Darbe kalkışmasının yaşandığı ihanet gecesinde demokrasiye sahip çıkarken yaralanarak gazi olan vatandaşlar, Üsküdar’da 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün Anadolu ayağında bulunan Kuzguncuk parkında bir araya geldi. 15 Temmuz darbe teşebbüsünün yıl dönümüne girdiğimiz haftada bir araya
gelen gaziler, sohbet ettiler ve fotoğraf çektirdiler.

'CUMHURBAŞKANIMIZIN ÇAĞRISI ÜZERİNE GİTTİM'

15 Temmuz Şehitler Köprüsünde gazi olan Murat Dursun, aradan bir yıl geçmesine rağmen acılarının taze olduğunu belirterek, darbe girişiminde bulunan ve davaları süren darbeci askerlere tepki gösterdi. Dursun, “15 Temmuz gecesi ben de  Cumhurbaşkanımızın çağrısı üzerine Boğaz Köprüsü’ne gittim kısıklı üzerinden. Kısıklıya ilk ulaşanlardan birisi de bizdik yakın oturduğumuz için. Oradan ailemle birlikte köprüye doğru yürüdük. Köprünün o sırada sağ şeridi akıyordu zaten. Daha olayların başıydı. Gişelere kadar gittik tabi. Biz giderken havaya doğru ateş ediyorlardı. Biz yaklaştıkça etrafımızdaki insanların hafif hafif devrildiğini gördük yani üzerilerine mermi saplanıp. Eğildik, biraz daha ilerleyerek gittik gişelere doğru. O sırada tabi bayrak açıldı tabi motorla beraber gişeleri geçtik. O sırada üzerimize sıkmaya başladılar. Etrafımdaki herkes vuruldu. Ben de sağ kasığımdan G3 mermisi yedim. Bundan sonraki hayatımda sağ bacağımdan sekerek, çeşitli eksikliklerle devam edeceğiz. Bir yıl geçti, acılarımız hala taze aslında. Çünkü bizi yaralayanlar, devlete kast edenler hala başları dik bir şekilde, ceza almadan, içeride normal bir suçlunun yattığı gibi yatıyorlar” diye konuştu.

'AHDE VEFA İÇİN'

Yine 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde yaralanan Resul Çakır ise Cumhurbaşkanı’nın çağrısını almadan, yatsı namazını kıldıktan sonra Kısıklı’ya çıktığını belirterek “Kısıklıya çıktığımızda üç ya da beş kişi vardık. Olayın ehemniyeti açısından hiçbir bilgimiz yoktu. Hatta bunu FETÖ’nun yaptığını bile bilmiyorduk. Yani benim ilk önceki çıkış amacım ahde vefa. Bu kadar 15 yıllık gördüğümüz hizmete karşı yapılacak en iyi şey bu insanı savunmaya almaktı yani etrafında etten duvar örmekti kısacası” dedi. Hızla köprüye çıktığını, çok az sayıda vatandaşın önüne geçerek elinde bayrakla askerlerle konuşmak istediğini belirten Çakır, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Elimde bayrakla gitmeye başladım. Yaklaştıktan sonra bomba sesi duydum. Etrafa o anda yaylım ateşi açıldı. Mermi kasığımdan giriyor arka taraftan çıkıyor. Yaklaşık 15 santimetre çapında bir delik açıyor. Ailemden bazı kişileri arayıp helalleştim. Şehadet getirmek üzereyken hastaneye kaldırıldım. Ben 10 gün sonra uyandırıldım.”

''ÇENGELKÖY'Ü SAHİL BOYU TARAYIN' EMRİ VERİLDİ'

Çengelköy Polis Merkezi çevresinde askerlerin açtığı ateş sonucu yaralanan Fatih Kolcu ise vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanarak gazi oldu. Ellerindeki şarapnel parçaları ve bacağında kalan tabanca kurşunu ile yaşamak durumunda kalan Fatih Kolcu, darbeci askerlerin o gece konteynerları siper ederek kendilerine ateş açtıklarını ve yanlarına kadar yaklaştıkları için telsiz seslerini bile duyduklarını söyledi. O gece telsizle verilen emirleri şaşkınlıkla anlatan Kolcu, “Daha önce karakola gelerek boşaltılmasını isteyen komutan köprüye gitmiş telsiz konuşmaları geliyor. Bir üsteğmen telsizden sordu dedi ki, ”Komutanım ne yapalım, grup kalabalıklaştı, muhtar da vuruldu. Çoğu kişiyi vurduk ama insanlar kalabalık oldu“. O komutan o gece dedi ki, ”Helikopteri arayın, helikopter gelsin komple Çengelköy’ü köprüye kadar sahil boyunu tarasın“.

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde yaşadıklarını anlatan gazi Hekim Bayrak da darbeci askerlerin yargılandığı davaya vatandaşların ilgi göstermemesinden yakındı. Dava salonlarının boş kaldığını ifade eden Hekim Bayrak, tüm vatandaşları ve sivil toplum örgütlerini müdahil olmaya ya da davayı takip etmeye çağırdı.