İstanbul kültürünün tanıtılması, şehir kültürünün yaygınlaştırılması amacıyla kurulan İstanbul Kültür Elçileri Derneği, 40 farklı ülkeden 100 öğrenci ile yoluna devam ediyor. Napolyon'un, "Dünya bir ülke olsaydı, başkenti İstanbul olurdu" sözünden yola çıkılan projede, Türk müziği, yemekleri, sanatı, sporu gibi pek çok başlık altında öğrencilere eğitim verdi. Başta Türki Cumhuriyetler olmak üzere, Ortadoğu, Afrika, Avrupa gibi dünyanın dört bir yanından İstanbul'a okumaya gelen lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileri için bir kültür paketi programı hazırlandı. 

GÖNÜLLÜ ELÇİ OLACAKLAR

Şehir kültürünü öğrenen öğrenciler, ülkelerine döndükleri zaman İstanbul Kültür Elçisi olarak görev yapacak ve gittikleri yerlerde Türk kültürünün tanıtılıp yaygınlaştırılması için çalışmalar düzenleyecek. Bu kapsamda düzenlenen eğitimin sertifika törenine ise Burcu Güneş damga vurdu. Güneş'in şarkıları ile keyifli vakit geçiren öğrenciler, doyasıya eğlendi. Kültür elçilerinden Seyyide Ömerova, Azerbeycan Milli Dansı'nı gerçekleştirdi. İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Üniversitesi işbirliği ile düzenlenen proje, her yıl katlanarak büyümeyi hedefliyor.

TÜRKİYE'Yİ SEVİYORUM

Kültür Elçisi programına katılan öğrencilerinden biri olan Dilru Altınartışlı, 2015 yılında Türkiye'ye geldiğini belirterek, projeden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde okuyan Altınartışlı, en çok ebru sanatından etkilendiğini belirterek, "Türkiye'yi çok seviyorum. Buraya geldikten sonra daha da sevdim. Etli yemeklerini çok seviyorum. Ebru sanatını da denedim, hayran kaldım" dedi. Altınartışlı, ülkesine döndükten sonra İstanbul'un kültürünü çevresindeki herkese anlatacağını belirtti.

'AYRILMAK İSTEMİYORUM'

Projeye katılan diğer bir öğrenci olan ve 3 yıl önce İstanbul'a gelen Abdifitah Mohamed Dahir, Marmara Üniversitesi'nde matematik okuyor. Dahir, "Alışamam diye çok korktum ama şimdi İstanbul'dan ayrılmak istemiyorum" dedi. En çok biber dolmasını ve kebabı beğendiğini anlatan Dahir, "Ülkeme döndüğümde Türk kültürünün yaygınlaşması için çalışacağım" dedi.

İRTİBATIMIZ SÜRECEK

Proje ile ilgili görüşünü aldığımız İstanbul Kültür Elçileri Derneği Başkanı Nedret Apaydın, derneğin resmi kuruluşunun bir yıl öncesi olduğunu hatırlatarak, "Kısa sürede güzel işler başardığımızı düşünüyorum. Türk kültürünün yaygınlaşması en büyük amacımız. Bünyemizde spor, turizm, kültür, sanat, iş dünyası gibi her alandan başarılı insanlar bulunuyor. İstanbul'da 30 bin uluslararası öğrenci yaşıyor. İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Üniversitesi'nin işbirliği ile düzenlediğimiz projede, öğrencilerimize bir kültür paketi hazırladık. Hepsi de programlara eksiksiz katıldı. Ok attık, ebru yaptık, Türk yemeklerinin tadına baktık. Amacımız, Türk kültürünü en doğru kaynaklardan öğrenmeleridir. En önemlisi de bu arkadaşlar mezun olup ülkelerine gittiklerinde irtibatımız  devam edecek. Artık dünyanın 40 farklı ülkesinde İstanbul temsilcilerimiz var" dedi.

İSTANBUL ÇOK FARKLI

Proje Koordinatörü Yardımcı Doç. Dr. Muhammet Öztabak, 3 büyük imparatorluğa başkentlik yapan İstanbul'a sadece bir şehir demenin haksızlık olacağını belirterek, "İstanbul denilince aklımıza bir medeniyet, bir sembol geliyor. Pergelin bir ucunun burada diğer ucunun ise zulüm gören ülkelerde olduğu. Biz de bu inançla çıktığımız yolda, bugün 40 farklı ülkeden 100 öğrenciye ulaştık. Onların her birisi bizim kültür elçilerimiz" ifadelerini kullandı.

Sibel GÜLERSÖYLER