Resim yapma tutkusu ile bütün kanserlere karşı zafer kazanan 2 çocuk annesi kadın, hayat hikayesi ile duygulandırdı.

İstanbul Esenler’de yaşayan 2 çocuk annesi Fatma Balcı, kanser hastalarına azmi ile örnek oldu. Hayat hikayesi ile duygulandıran Balcı, ilk olarak 2014 yılında rahim kanserine, 2015 yılında ise akciğer kanserine, 2017 yılında böbrek üstü bezi hastalığından kansere yakalandı. Yakalandığı 3 kanser türünde de amansız mücadele eden Balcı, bu dönem içerisinde bir de eşini kaybetmesinin üzüntüsünü yaşadı. Balcı yaşadıklarının ardından kardeşinin aracılığı ile Esenler Sanatevi (ESEV)’nin resim kursuna kayıt yaptırdı. Resim yaparak hayata adeta yeniden tutunan Balcı, yaşadıklarının ardından 2018 yılında bir kez daha kansere yakalansa da bu süreç içerisinde resim yapmaya devam etti. Balcı yaşadıklarının ardından şimdi ise hayata sanat ile tutunuyor. Kanser hastası kişilere seslenen Balcı, umutlarını tüketmemesini istedi.

Tam 4 kez kanseri yendim”

Yaşadıklarını İHA muhabirine anlatan Balcı, “Resim yapmaya karşı bir hevesim vardı. Canım sıkıldığı zaman kara kalemle çöp adam, dağ ve evler çiziyordum. Bizim zamanımızda böyle resim dersleri yoktu. Kız kardeşim bu hevesimi bildiği için eşimi de yeni kaybedince 2017 de beni resim kursuna kaydetti. Resim benim hayatımın vazgeçilmez bir parçası oldu. 2018 yılının Mart ayında ameliyat olmam gerekiyordu. Kursu bırakmak zorunda kaldım. Kız kardeşim iyileştiğimde tekrar yazdırdı. O sıralar da kemoterapilerim çok ağır geçtiği için yine bıraktım. Bu sene tekrar bir daha yazıldım. Tam 4 kez kanseri yendim. 2014’te Endurium (rahim içi) kanseri, 2015 akciğer kanserinden, 2017 böbrek üstü bezinden, 2018’de de atardamar üstünde karın boşluğundan ameliyatlar oldum. Resim yaptığım zaman hasta bile değilim. 57 yaşında bile değilim sanki 13-14 yaşındayım ve ben resim yapıyorum” dedi.

Bir gün param olsa bütün caddeleri ve kaldırımları boyarım”

Hayatta en çok zevk aldığı şeyin boya yapmak ve çiçek almak olduğunu söyleyen Balcı, “Hayatımda en zevk aldığım şey boya yapmak ve bir diğeri de çiçek ekmek. Akşam sefalarında genetiği değişmemiş çiçekler olduğu için onların tohumlarını topluyorum sonra yollarda Mart, Nisan gibi çiçeksiz yerlere tohum atıyorum ki oralarda çiçeklensin. Boyayamıyorum bari çiçek ekeyim diyorum. Yaptığım resimleri doktorlarıma ve arkadaşlarıma hediye ediyorum. Ayrıca doğayı korumak amaçlı file örüyorum. Bunları da arkadaşlarıma hediye ediyorum yeter ki poşet kullanmasınlar” şeklinde konuştu.

Kanseri resim yaparak atlattığımı düşünüyorum”

Kanser hastası olan arkadaşlarına tavsiyelerde bulunan Balcı, “Böyle çok kötü duruma düşen kanser hastalarının tek hatası hastalığa kafalarını takıyorlar. Onu bırak sevdiğin bir şeyler yap. Ben resim seviyorum ve resim yapıyorum. Başka biri belki dikiş dikmeyi seviyor onu yapsın. Neyi seviyorsan onunla meşgul ol. Hastalıklarıyla zıtlaşmasınlar. Kanseri resim yaparak atlattığımı düşünüyorum. Tekrar kansere yakalansam yine resim yapacağım. Resim yapıyorum ama arkamdaki hocalarımın sayesinde her şey yoksa ben cin ali çizerek ömrümü geçirecektim” dedi.

Sanat herkesin hayatında olmalı”

Herkesin hayatına dokunup hayatlarını renklendirmek istediğini anlatan Resim Öğretmeni Kader Peker ise, “Kanser hastalarının genelde sanattan uzak durmamaları gerekiyor. Sadece resim değil sanatın bütün dallarıyla ilgilenebilirler. Hep bir terapi yöntemi aslında. Fatma ablamızla ilk tanıştığımda kanser olduğunu söyledi. Böyle bir şeyle hiç karşılaşmamıştım. Sanata karşı onu küstürür müyüm, kırar mıyım diye çok tedirgin oldum; ama onun rahat tavırları resme olan sevgisi benim onun hastalığını unutmamı da sağladı. Çoğu zaman unutuyordum. Gelmediği zaman neden gelmedin diye sorardım. Kemoterapiye gidiyor ama ben onu normal bir öğrenci gibi düşünüyorum. Çok tatlı enerjisi çok yüksek biri. 3 yıldır bizimle beraber resim yapmaya geliyor. Daha çok manzara resimleri ve peyzaj çalışmaları yapıyoruz. Doğayı çok seviyor. Ona huzur verdiğini düşünüyor. Herkesin hayatına dokunup hayatlarını renklendirmek isterim. Sanat herkesin hayatında olmalı. Ben kendimi bildim bileli sanatın içindeyim” ifadelerinde bulundu.