kağıt ve defterin dışında fotokopi, dijital fotoğraflar ve taramalar yoktu. Teknik imkansızlıklar içinde kariyerinin her aşamasında Milli Kütüphanemizde, özellikle İzmir gazeteleriyle dergileriyle zaman geçiriyordu. İzmir dergileriyle gazetelerinin önemli bir bölümü Vakit gazetesi sahibi Hakkı Tarık Us' un kişisel koleksiyonunda kötü koşullar içinde bulunuyordu. Üzerinde çalıştığı Muhsin Ertuğrul'un Benden Sonra Tufan Olmasın adlı anıları ve 1924’den başlayıp 1928'in sonuna değin onlarca yazısı Vakit’teydi. Muhsin Bey'in Vakit' deki yazılarının fotoğraflarını çekiyor, oradan okuyup dosyasına koyuyordu. İşte o günlerde, adlarını hiç duymadığı, İzmir gazetelerini, dergilerini kartlarına aktarırken, bunların bu kitaba kaynak olacağını, bugünleri hayal etmemişti.

İzmir Basın Tarihi’nin uzun ince yolculuğu Osmanlı ve İzmir’in gazete ile tanışması ile başlıyor. Önce Fransızca yayınlanan gazeteler yer almışlar. İzmir’in İlk Gazetecisi Alexandre Blacque (Bulak Bey) ile başlayan bu süreç, L’Echo de France (Fransa’nın Sesi) gazetesine kadar sürüyor. İzmir’de Rumca yayımlanan süreli yayınlar tanıtılmışlar. Buna Rumca dergiler izlemiş. II. Meşrutiyet Yıllarında İzmir' de Rum Basını ayrı bir başlık altında incelenmiş. İzmir' de Ermenice Yayımlanan Süreli Yayınlar başlı başına bir bülümü oluşturmuş. Bu arada Bulgarların İlk Süreli Yayınının İzmir' de çıktığını öğreniyoruz.

İzmir Basın Tarihi içinde İzmir'de Musevi Basını (La Buena Esperansa - El Mundo) ayrı bir bölümü oluşturuyor.

İzmir'de Türkçe Basın, 1869-1908 tarihleri arası, “Meşrutiyet Günlerinde Osmanlı Basını”, “Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan (30 Ekim 1918) İzmir'in İşgaline  kadar geçen süreç”, “İşgalden Kurtuluşa İzmir Basını ve Sansür”,  “Kurtuluştan Cumhuriyet'e”, “Cumhuriyet'ten Günümüze” olmak üzere altı ayrı zaman diliminde tasnif edilmişler. Kitabın önemli bölümlerinden biri de “Tanzimat'tan Cumhuriyet'e İzmir'de Sanat, Edebiyat, Gülmece Dergileri (1884-1925)” başlığını taşıyor. İzmir Basın Tarihi’nin önemli işlevinden biri olan bu bölümde, kitap hacmini aşmamak için sınırlı bir içeriğe yer verilmiş. Latin harfleriyle çıkan dergilerin eklenmesiyle müstakil bir kitap olarak yayınlanacak.

İzmir basın tarihinin ilk Türkçe gazetesi, Osmanlı'da, Mithat Paşa'nın armağanı vilayet gazetelerinin ilk örneklerinden, resmi bir gazete olan Aydın (Temmuz 1869) gazetesi, olduğunu bu kitaptan öğreniyoruz.

Dr. Efdal Sevinçli ile “İzmir Basın tarihi, Gazeteler Dergiler” kitabına ilişkin röportaj yapan Saadet Erciyas’ın (kentyasam.com) şu görüşüne katılıyorum. “İzmir Basın Tarihi sadece gazetecilerin değil, İzmir'in tarihine merak duyan herkesin kitaplığında bulunması gereken kaynak bir eser.”

Dr. Efdal Sevinçli’nin yazdığı önsözün son iki kelimesi şöyle: “……..  "Yâ Kebikeç" diyelim mi?” “Yâ Kebikeç” nedir? Bileniniz var mı? Onu yarın anlatacağım.