Tekirdağ’da yaşayan 39 yaşında Ajda Akdin, 15 yıldır şeker hastalığı sebebiyle sağlık sıkıntıları yaşıyordu. 450 seviyelerine kadar çıkaran şekeri nedeniyle aynı zamanda kalp yetmezliği, tansiyon ve astım hastalığıyla da boğuşan Akdin, tüm Dünya'yı etkisi altına alan koronavirüs haberlerini okuduğunda, virüsün kronik rahatsızlıkları bulunan hastaların normal insanlara oranla çok daha ağır sonuçlara yol açtığını öğrendi ve ameliyat olmaya karar verdi. Başarılı geçen ameliyat sonucunda hayata tekrar bağlanan Ajda Akdin, 144 kilo girdiği ameliyattan 3 ay gibi kısa bir sürede 32 kilo zayıflayarak çıktı.

"Kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyorum"

Son dönemde psikolojik olarak çok etkilendiğini söyleyen Akdin, "Artık sokağa bile çıkamıyordum. Sağ olsun doktorumun yardımıyla bütün rahatsızlıklardan kurtuldum. Her şey çok güzel gidiyor. Kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyorum" dedi.

Ameliyatı gerçekleştiren Op. Dr. Onur Kesler, hasta muayeneye geldiğinde yapılan tahliller sonucu diyabete bağlı aşırı kilo, nefes darlığı, kalp yetmezli ve yüksek şeker problemleri olduğunu belirterek, "2 günlük denetimin ardından şeker ve tansiyonu kontrol altına alıp Ajda hanımı ameliyata aldık. Gayet başarılı bir ameliyat geçirdi ve ameliyatın hemen ardından Ajda hanım şekeri normale indi. Kendisini 4 gün sonra taburcu ettik. Haftalık aylık kontrollerimizin ardından şu an gelinen noktada ciddi bir kilo verdi ve buna bağlı olarak tansiyon nefes darlığı kalp çarpıntıları neredeyse hiç kalmadı. Süreç gayet iyi gidiyor. Kontrollerimiz 2 yıl daha devam edecek" şeklinde konuştu.

"Kovid-19 bir virüs olduğu için diyabet hastalarında daha ağır seyreder"

Uzun süre diyabetli bir hasta kan şekeri kontrol altında değil ise ve 65 yaşın üzerinde ise bağışıklık sistemi zayıfladığı için virüsler, bakteriler ve mantar gibi enfeksiyonlara karşı daha hassas olduğunu bildiren Op. Dr. Onur Kesler, "Kovid-19 da bir virüs olduğu için diyabet hastalarında daha ağır seyreder. Diyabet hastalarının yoğun bakılma girme oranı, diyabeti olmayanlara göre daha fazladır. Çin hastalık kontrol merkezinin yayınladığı bir çalışmaya göre ölüm oranı maalesef 7,5 kat daha fazladır." ifadelerini kullandı.

"Kronik böbrek yetmezliği nedeniyle diyalize giren hastaların büyük bir kısmı şeker hastasıdır"

Virüsün kanda dolaşan yüksek şeker beslenmesi ve çoğalması için mükemmel bir ortam oluşturduğunun altını çizen Op. Dr. Kesler, "Yaşam ortamlarında bol miktarda besin bulunduğunda daha kolay gelişip güçlenirler. Aynı zamanda yüksek kan şekeri nedeniyle hem büyük, hem de kılcal damarlarda hasarlar oluşur. Damar duvarını örten hücreler zarar görür. Böylece kan dolaşımı bozulur. Dokulara ve organlara yeterince oksijen taşınmaz bu yüzden organlarımız yavaş yavaş hasar görür. Akciğerler, gözler, sinir sistemi ve böbrekler en çok etkilenen organların başında gelir. Kronik böbrek yetmezliği nedeniyle diyalize giren hastaların büyük bir kısmı şeker hastasıdır. TİP2 diyabet hastaları, vücutları insülin ürettiği halde bunu kullanamaz. Çünkü hücreler insülini tanıyamaz. Kanda insülin bulunduğu halde kan şekeri, hücre içine giremez, bu yüzden sürekli yükselir. Ama hücre içinde şeker olmadığı için, hücre hep açlık çeker. Beyne daha çok yemek yemesi için sinyaller gönderir. Hasta daha çok yemek yeme ihtiyacı hisseder." dedi.

Bu kısır döngünün şeker hastasının kilo almasına ve en nihayetinde obez olmasına sebep olduğunu kaydeden Op. Dr. Onur Kesler, sözlerine şöyle devam etti: "Obezite ise insülin direncini daha çok arttırır. Diyabet hem yüksek kan şekeri nedeni ile hem de hemen hemen bütün organlara zarar verip başka kronik hastalıklara sebep olduğu için korona virüs salgınında özellikle önemsenmesi gereken bir sorundur. Üstelik beraberinde gelişebilecek obezite, durumu daha çok kötüleştirir. Bu hastaların kan şekerini normal seviyelerde tutmak hayati önem taşır."

"Şeker hastaları daha çok dikkat etmeliler"

Şeker hastalarının bu pandemi sürecinde daha çok dikkat etmeleri gerektiğinin altını çizen Op. Dr. Onur Kesler, "Salgın döneminde diyetlerine daha çok dikkat etmeli, ilaçlarını düzenli kullanmalı, bol sıvı tüketmeli ve dengeli beslenmelidir. Bu sayede bağışıklık sistemini güçlü tutabilirler. Her şeye rağmen kan şekeri kontrolünü sağlayamayan TİP2 diyabet hastaları ise diyabet ve metabolizma cerrahisini düşünebilir. Ameliyat sonrası düzelecek olan diyabet, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, KOAH ve obezite gibi sorunlar daha sağlıklı ve muhtemelen daha uzun bir yaşam sürmelerine yardımcı olacaktır."