Üregen, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, riskli binasını kendi isteğiyle boşaltan vatandaşa Ankara, İzmir ve İstanbul’da bin 150 lira kira yardımı veriyor. Ayrıca, yeni yapılan düzenlemeyle bina sahiplerine kira yardımının süresi 3 yıldan 4 yıla çıkarıldı” dedi.

Türkiye’nin yüzde 66’sının deprem riski altında olduğunu söyleyen Üregen İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Yahya Üregen, son zamanlarda farklı illerde meydana gelen deprem sonrası kentsel dönüşümün önemine yönelik açıklamalar yaptı. Koronavirüs nedeniyle deprem tehlikesinin unutulduğunu vurgulayan Üregen, “Riskli binalarda oturan vatandaşlar, zaman kaybetmeden bir an önce binalarını boşaltmalıdır. Devletin taşın altına elini koyduğu kadar vatandaşlar da koymalı. Devlet kira yardımını büyükşehirlerde bin 150 liraya kadar 3 yıldan 4 yıla çıkardı. Diğer şehirlerde ise belli kriterlere göre 715 lira ile bin 85 lira arasında değişiyor” diye konuştu.

Binasını yenileyene devlet destek veriyor”

İnsanların binalarını yenilemesi için devletin çok desteği olduğunu aktaran Üregen, “Fakat insanlar depremi bile bile riskli binalarda oturmaya devam ediyor.  2019 yılının başında yeni bir deprem yönetmeliği devreye girdi. Bu yönetmelikte etriye aralığı sıklığından, demir kalınlığına, kolon kesitlerine kadar birçok değişiklik yapıldı. Önceden 8 milim olan etriye kalınlığını şimdi 10 milim olarak uyguluyoruz. Etriyenin döşenme aralığı kolonlarda 20 cm, kiriş bölgelerinde 15 cm olan sıklaştırma aralığı şimdi 7-8 cm’e kadar düştü. Bu gelen deprem yükünü dağıtmayı sağlıyor. Deprem tek yönlü bir hareket değil ve binayı her yönde sallayabilir” ifadelerini kullandı.

Konuttan numune aldırıp baktırın”

Olası bir İstanbul depreminde 150 bin kişinin öleceğinin tahmin edildiğini söyleyen Üregen, “Vatandaşların numune aldırıp binaları test ettirmesi gerekiyor. İstanbul’un yüzde 66’lık bir bölümü risk altında ve bir deprem anında 150 bin kişinin ölebileceği tahmin ediliyor. Bu koronavirüsten daha ciddi bir rakam. İnsan nasıl hasta olmadan öncesinde check-up yaptırıyorsa, evleri için de aynı şeyi uygulamalılar. Bir numune aldırıp binanın değerlerine bakılması gerekiyor. Yönetmelik dışında kalan birçok bina risk altında. Olası bir İstanbul depreminin 7’nin üzerinde olacağı tahmin ediliyor ve bu ciddi bir rakam” dedi.

Karot nasıl aldırılır?

Karot yani binadan numune aldırma işleminin çok basit olduğunu anlatan Yahya Üregen, “Bakanlığın yetkilendirdiği kuruluşlar aracılığıyla cüzi miktarda ücret ödeyerek yaptırılabiliyor. Beton sınıfı ve demir sınıfı ortaya çıkıyor. Bir program geliştirildi buna göre, eski projeyi girdiğinizde yeni yönetmeliğe göre olması gereken kolon kesitleri, demir çapı aralığı görülüyor. Pandemi sürecinde binalardan parça aldırma isteği unutuldu. İnsanlar bazı şeyleri başına gelince fark ediyor ama deprem özellikle İstanbul için başa gelmeden önlem alınması gereken bir gerçek” diye konuştu.

 “Malzeme kadar mütahhit seçimi de önemli”

Konut yaptırırken deprem yönetmeliğine dikkat edilmesinin zorunlu olduğunu vurgulayan Üregen, seçilen müteahhite de dikkat çekerek şunları söyledi:

“Biz konut yaparken hep en iyi malzemeyi kullanmayı tercih ediyoruz. 347 bin 292 konut İstanbul’da riskli olarak görülüyor. Yapı Denetim’de de bir havuz sistemi yapıldı, buna göre yapı denetimi ile her şey denetleniyor. Belediye de tasdik ediyor ve garanti bir uygulama oluyor. Müteahhitler denetimler sayesinde ucuz malzeme ya da eksik malzeme kullanamaz. Müteahhit kanunu da değişti. Eskiden arsa sahipleri bizden zorunlu yüzde 10 teminat mektubu alırdı şimdi teminat mektubunu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı alıyor ve iskana kadar elinde tutuyor. Bu çok iyi bir sistem oldu. Zorunlu şantiye şefi, inşaat mühendisi bulundurma zorunluluğu, belli bir cironuzun olması, belli bir yapı sınıfına sahip olmanız gerekiyor.”

Artık parası olan değil işi bilen mütahhit oluyor”

Kredi faizlerindeki düşüşle birlikte konut stoklarının erdiğini belirten Üregen, “Artık parası olan herkes müteahhitlik yapamıyor, işi bilen yapıyor. Biz para kazanmaktan ziyade insan sağlığı daha ön plandaydı. 0,64 kredi oranı çok iyi bir oran. Bütün stoklar nerede eridi ve elimizde daire kalmadı.  Son 2 ayda yaklaşık 26 daire sattık ve satışlarımız krediden sonra canlandı. İnşaat bir lokomotif olduğu için bu durum herkesi etkiledi. Koronavirüs bizi de maalesef kötü etkiledi. Sadece bir sektörün iyi olması istediğimiz bir durum değil, her sektörün iyi olması gerekir” ifadelerini kullandı.