Tarihten bu yana çok özel bir yeri olan ve eğlence dünyasının önemli merkezlerinden biri olarak kabul edilen İstiklal Caddesi, hızla kabuk değiştiriyor. İstiklal Caddesi ve caddeye çıkan sokaklarda boşalan yerlere kiracı bulmak da git gide zorlaşıyor. "Kiralık" tabelası sayısı hızla artarken, prestij firmaların terk ettiği yerlere Arapça tabelalar asılmaya başlandı. Batılı turistlerin eskisi kadar ilgisini çekmeyen İstiklal Caddesi'nde esnafın umudu, Suriyeli orta halliler ve Arap turistler oldu.

ESKİDEN ESER YOK

Tarihten bu yana gelen bir kültüre sahip olan İstiklal Caddesi, 2004 yılında başlayan değişim rüzgarıyla nostaljik dokusunu hızla kaybetti. Narmanlı Han'ın yıkılmasının ardından tarihi Emek Sinemasının da AVM modeline dönüştürülmesiyle bir kuşağın uzaklaştığı İstiklal Caddesi, esnafın en fazla iş yapacağı dönemi de inşaat çalışmalarıyla geçiriyor. Nostaljik tramvayın güzergahında yapılan çalışmalar nedeniyle caddeye giren insan sayısında da hızlı bir düşüş yaşanıyor. Önceden çok sayıda vatandaşın "gezmek" için dahi tercih ettiği İstiklal Caddesi'ne artık mecbur olmadan uğranılmayan bölge haline geldi. İstiklal Caddesi'nin tenhalaşmasından payına düşeni alan Beyoğlu Sineması da, maddi imkansızlıklar nedeniyle 30 Haziran'da kapanacağını duyurdu. 

MEKANLAR TERK ETTİ

İstiklal Caddesi'nin kabuk değiştirme süreci 2004 yılına kadar dayanıyor. Eğlence mekanlarının ruhsatlandırılması ve denetimi kaymakamlıklardan alınıp belediyelere verildikten sonra İstiklal Caddesi ve çevresinde eğlence mekanları hızla çoğaldı. Neredeyse adım başına açılan içkili eğlence mekanları, İstiklal Caddesi'nde göreceli bir cazibe oluşturdu. Fakat suç oranının da yükselmeye başlamasıyla "Pera kültürü" yanında elit tabaka da İstiklal Caddesi'ni terk etti. Sinemacılar, sanatçılar, müzisyenler de İstiklal Caddesi genelini terk ederek Cihangir'de dar bir alana çekildi.

MASA TARTIŞMASI

Eğlence mekanlarının pek standart gözetmeden artması, yeni sorunları da beraberinde getirdi. Kapı önüne masa sandalye atan esnaf, işi abartarak sokakları geçilmez hale getirdi. Artan şikayetler ve esnaflar arasında yaşanan tartışmalar nedeniyle, belediye ilçe genelinde masa sandalye sınırlaması getirdi. Bu da birçok mekanın cazibesini yitirmesine yolaçtı. İç alanı zaten küçük olan mekanlar, dışarıya masa-sandalye atamayınca kapatmak zorunda kaldı. Bu tür mekanların çoğu Kadıköy çevresine taşındı. 

Eğlence mekanlarının azalmasıyla birlikte, İstiklal Caddesi'nin bilinen insan kalabalığında da düşüş gözlendi. Cadde boyunca bulunan prestij mağazalar kira ve diğer maliyetleri karşılayamaz olunca bir bir kepenk indirdi.

Cadde ve çevresinde "kiralık" afişi asılan dükkan sayısı hızla artarken, yeni kiralanan yerlere de Arapça tabelalar dikkati çekiyor. Arapça tabela asan yeni dükkanların çoğunluğunun da Suriyeli işletmeciler tarafından açılacak işyerlerine ait olduğu bildiriliyor.

Ticari gayrimenkulde profesyonel ve finansal hizmetler sunan JLL'nin raporuna göre, 2017 nin ilk çeyreğinde İstiklal'de boş dükkanların sayısı 32 oldu. Bu rakam Bağdat Caddesi'nde 51, Nişantaşı'nda ise 25 olarak açıklandı.

İNŞAAT ÇALIŞMASI BİTMİYOR

İstiklal Caddesi'nde yıllardır inşaat çalışması bir türlü bitmiyor. 2005 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Beyoğlu Belediyesi alandaki ağaçları sökerek zemine Çin graniti döşedi. Birkaç yıl sonra beğenmeyerek Çin granitini de söken belediye alana Türk taşı döşeme kararı aldı.
Nostaljik tramvayın oluşturduğu vibrasyon nedeniyle cadde zemininde oluşan bozulma yüzünden yıl başında tekrar caddede inşaat çalışması başladı. Demirören AVM ve birkaç büyük tadilat bittikten sonra başlayan tramvay hattı ve komple zemin değiştirme inşaatı, İstiklal Caddesi'ni yıllardır şantiye alanı görünümüne büründürdü. Ana caddede inşaat çalışmaları, ara sokaklardaki metruk binalar nedeniyle hızla müşteri kaybettiklerini söyleyen esnafın bir derdi de Taksim Meydanı'na Ramazan ayı dolayısıyla kurulan ve içerisinde seyyar dükkanların bulunduğu açık pazar. "Haksız rekabete kurban gidiyoruz" diyen esnaf pazarın kaldırılması için Beyoğlu Belediyesi'ne 50'ye yakın dilekçe verdiklerini söylüyor.

Sibel Gülersöyler