İstanbul'un Prens adaları olarak da bilinen adalarından Büyükada (Prinkipo), tarihi ve turistik açıdan önemli yerlerden biri. Prens adaları adı Doğu İmparatorluğu'ndan gelir. Bilgilere göre bu devirde sadece sürgün yeri olarak kullanılan bölgelerin, özellikler imparator ailesinden birçok kişinin, bu adalara sürgün edilip manastırlara hapsedildiği bilinir. Sürgün edilenler imparator ailesinden olduğu için bu adalara "Prens adaları" ismi verildi.

FAYTON EKONOMİSİ

Büyükada deyince aklımıza hemen deniz, güneş ve tabii ki faytonlar gelir. Adanın ekonomisi açısından en önemli faktör de faytonlar... Turistlerin adalara gelmesinde ki en büyük nedenlerden birisi faytona binmek. Faytonların kullanımının Osmanlı Devleti zamanından beri olduğunu biliyoruz ve son dönemde faytonların kaldırılacağı yönünde birçok haber çıktı. 

Ada halkı, faytonların kaldırılmasını veya değiştirilmesini istemiyor. Ada halkı faytonların değiştirilerek elektrikli araçlara geçilmesi durumunda bölgenin elektrik sisteminin bunu kaldıramayacağını, sistemin çöküp onarılamayacağını düşünüyorlar.
Faytonculuk yapan insanların içinde kendi komşularının ve dostlarının da olduğunu da söyleyen ada halkı insanların bu işi yaparak evlerine ekmek götürdüklerini bu sistemi değiştirdiklerinde bu insanların mağdur olacağını söylediler. 

EĞİTİM VE DENETİM

Adalılar, bazılarının fayton kullanırken bilinçlerinin yerinde olmadığını alkol ve madde aldıktan sonra fayton arabalarını kullandıklarını söylediler. Bu insanların atlarına da iyi bakmadıklarını ve adada ahırların bakımsız olduğunu ve hijyenik olmadığını da. 

Ama her ne olursa olsun bu insanlara eğitim verilerek ve ahırlara bakım yapılarak bunların düzeltilebileceğini faytonların kalkmasını istemediklerini faytonlar adaların nostaljisi olduğu için korunması gerektiğini vurguladılar.

FAYTONA GELİYORLAR

Ada esnafı faytonların Büyükada'ya çok büyük katkısı olduğunu söylüyor. Turistlerin gelme nedenlerinden birisi olduğunu ve gelen turistlerin faytona bindikten sonra burada yemek yediklerini, alışveriş yaptıklarını ve bu turistlerden para kazandıklarını söylediler. Onlarda faytonların kaldırılmaması fikrindeler.

Büyükada'da toplu taşıma araçları olmadığı için havası tertemiz. İnsanlar ve turistlerin tercih etme sebepleri de bu yüzden. İnsanlar adaya nefes almak için, şehrin kalabalığından uzaklaşıp temiz havayı solumak için geliyor.

'YAKALARINDA KARANFİL OLURDU'

Adalar'da Halk Eğitim Müdürlüğü yaptıktan sonra buraya yerleşen Ünal Cengiz Kapısız, eskiden faytoncuların kibar ve nazik insanlar olduğunu anlatıyor. Kapısız, çare olarak seyislik kursunu öneriyor.

''İstanbul'un en temiz denizi burada. Adanın sermayesi güneş, deniz ve fayton. İnsanlar güneşin yüzünü gördükleri zaman Bostancı'dan Kartal'dan Kadıköy'den Beşiktaş'tan Eminönü'nden Büyükada'ya geliyor. Büyükada, insanların doğa ile baş başa kalabilecekleri yer'' diyen eski Halk Eğitim Müdürü Ünal Cengiz Kapısız, adaya ilk geldiği zamanlarda faytoncuların fötr şapka taktıklarını, yakalarında ise karanfil bulunduğunu anlatıyor. Ünal Kapısız, faytoncuların o zamanlar kibar ve nazik insanlar olduğunu söylüyor.
Bu durumun değişmesi için Ünal Cengiz Kapısız, seyislik kursu açılması gerektiğini, faytonculara eğitim verilmesini gerektiğini belirtiyor. Ünal Bey'in hizmet verdiği zamanda, Atatürk'ün müdavimi olduğu Anadolu kulübünü faytonculara açtığını ve faytonculara giyim konusunda, müşterilere davranmaları gereken üslup konusunda dersler verdiğini, bu konularda sergiler açtığını dile getirdi. Faytonların kalması demek ada ekonomisinin bitmesi demektir diyerek bu değişikliğe karşı olduğunu söyledi. 

Haber: Mustafa Şentürk (İAHA)