İstanbul'daki balıkçılar "vira bismillah" diyerek balık sezonunu açtılar. Üsküdar ve Kadıköy'deki balık pazarlarında çeşit çeşit balıklar yerlerini aldı. Hamsi, palamut, uskumru, barbunya, çipura, istavrit, tekir, mezgit ve torik bol şekilde satılmayı bekliyor. Balık pazarlarında ağırlıklı olarak Erzincanlı esnaf tezgah açıyor. Erzincanlıların balıkçılıkla yolu, deniz hamallığının ardından kesişmiş.

15 Nisan 2018'de başlayan av yasağı 1 Eylül'de sona erdi. İstanbul'daki balıkçıların ve balık severlerin yüzleri bol balık ve ucuz fiyatları görünce güldü.
Balıkçılar geçen yıla oranla bu yıl balığın çok fazla olduğunu, geçen yıl ise neredeyse yok denilecek kadar az olduğunu söylediler. Geçen yıl 30 lira olan palamut bu yıl 15 liraya kadar düştü.  Balıkçı Rıdvan Özbey, "Bu yıl gerçekten çok bereketli bir sezon geçiriyoruz, bolluk var, bu da tezgahtaki fiyatlara yansıdı, geçen yıla göre fiyatlarımız daha uygun," dedi.

HAMSİ ÇOK SATIYOR

Kadıköy ve Üsküdar balık çarşılarının en pahalı balıklarından biri torik, tanesi 50 TL'den satılan torik balık pazarında tercih edilmeyen balıklar arasında. Balık fiyatları arasında en uygun olanları hamsi ve palamut. Hamsi ve palamut aynı zamanda en çok satılan balıklar arasında. İstanbul'da satılan balıkların çoğu Karadeniz'de tutuluyor.

Bu sezon balık fiyatları şu şekilde: 

Hamsi 8 TL, palamut 15 TL, levrek 35 TL, barbunya 25 TL, sardunya 15 TL, somon 30 TL, uskumru 20 TL, çipura 35-40 TL, istavrit 15 TL
Verimli geçen balık sezonunun ardından düşen balık fiyatları balık pazarındaki yoğunluğu da artırdı. Bu yılki fiyatlardan memnun olduğunu belirten çarşının müşterilerinden Ahmet Tekin, "Balık fiyatları gayet güzel dolaşıyorum pazarı ve fiyatlar arasında pek fark yok. Benim tercihim hamsi ya da palamut olacak."

'BAVULU ALAN GELMİŞ'

Üsküdar ve Kadıköy'deki balık pazarlarını dolaşırken Erzincanlı balıkçıların fazla olması dikkatimizi çekiyor ve bunun sebebini kendisi de Erzincanlı olan balıkçı Rıdvan 

Özbey'e soruyoruz.

"İstanbul'da balık satıcıların çoğu Erzincanlıdır. Erzincan'dan bavulunu alan toplanmış gelmiş buralara. Erzincan'da deniz görmemiş adamlar İstanbul'a gelip balık satmaya başladılar. Kadıköy'de başladı ilk bu iş. Haydarpaşa'da kayıkhane diye bir yer vardı, orada kayıkçılar karşıdan karşıya yük taşırlardı, bunlara "deniz hamalı" denilirdi. Bu işi önceleri Rumlar yapardı. Getirisi azalınca bu işi bıraktılar. Çankırılılar geçti leblebi taşımak için sonra da Erzincanlılar. Erzincanlılarda deniz hamallığı işi getirisini yitirmeye başlayınca başka işlere yönelme kararı aldılar. Denizle haşir neşir olduklarından yine bununla ilgili bir iş aradılar kendilerine. Böylece hem avcılıkta hem halcilikte kendilerine yer bulmayı başardılar."

ERZİNCANLI İSTEDİ ÖZAL YAPTIRDI

Kumkapı'daki balık halinin hikayesini de anlatıyor Rıdvan Özbey. Dönemin Başbakanı Turgut Özal, balık satan iki Erzincanlı kardeşe rastlayınca, Kumkapı'ya balık hali yapılmasının yolu açılmış. Özbey, hikayeyi şöyle anlatıyor:

"1984 yılında dönemin Başbakanı Turgut Özal Kumkapı'da arabasıyla geçerken yağmurun altında balık satmaya çalışan iki kardeş görür. Erzincanlı olduklarını öğrendiği bu kardeşlerin çalışkanlıklarını takdir eder ve onlara bir istekleri olup olmadığını sorar. Erzincanlı kardeşler de naçizane bir balık hali olsa iyi çalışabileceklerini belirtir. Bunun üzerine Turgut Özal Kumkapı'ya bir balık hali inşa ettirir."

Yasin Akgül-Sinan Daşpınar (İAHA)