İstanbul’da 6 Temmuz 2011 tarihinde iddiaya göre F.Ö., kendisini aldattığını öne sürerek 24 yıllık kocası H.A.Ö.’den anlaşmalı olarak boşandı. Boşanma protokolünde taraflar birbirinden maddi manevi tazminat, nafaka veya katkı payı adı altında herhangi bir para talep etmedi. Kadıköy 5. Aile Mahkemesi, imzalanan protokole göre çiftin anlaşmalı olarak boşanmasına karar verdi. 

Kararın kesinleşmesinin ardından 5 Eylül 2014 tarihinde F.Ö., Anadolu 17’inci Aile Mahkemesi’ne dava açarak yargılamanın iadesi ile boşanma protokolünün iptalini istedi. 
60 bin TL tazminat talep etti 

Davacı kadın, mahkemeye sunduğu dava dilekçesinde, eşinin kendisini aldattığını boşandıktan 3 yıl sonra öğrendiğini belirtti. Boşanma sürecinde ağır ruhsal bunalım geçirdiğini kaydeden davacı, boşanma protokolü kararlaştırılırken kendisini çok yoğun ruhsal ve fiziksel baskı altında hissettiğini söyledi. Eski eşi olan davalı taraftan 60 bin TL maddi ve manevi tazminat talep etti. 

Davalı H.A.Ö. ise, F.Ö.’den babasına ait olan evden çıkmasını istemesi üzerine F.Ö.’nün şantaj olarak bu davayı açtığını iddia etti. Yaklaşık 4 yıl süren yargılama sonucunda, Anadolu 17’inci Aile Mahkemesi davacının boşanma protokolünün iptali talebinin reddine karar verdi. 
Mahkeme gerekçeli kararında, F.Ö.’nün eşinin kendisini aldattığını boşanma davasını açarken de bildiği halde anlaşmalı olarak boşanmayı kabul ettiğini ve imzalanan protokolde davalıdan maddi manevi tazminat kabul etmediğini belirtti. 

Mahkeme, boşanma protokolü imzalandığında hukuki işlem ehliyetinin tam olmadığını iddia eden F.Ö.’nün, İstanbul Adli Tıp Kurumu raporuna göre hukuki işlem ehliyetinin tam olduğunu tespit etti. Davacının haksız olduğunu bildiği halde kötü niyetli olarak dava açtığını belirten mahkeme, kişisel husumetlerinden ötürü eski eşini mahkemelerde süründürmeyi amaç edindiğini vurguladı. 

Kararda, kötü niyetli açılan davaların azımsanmayacak sayıda olduğu belirtilirken, “Ülkemizde yargılamanın uzun sürmesinin bir nedeni de gereksiz açılan davalardır. Kötü niyetli olarak açılan davaların yaptırımsız bırakılması düşünülemez” denildi. 

Anadolu 17’inci Aile Mahkemesi, davacı kadını kötü niyetinin ağırlığını dikkate alarak 6100 sayılı yasanın 329/2 maddesi uyarınca 5 bin TL disiplin para cezasına çarptırdı. 

Konuyla ilgili olarak görüşüne başvurulan Avukat Serbülent Özavcı, halk arasında ‘seni mahkemelerde süründürürüm’ söyleminin yaygın olduğunu belirterek, “Ülkemizde bu amaçla açılan davalar azımsanmayacak sayıda. Mahkemenin vermiş olduğu bu karar, bu şekilde kötü niyetle açılan davalarının önüne geçebilecek nitelikte, örnek bir karardır” dedi. Özavcı, uygulamada hakimlerin kötü niyetle dava açan kişileri bu şekilde disiplin para cezası ile cezalandırma yollarına başvurmadıklarını, bu yasal düzenlemeden çoğu vatandaşın ve hukukçunun haberinin olmadığını belirterek verilen kararın önemine vurgu yaptı.