Beyoğlu'nun saklı kalmış hazinelerini içinde barındıran Çukurcuma'ya gitmemek ve etrafınızdaki ayrıntılara dikkat etmeden yürümek büyük bir hata olur. Önünden geçerken gözüme çarpan Aylan bebeğin resmi sayesinde tanıştık biz Avni Akmehmetoğlu ile namı değer "Türk Picasso" ...
Kocaman bir atölye. Bitmiş bitmemiş tablolar, sağa sola atılmış boya tüpleri, tam ortada yanan bir elektrik sobası, içerisi serin. Atölyenin ortasındaki yırtık pırtık koltuğa kurulmuş bir ressam. Hermann Hesse'den Siddhartha okuyor. 

'5 GÜNLÜĞÜNE GELDİM'

Onun hikayesi Erzurum'da başlıyor, 1960'ların Erzurum'undaki bir ortaokulda resim öğretmeni olan Fuat İğdebeli, bir gün derste "Korkuyu resmetmek için anne babanız yattıktan sonra fırçayı elinize alın" demiş. İşte tam o andan itibaren Avni Akmehmetoğlu'nun gecesi gündüzü resim olmuş. Fuat İğdebeli, Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun yanında yetişip kendini doğuda sanat öğretmeye adayan idealist bir öğretmen iken Avni Akmehmetoğlu'nun en büyük şansı oluyor.

ATÖLYESİNİN SATILMAYAN TEK RESMİ

İstanbul'a geliş hikayesini soruyoruz; "Beş günlüğüne geldim, bir daha dönemedim," diye kahkaha atıyor. Daha sonra anlıyoruz ki İstanbul'a geliş hikayesi  biraz yaralı.

Sevdiği kız uğruna hatta bugün bile hala sevdiği kız uğruna geliyor. Sorduğumuz an gözlerimizin dolmasına neden olan bir cevap alıyoruz... Arkamızda asılı olan siyahların içinde beyaz bir siluetin belirdiği resmi gösteriyor, "Bir kadın sevdim 500 sene sürdü, bir 500 sene daha severim," diyor. Sonrasında öğreniyoruz ki atölyesinin asla satılmayan tek resim, bir bedeli olmayan tek resimmiş. 

3 BİN RESİM SATMIŞ

Dünyanın her yanından müşterisi ve hayranı var Türk Picasso'nun.  Bir anı defterine sahip Avni Akmehmetoğlu bir gün gelen bir turist "Picasso hayatta olsaydı sana benzerdi," yazıyor. O gün bugündür de Türk Picasso olarak tanınıyor Çukurcuma'da.  Resimlerini çoğu yurtdışına satılıyor zaten bugüne kadar 4 binin üzerinde resim yapıyor ve bunların 3 bini satılıyor. 

İSMET ÖZEL'E TORPİL OLMUŞ

Bir İsmet Özel'in bir anısı da paylaşıyor bizimle:

"Toparlanın Gitmiyoruz, İsmet Özel'in toplantılarının ve kitabının adı. İsmet Özel, Erzurum'a gidiyor yer bulamıyor. Başkanının da bundan haberi oluyor ve yer tahsil ediyor. Ve Başkan benden bahsederek diyor ki 'İstanbul'da benim çok sevdiğim biri var ve o sizi çok sever onun hatırına size yer tahsil ediyorum' diyor."
Avni Akmehmetoğlu bizi bir Sezai Karakoşç şiiri ile uğurluyor:
"Bu dünyada olup bitenlerin/olup bitmemiş olması için/ne yapıyorsun"
Giderayak ekliyor:
"Marlon Brando hayranıyım, bana Türk Picasso diyorlar!"

Haber- Fotoğraf: Dilara TURAN (İAHA)