Çorbada Tuzun Olsun gönüllü topluluğu her akşam evsiz insanlara çorba dağıtıyor. Her kesimden gönüllünün yer aldığı topluluk 2014'ten beri 4 bin insana aralıksız çorba dağıtıyor. Topluluğun bir diğer amacı da evsizleri topluma kazandırmak. Topluluk şu an İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Mersin ve Antalya'da yardım çalışmalarını sürdürüyor. Soğuk kış gecelerinde yürekleri ısıtan Çorbada Tuzun Olsun Derneği'nin öncülerinden Berkan Çelik, Yasemin Uluçınar ve Ahmet Türker'le, gönüllüler hareketini ve neler yaptıklarını konuştuk.

- Nasıl başladı "Çorbada Tuzun Olsun" projesi nasıl bir araya geldiniz?

ŞefkatDer evsiz insanlara çorba dağıtımını başlatmıştı. Biz de çorbada tuzumuz olsun diyerek başladık. Evsiz insanlara çorba dağıtımına katılarak tanıştık. Sürekli iletişim halinde olan bir gönüllü topluluğu olduk. Bugün evsizlerle ilgili çalışmalar yapan, toplamda 4 bin civarı insanın fiziki olarak evsizlere yardım çalışmasına katılmış olduğu bağımsız bir gönüllü topluluğuyuz. 

DERNEK OLMA YOLUNDA

- Birçok ilde şubeleriniz bulunuyor. Bu ağ nasıl kuruldu ve nerelerde, hangi illerde eksiklikler var?

Pek çok ilde gönüllüler bir araya gelerek çorba dağıtımı yaptılar, yapıyorlar. Bunların hepsi bağımsız gönüllü toplulukları. Kimisi başka isimlerle çorba dağıtımı yapıyor. Çorbada Tuzun Olsun bir dernek olduğu zaman tüzüğünü kabul ederek şube de olabilirler ancak şu anda her il kendi dağıtımını kendisi yapıyor. #CorbadaTuzunOlsun aslında bizi birbirimize bağlayan ve iller arası iletişimi sağlayabildiğimiz bir hashtag. İzmir'de, Ankara'da, Bursa'da, Adana'da, Mersin'de, Antalya'da çorba dağıtımı oldu. Aslında bu oran bütüne bakılırsa henüz çok az, ancak tamamen gönüllülük esasına dayanan genç bir çalışma için de başarılı bir çalışma. Yazın ciddi boyutta gönüllü sıkıntısı oluyor. İstanbul dışında tüm iller yazın ara veriyor. Çorbada Tuzun Olsun bir dernek olunca diğer illerde de yazın çalışmaların süreceğini düşünüyoruz.

AİLESİYLE KAVUŞAN OLDU

- Bunca zaman boyunca hiç unutamadığınız, hatırladığınızda kalbinizi ısıtan nice anı birikmiş olmalı. Bizimle de paylaşır mısınız?

İnanılmaz hayat hikâyeleri var elbette. Ailesini, sevdiklerini kaybeden insanlar. Enteresan olaylar. Mesela evsizler için yapılan bir basın açıklamasında kardeşini gören, Hollanda'da yaşayan bir abla aradı. Abimizin çocukları Türkiye'ye geldi. Onu yanlarına alıp döndüler. Ama en çok akılda kalan, gönüllü sayısı az olan bir akşam evsiz arkadaşlarla birlikte çorba dağıtıyorduk. Olaylar nedeniyle yollar kapatılmıştı. Çorba aracını çok zorlu bir yoldan Gezi parkına çıkarmak zorunda kaldık ve çorbanın yarısı döküldü. Evsiz insanların bütün gün beklediği çorbanın yarısı döküldü, çok derin bir üzüntü yaşadık ve parkta çorba içmeye gelen evsiz arkadaşlar "Üzülmeyin, bugün de yarımşar kâse çorba içeriz" diyerek bizi teselli ettiler. O akşam herkes yarım çorba içti. 

SOKAKLARDA YAŞARKEN İŞE KAVUŞANLAR VAR

Gönüllüler grubu, evsizlere sıcak çorbanın yanında bir de kıyafet ihtiyaçları için mağaza oluşturmuş. Grubun iş bulup evini kiraladığı ve eşyalarını aldığı 4 kişi Gebze'de yeni bir hayata başlamış.


- Yalnızca yemek dağıtmak değil, evsizlerin barınma ihtiyacına yönelik de çözümler bulmaya çalışıyorsunuz. Kış da geliyor. Evsizler için ne gibi projeler yapıldı ve bu kış neler yapılacak?

Kışın gelmesi ile gönüllü sayımız artıyor. Çorba dağıtımını daha fazla alana yaymayı hedefliyoruz. Bununla beraber evsizler için ücretsiz kıyafet mağazası açtık. Burada kıyafetin yani sıra battaniye, mont, bot gibi ihtiyaçları da toplayıp ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz. Ayrıca barınma ve işe yerleştirme çalışmalarımız var. Bu hafta 4 evsiz arkadaş Gebze'de işe başladı. Evlerini biz tuttuk, onlarla birlikte hazırladık. Bundan sonra onlar kendi ayakları üzerinde duracaklar. Bu çalışma başarılı oldukça daha fazla insanı topluma kazandırabileceğiz. Psikolojik destek sağlamayı da hedefliyoruz. 

EVSİZ EVLERİ OLMALI

Kışın İBB bir spor salonunu evsizlere açıyor ve günlük ortalama 600 kişi burada kalıyor. Sayı sürekli artıyor. Önceki seneler 15 Aralık ile 15 Mart arası 90 gün spor salonu açılıyordu. Oysa bu insanlar 365 gün evsiz. Bu zaman diliminin uzatılması hedeflerimiz arasında. Bunu da ancak basında duyuldukça başarabiliriz. Fiziki veya psikolojik sorunları olan 600 insanın bir basketbol sahasında birlikte uyuması da doğru bir uygulama değil ancak hiç yoktan iyidir. Bu insanları geri kazanmak için "Evsizler Evleri" açmadıkça evsiz sayısının azalmasının tek ihtimali bu insanların hayatlarını kaybetmesi.

- Evsizler evlerinin isimlerine bu toplumun adını asla unutmaması gereken insanların isimlerini verdiniz. Bir de buradan duyurmak adına, kim o kıymetli insanlar?

Daha önce belirttiğim ŞefkatDer, kışın evsizlere spor salonunun açılmasında etkili olan bir dernek. Evsiz insanların sokakta donarak ölmelerini izleyip "vah vah" demektense birkaç ekibin de desteğiyle evsizler evi açıyorlar. Şu an 50 civarı insanı barındırıyor. Evsizler Evi'nin ismi Atsushi Miyazaki Evsizler Evi. Van depreminde dünyanın uzak ucundan yardıma gelip ikinci depremde hayatını kaybeden bir iyilik insanı. Belki hatırlarsınız, Beşiktaş tribünleri Van'da üşüyen insanlar için derbi maçında soyunmuştu. O maçta bir pankart vardı. "Japon kardeşim Miyazaki" diye. Evet, kalbi iyilikle atan herkes kardeştir. Evsizler evinde bir kat, Yadigâr Ejder katı. Hani "Mazlum'u getirin bana" deyince gelen. Yardımcı rollerin dev oyuncusu. Eğer evsizlere ikamet verselerdi Yadigâr Ejder pek ala ikametini Gezi Parkı olarak gösterebilirdi. Hakkında "Gezi Parkı'nda donarak öldü" haberleri yapılmasına rağmen ölüm yeri Galatasaray bölgesinde bir pansiyondur. Uzun süre sokaklarda yaşamış ve önce sağlığını sonra da hayatını kaybetmiştir. Bir diğer kat, Emin Ersoy katı. İstiklal şairimizin oğlu Emin Ersoy sokaklarda yaşamış ve sonunda ölü bedeni bir çöp tenekesinin yakınında bulunmuştur. Diğer kat da Zeliha Sönmez katı. Sokakta yaşamak zorunda kalan kadınlara ithafen, sokakta donarak öldüğü resmi kayıtlara geçen ilk kadın vatandaşımızın ismi verilmiştir. Evsiz kalmak evsizlere özgü bir durum değildir. Pek çok kadın da sokaklarda kalmamak adına pek çok zorluğa katlanarak yaşamaktadır. 

ÜNİVERSİTE MEZUNU EVSİZLER DE BULUNUYOR

- Üniversiteliler iş birliği hedeflerinizin neresinde ve üniversite öğrencilerinin ilgisi ne durumda?

Gönüllülerimizin önemli bir bölümü üniversite öğrencisi. Üniversiteler, yani bilinç düzeyi yüksek, duyarlı dostlarımız bu farkındalığın topluma yayılmasında çok önemli bir yerde. Birkaç üniversiteden düzenli olarak çorba dağıtımına gelen üniversite öğrencileri var.
Üniversitelerde evsizler konulu çalışmalar olması çok önemli. Evsizlerle ilgili söyleşiler de yapmayı istiyoruz. Toz pembe bir yaşamdan çıkıp zorlu çalışma koşullarına girmenin eşiğinde bu insanlar. Evsizler arasında da üniversite mezunları veya sürekli kitap okuyan insanlar var. Bunun herkesin başına gelebilecek bir durum olduğunu bilmeleri ve topluma anlatmaları çok önemli. Bazen "Çok param yok ama" diye başlayan mesajlar alıyoruz öğrenci arkadaşlardan. Bizim için, iyilikle çarpan bir kalbiniz olması yeterlidir. Evsiz insanlar için birlikte yapabileceğimiz pek çok etkinlik var. Belki yarın değil ama birkaç sene içinde evsiz insanların hor görülmediği bir toplum olacaksa, bunu bugünün üniversite öğrencileri başaracak.

ÇÖPLER İNSANLARDAN DAHA DEĞERLİ OLMAMALI

- Geleceğe dair hedefleriniz neler bu projede?

Öncelikle toplumdaki kötü evsiz algısını değiştirmek istiyoruz. İkinci olarak evsizleri topluma geri kazandırmayı hedefliyoruz. Üçüncü hedefimiz kamunun evsizlerle ilgili çalışmalar yapmasını sağlamak. Bugün sokaklardaki çöpleri toplamak için maaş alan binlerce kamu personeli varken evsizlerle ilgili çalışma yapan tek kamu personeli yok. Çöpler insanlardan daha değerli olmamalı. Dördüncü hedefimiz toplumda iyiliği popüler yapmak. Birbirine selam vermez halde bir yaşama geçtik. Hoşgörü, saygı gibi kavramları kaybediyoruz, paylaşmayı unutuyoruz. Çorbanın sıcaklığı ile içimizi ısıtmak istiyoruz. Toplumda sivil toplum olarak yapılması gereken çok çalışma var ve biz insani yardım merkezindeki her çorbada tuz olmayı hedefliyoruz.

ÖLEN YAKINLARI İÇİN HELVA GETİRENLER VAR

- Size destek olmak, bu projeye katkı sağlamak için neler yapılabilir? Çünkü gönüllülerin doğru yönlendirilmesi çok önemli bu gibi işlerde. Çorbada tuzu olsun isteyen insanlar işe nereden başlamalı?

Dileyen mercimek getiriyor veya karton kâse alıyor. Dileyen üç tekerlekli çorba aracını itiyor, dileyen de battaniye getiriyor. Bunun dışında da "ben pilav dağıtmak" istiyorum derseniz 200 kişilik pilav yapabilirsiniz. Mesela bir gönüllü grup kısa süre önce aşure getirdi. Bazen ölen yakınları için helva yaptıranlar oluyor. Bu gönüllülerin nasıl destek vermek istediği ile de alakalı. Maddi yardım yapmak isteyenleri ŞefkatDer'in bağış hesabına yönlendiriyoruz. (Öncelikli tercihimiz çorba dağıtımına gelerek bunu yaşamaları) "Çorbada Tuzun Olsun " yazmaları halinde bu projelerde kullanılıyor. Sosyal medya vasıtasıyla katılan pek çok insan için www. corbadatuzunolsun.org sayfamızda bir form var. Formda meslek, yardım edebileceği konular, kan grubu gibi basit ve yönlendirici sorular var. Bu sayede çalışma grupları kuruyoruz. Yeni katılmak isteyen gönüllüleri her akşam 20.15-22.30 arasında yapmakta olduğumuz çorba dağıtımı için Beyoğlu'na davet ediyoruz. 20.15'ye Atsushi Miyazaki Evsizler Evi'nde buluşup kısa bir anlatımdan sonra 20.30-22.30 arasında yürüyerek ve belirli alanlarda durarak çorbamızı dağıtıyoruz.

Orhun ALKAN (İAHA)