Danıştay 10. Dairesindeki duruşmaya davacı Sürekli Vakıflar Tarihi Eserler ve Çevreye Hizmet Derneği Başkanı İsmail Kandemir, dernek avukatı Selami Karaman ve Cumhurbaşkanlığı avukatı katıldı. Daire Başkanı Yılmaz Akçil, duruşmada ilk olarak davacı tarafın avukatı Selami Karaman'a söz hakkı verdi. Karaman, "Ayasofya Camii, Fatih Sultan Mehmet'in şahsi mülküdür. Fatih Sultan Mehmet Han'ın iradesine uygun davranılması açısından Ayasofya Camii'nin müzeye çevrilmesi kararının iptal edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yetki ve şekil yönünden sakat bir Bakanlar Kurulu kararıyla karşı karşıyayız. Bakanlar Kurulu kararının iptalinin neden gerektiğiyle üzerinde durduğumuz husus mülkiyet hususudur. Ayasofya Camii'nin cami vasfının ortadan kaldırılarak müze olarak kullanılması, Fatih Sultan Mehmet'in iradesine de aykırıdır. Biz mülkiyet hakkının görmezden gelindiğini söylemekteyiz" ifadelerini kullandı.

Mustafa Kemal Atatürk'ün reis-i cumhur olarak Bakanlar Kurulu kararında imzası olduğunu anlatan Karaman, "Biz, bu imzanın kendisine ait olmadığını belirtmekteyiz. Atatürk'ün imzalarının temin edilerek incelenmesi talebimiz var" dedi.

Sürekli Vakıflar Tarihi Eserler ve Çevreye Hizmet Derneği Başkanı İsmail Kandemir ise, "Anayasa Mahkemesi, Atatürk'ün vasiyeti üzerine hiçbir dokunmazına bir şey yapılamayacağı kararını verdi. Eşitlik ilkesi kapsamında Fatih Sultan Mehmet'in varlıklarına da aynı şekilde hiçbir şeyin yapılmaması gerekir. Mülkiyet hakkına uygun karar verilmesini arz ve talep ederiz" şeklinde konuştu.

"Ayasofya'yı tekrardan açmak Cumhurbaşkanlığının kararını gerektirir"

Danıştay savcısı ise, "O tarih itibarıyla işlem hukuka uygundur. Ayasofya hakkındaki karar geçmişte Bakanlar Kurulu tarafından alınmıştır. Dolayısıyla şu anda Ayasofya'yı tekrardan açmak Bakanlar Kurulunun, yani Cumhurbaşkanlığının kararını gerektirir. Bu nedenle davanın reddini talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Savcı, Bakanlar Kurulu kararındaki Atatürk imzasına ilişkin de beyanda bulundu. Savcı, farklı yerlerde de Atatürk tarafından aynı imzanın kullanıldığını söyledi.

Daire, kararı daha sonra açıklamak üzere duruşmaya son verdi.