Op.Dr.Esra Demir Yüzer, günümüzde bir çok çift bu durumun tedavi edilebilen bir hastalık olduğundan habersiz olduğunu dile getirerek, “Evliliğin ilk gecesi ortaya çıkan bu tablo çiftler açısından geçici bir durum gibi düşünülmektedir. Vajinismus cinsel ilişki sırasında pelvik taban(alt taban) kasları yani vajeni saran kasların, kadının isteği haricinde kasılması ile vajen girişinin daralması dolayısıyla ilişkinin imkansız ya da ağrılı hale gelmesidir. Vajinismus bir hastalık değildir. Vajinismus bir cinsel uyum sorunudur. Bilinçaltındaki sorunların bir sonucudur. Vajinismus bir cinsel fobi sorunudur. Geçmişte bizzat yaşanan veya başkalarından duyulan abartılı ve kötü cinsel hikayeler bu fobinin gelişmesine neden olur. Vajinismus kapalı toplumlarda daha sık görülen çocukluktan gelen yanlış öğretiler sonucu gelişen bilinçaltı kaygı bozukluğudur. Çok nadir de olsa vajende doğuştan veya sonradan gelişen sorunlardan da kaynaklanabilmektedir” dedi.

'KORKUYA AKLINDA TUTAR'

Op.Dr.Esra Demir Yüzer, bazı toplumlarda çocukluktan beri kız çocuklarına davranışsal ve duygusal olarak öğretilen, büyüdüklerinde vajinismusa neden olabilen bazı öğretiler bulunduğuna dikkat çekerek, “Cinsel organa dokunulmaması gerektiği, bacakların kapalı tutulması gerektiği ve bunun gibi unsurlardır. Vajinismus ilk gece korkusudur. İlk gece korkusu evlenmeden önce kadınların kötü cinsel tecrübelerini paylaşması ile oluşur. Kadın bu korkuyu aklında öyle büyütür ki sevdiği eşi ile çok istemesine rağmen, istem dışı vajinal ve vücut kasılmaları nedeniyle cinsel birliktelik yaşayamaz. Vajinismus eşlerini severek evlenen kadınlarda da görülür. Bu kadınlar sevişmeden zevk alırlar, cinsel istekleri gayet iyidir. Ancak penisin vajene girişi sırasında kendilerinin bile fark etmediği kasılmalar nedeniyle cinsel birliktelik gerçekleşmez. Bu kasılmalar bazı kadınlarda bacaklarını açamayacak kadar bacaklarda, kalçalarda, kollarda veya sadece alt taban kaslarında olabilir. Sadece alt taban kaslarında kasılma olan kadınlarda penisin ucu vajene girer fakat ilerleyemez. Çiftler bu durumu "bir duvar var, duvara çarpıyor, mümkün değil ilerlemiyor’’ diyerek ifade ederler. Bu şekilde gebe kalan birçok vajinismus problemi yaşayan kadın vardır. Vajinismus, kadının tedaviye gelmesi için cesaretini zorlukla topladığı bir sorundur. Bu haliyle vajinismus ‘’erteleme hastalığı‘’ olarak da adlandırılır. Kadının tedaviye gelmemesi için hep bir bahanesi vardır. Halbuki vajinismus tedavisi %100 olan bir sorundur. Tek gereken kadının kendine ve cinsel terapistine güvenmesidir. Vajinismus tedavisi genelde çok rahat ve basit bir süreç olup hastaya hastanın sıkıntılarına uygun şekilde yapılmaktadır. Vajinismus hastalarının en sıkıntılandığı süreçlerden bir tanesi tedavide ne ile karşılaşacakları, yapmaktan korktukları şeylerin onlardan istenip istenmeyeceğidir. Özellikle muayene, parmak egzersizleri vajinismus hastalarının ilişkiden daha fazla kâbus haline gelmektedir. Vajinismus tedavisi, kişinin kaygı ve korkularını yönetebilme becerisini sağlıklı düşünebilmeyi, gerçekleri görüp yaşayabilmesi üzerine kurulmuş bir süreçtir. Tedavi plânı hastanın kimlik ve kişilik yapısına göre düzenlenir. Kimi hastalar sadece bilgilendirme ile sorunlarını aşarken, kimi hastaların anne, baba ve çocukluk ilişkilerine kadar inmek gerekebilir. Bazı hastalarda ise davranışçı egzersizler ve telkin faydalı olmaktadır. Kimi hastalara ise kombin dediğimiz her sistemden içeren tedavi yöntemleri birleştirilerek uygulanabilir. Sonuçta seçilecek tedavi yöntemi hastaya uygun şekilde seçilir ve hastanın sıkıntı yaşadığı, rahatsızlık duyduğu, yapmaktan korktuğu şeyler istenilmez. Tamamen kişiye duygularını kontrol etme becerisi öğretilir” şeklinde konuştu.