İstanbul'un hızla gelişen ve marka değeri giderek artan Başakşehir ilçesinde, mahalleler arasındaki uçurum dikkat çekiyor. Her gün lüks konutların yükseldiği Bahçeşehir Mahallesi'nde yaşayan vatandaşlar için ATM her köşe başında bulunabilecek bir araçken, Güvercintepe Mahallesi para çekme makinesi ile iki yıl önce tanıştı. Sosyal ve kültürel etkinliklerden uzak yaşayan "orta mahalle" diye tabir edilen bölgelerde yaşayanlar ilçe merkezindeki bir etkinliğe katılabilmek için iki ayrı toplu taşıma aracı kullanmak zorunda kalıyor. Çocuklar ve yaşlılar içinse bu durum oldukça zor gözüküyor.

Ulaşım noktasında da büyük fark olan mahallelerde, sitelerin ve TOKİ konutlarının yükseldiği Kayaşehir ve Başak Mahalleleri'nden İstanbul'un merkezi noktalarına İETT araçlarıyla sık ulaşım imkanı varken, Güvercintepe ve Şahintepe Mahalleleri'nde yaşayan vatandaşlar, mahallelerinden geçen 3 hat (79G/79Y ve HT20) ile seyahat etmek durumunda kalıyor. Güvenlik nedeniyle araçların mahalleye girişi yasaklandığında ise yürümek zorunda kalıyorlar.

Başakşehir'in ilk uydu kent bölgesi olan Bahçeşehir ve çevresindeki ulaşım seçenekleri ise çok daha geniş. Yeşil alan, yol, kaldırım, çevre temizliği ile park ve bahçelerde de büyük hizmet farkı göze çarpıyor. Bahçeşehir, Boğazköy ve çevresinde çok sayıda yeşil alan, çocuk oyun parkı ve sosyal donatı alanı bulunmasına rağmen Güvercintepe, Şahintepe, Yarımburgaz, Altınşehir ve Ziya Gökalp mahalleleri bu konuda da mahrumiyet yaşıyor. Az sayıdaki çocuk oyun alanları tahrip edilmiş halde, kültürel ve sosyal aktivite ise neredeyse yok.

SEÇENEKLERİ AZ

Güvercintepe Mahallesi'nin en lüks alışveriş mekanı ünlü iki ucuz market zincirinin şubeleri. Bu marketlerin dışında vatandaşların alışveriş yapacakları bir market bulunmuyor. Ancak Başakşehir, Bahçeşehir ve Kayaşehir Mahalleleri'nde daha çok çeşidin ve kalitenin yer aldığı farklı market bulunuyor.
Başakşehir'in "varoşu" olarak bilinen orta mahalle bölgelerinde sokak lambalarının çoğu bozuk ama şikayetlere rağmen sokaklar hâlâ karanlıkta. İmar planlaması yeni yapılan ve inşaat izni verilen Güvercintepe Mahallesi şantiyeye döndü ancak yeni yapılan binaların dolmasıyla oluşacak altyapı için hiç bir hazırlık yapılmıyor.

Ziya Gökalp, Şahintepe ve Altınşehir Mahalleleri'nde ise henüz imar sorunu çözülemediği için vatandaşlar ne arsasına ev yapabiliyor, ne de hasarlı binalarını yenileyebiliyor. Bu mahallelerde çivi çakılamadığı için, Başakşehir'de yükselen binaların gölgesinde birçok imkansızlıkla iç içe yaşam sürüyor. 

TARİHİ ALAN ÇÖPLÜK GİBİ

Başakşehir ilçesi sınırları içinde yer alan tarihi mekanlarından biri olan 1795 yılında yapılan Azatlı Baruthanesi, adeta çöplük yuvası. Geçtiğimiz yıllarda çıkan bir yangınla iyice kullanılamaz hale gelen, duvarları yıkılan Azatlı Baruthanesi, definecilerin de tahribatına uğramış halde.  Belediye Başkanı Mevlüt Uysal'ın, 2014 seçimleri öncesi tarihi alana üniversite kurulacağını söylediği alan çöplük yuvası ve madde bağımlılarının barınağı haline gelmiş durumda. Kanalistanbul güzergahında kalan ve ilkel çağlardan kaldığı belirtilen Yarımburgaz mağaralarının akıbeti de belirsiz. Mağaralar bölgesi, uyuşturucu bağımlılarının buluşma mekanı olarak kullanılıyor. Kanal İstanbul güzergahında bulunan diğer tarihi alanlar olan Resneli Çiftliği, Sazlıbosna Barajı üzerinde olan Osmanlı eseri Şamlar Bendi'nin akıbeti de belirsiz.
Başakşehir 4. ve 5. Etabı birbirinden ayıran 547 dönüm üzerine inşa edilmiş park rekreasyonu üzerine kurulan Sular Vadisi 2013 yılında yapılan özel bir protokol ile Başakşehir Belediyesi'ne geçmesine rağmen altyapı sorunu giderilemedi. İçinde çok sayıda işletmenin bulunduğu vadideki yağmur suyu şebekesi yetersiz kaldığı için şiddetli yağışlar korkulu rüya gördürüyor. 2009 yılında sel suları altında kalan vadide bulunan işletmeler, benzer bir yağışta aynı akıbeti yaşamaktan korkuyor.

ARAZİ FİYATLARI UÇUŞA GEÇTİ

Başakşehir ilçesi, hızla yükselen prestij konut projeleri nedeniyle arazi fiyatlarının sürekli artış gösterdiği bir yer. Kanalistanbul projesinin de Başakşehir güzergahından geçeceğinin duyulmasının ardından fiyatlar üç kat arttı. Arazi spekülatörleri özellikle belediyenin imar izni vermediği ve mahrumiyet bölgesi olarak bilinen mahallelerde ekonomik baskıyla vatandaşın elindeki tapulu arazilerini ucuza kapatmak için büyük çaba sarfediyor. "Orta mahalle"de yaşamanın getirdiği dezavantajlardan usananlar ise önlerine konulan teklifleri cazip bularak arazilerini değerinin altında satarak uzaklaşmayı tercih ediyor.

Madde bağımlılığı da, orta mahalle denilen bölgelerin en büyük sorunlarından birisi. Lüks konutların bulunduğu bölgelerde emniyet tedbirleri yanında sosyal hayatın hareketli olması sayesinde madde bağımlıları pek barınamıyor ancak "varoş" görünümlü Orta Mahalle bölgelerinde rahatlıkla hareket edebiliyorlar. Bu durum, vatandaşlarda da tedirginlik yaşattığı için hava kararmaya başladığı anda sokaklar ıssızlaşıyor, mahallelerde yaşayanlar evlerine kapanıyor.

Sibel Gülersöyler