İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanık Faruk Başçı ile şikayetçiler Serkan Yüksel ve Arda Yüksel hazır bulundu.  Sanık Faruk Başçı yaklaşık 2 yıldır dolaylı olarak tehditler aldığını söyleyerek "Kendimi korumak için silah aldım, sürekli üzerimde taşıdım. Geç saatlere kadar işyerimizde çalıştığımızdan ve acıktığımızdan dolayı yemek yemeye gittik. Yemek yerken karşıdan iki kişinin geldiğini, mavi montlu şahsın bana daha dikkatli baktığını gördüm. İkisi de içeri girdi, mavi montlu olan tekrar çıktı, ters bir üslupla 'Neye bakıyorsun birine mi benzettin?' dedi. Bütün masalar boş olmasına rağmen şahıslar benim masamın yanına oturup yönlerini de bana döndüler. Daha önce silahlı saldırıya uğramam ve tehdit edilmem nedeniyle bu hususlar aklıma geldi, lokantadan motosikleti istedim, anahtarı ertesi gün işe gitmeyeceğim için teslim etmek için patronumun evine doğru gittim. İşyerimin anahtarını teslim ettikten sonra sigara alıp tekrar lokantaya döndüm, işyerinin sahibine anahtarı teslim ettim. Geldiğimde diğer mavi montlunun yanındaki diğer şahsın bana tehditkâr şekilde baktığını gördüm. Lavaboya girdiğimde beni vuracaklarını düşündüm. Bu defa dışarı çıkarken silah elimde çıktım, mavi montlu olmayan diğer şahısın elini beline doğru götürdüğünü gördüm, ben o anda yere doğru iki üç el ateş ettim, onlara doğru tutmadan yere doğru iki üç el ateş ettiğimi hatırlıyorum. Ondan sonra olay yerinden uzaklaştım. Bu olaydan dolayı çok pişmanım " dedi. 

'3 KEZ SİLAH SESİ DUYDUM' 

Şikayetçi Serkan Yüksel, aynı işyerinde çalıştığı yeğeni Arda Yüksel ile olay gecesi çorba içmeye gittiklerini söyledi. Yüksel, olayın yaşandığı lokantaya geldiklerinde sanık Faruk Başçı ve yanındaki arkadaşını gördüklerini ve kendilerine doğru baktıklarını görünce selam vererek içeri girdiğini belirterek şunları anlattı: Ben içerde lokanta sahibi ile konuşurken dışarda Arda'nın sanık ile konuştuğunu gördüm, yeğenim doğma büyüme oralı olduğu için çok arkadaşı vardır onlardan biri olabileceğini düşündüm. Aklıma kötü bir şey gelmedi. Daha sonra içerde oturduk arka çaprazımızda televizyon vardır; maçı seyredebilmek için yerimizi değiştirdik ve çorbalarımızı içmeye başladık. Bu sırada sanık motorla gidip bir süre sonra tekrar geldi. Aşağıda lavaboya inip yukarı çıktıktan sonra hızla yanımıza yaklaştı. Küfürlü konuşarak silahını bize doğrulttu. Sanık ilk önce Arda'ya ateş etti, sonra bana doğru ateş etmeye başladı, birden ateş altında kaldık. Doğru hesaplayabiliyorsam 3,5 -4 metre kadar mesafe vardı. Önce bacağıma doğru sonra vücudumun üst tarafına doğru, kafama doğru değil de bel ve üstü kısmına ateş etti. Aynı mesafedeydik, ben ateş edildiği anda önünde hedeftim, istediği yerden beni vurabilirdi, profesyonel ateş ediyordu. Bacaklarıma darbe aldım, en son kolumun önüne ve vücuduma giren kurşun canımı yaktı ve dengemi kaybedip yere düştüm. O anda yeğenim Arda'nın işyerinin yan kapısından çıktığını gördüm. Sanığın dışarda olduğunu görünce ben de girdiğim kapıdan ters istikamete kaçma imkânı buldum. Biraz koştuktan sonra arkama baktığımda peşimden koştuğunu gördüm, bu sırada silah sesleri duydum. Ben kapıdan çıktıktan sonra 3 kere daha silah sesi duydum, evimiz çok uzak değildi. Beni Haseki Eğitim Araştırma Hastanesine götürdüler. Ameliyata alındım, sol bacağımdan sağ koluma By-Pass ameliyatı yapıldı" dedi. Şikayetçi Arda Yüksel de olay günü elinden, parmağından ve üst baldırından vurulduğunu ve mekandan çıkarak hastaneye gittiğini anlattı.