Doğu Akdeniz'deki enerji jeopolitiğinin her geçen gün biraz daha kimlikleştiğine dikkat çeken İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, mevcut enerji kaynaklarının varlığına dayanan iş birliklerini ele alarak Türkiye özelinde bölgenin geleceğini değerlendirdi. Bu noktada Türkiye’nin konumu ve varlığının özel öneme sahip olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, "Bir yandan Kıbrıs Adası özelinde uluslararası hukuktan kaynaklanan hukuki, siyasi, ekonomik hakları, diğer yandan KKTC ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) uyuşmazlıklarının Doğu Akdeniz’in yükselen ve yenilenen yeni enerji jeopolitiğinin denklemleri ve parametrelerine dayalı olarak yeni boyutlar kazanması, Türkiye açısından özel önemde dikkatleri Doğu Akdeniz’e yöneltmeyi zorunlu kılıyor. Bu yönelişe Suriye hatta Irak’ da ki askeri, siyasi ve stratejik gelişmeleri ve seyri de eklendiğinde Türkiye için Doğu Akdeniz odaklanması hayati değer taşıyor" dedi.

'2007'YE KADAR ULUSLARARASI HUKUK HİÇE SAYILDI'

"Son dönemde özellikle bölge dışı büyük güçlerin GKRY, Mısır ve İsrail üzerinden oluşturulan denkleme Yunanistan’ı da dahil ederek, Türkiye’nin deniz yetki alanlarının gasp edilmesine yola açabilecek sıkıntılı bir süreci başlattıklarına tanık oluyoruz" diyerek sözlerine devam eden Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu şunları söyledi: "Bu noktada öncelikli olarak Türkiye’nin deniz yetki alanları üzerinden egemenlik haklarının korunması, Türkiye’nin can damarının muhafazası değerindedir. Zira bölge dışı güçlerin; destekleri, cesaretlendirmeleri, çıkar hesaplarıyla öne çıkartılan GKRY’nin 2007 yılında tek yanlı olarak ve uluslararası hukuku hiçe sayarak, Türkiye’nin ve KKTC’nin haklarını gasp etme cüretiyle ilk ruhsatlandırma çalışmalarına başlayıp, ihalelerle bu süreci devam ettirebilme gayreti dikkat çekiyor.