Hazar Ergüçlü, önceki gün marka yüzü olduğu bir firmanın yeni çıkardığı ürünün tanıtım davetinde magazin basınının karşısına çıktı.. Son dönemde adı yönetmen Onur Ünlü ile anılan, geçen hafta da Ünlü ile Beyoğlu'nda objektife takılan Ergüçlü'ye basın mensupları konuyla ilgili sorular yönelttiler. Ancak o noktada sohbete firmanın ve Ergüçlü'nün basın danışmanları müdahale etti. Röportaj yarım kaldı. Basın danışmanları, Ergüçlü'nün aşk iddialarının doğru olup olmadığı sorusuna yanıt vermesini istemedi. Ünlü oyuncuyu konuşturmayan görevliler ile haberciler arasında kısa süreli bir gerilim yaşandı. Ergüçlü sonunda "Bunları daha sonra konuşalım" diyerek röportajı sonlandırdı.

Şimdi gelelim bu konuyla ilgili benimde söyleyeceklerime. Hanımefendi ve firma sahipleri basın toplantısında bu soruların gelebileceğini biliyorlardı. Zaten  "aşk soruları gelince basın danışmanları magazin muhabirlerine müdahale edecek" diye önceden çalışılmış. Aynı zamanda normal şartlar altında özellikle yeni çıkan bir ürün tanıtımına ya da hanım efendinin şahsına bu denli bir basın mensubu ordusu gelmezdi. Bu yapılanlar son derece saçma ve anlamsız. Ergüçlü'nün aşk sorularına veremeyeceği bir cevabı olmadığı belli. Keşke basın toplantısı öncesi basın mensupları ile bu şekilde karşı karşıya geleceğine iki kelime söyleyebileceği cümleler üzerine çalışsaydı. Bu durumda Ergüçlü ve basın danışmanları son derece cahilce hareket etmişler! Meslek hayatım boyunca magazin dünyasında kraldan çok kralcıların olduğunu gördüm. Sanatçıların kriz yönetimini yapamayan çok basın danışmanı var. Uzun yıllar bizim ülkemizde basın danışmanı sanatçının çantasını taşıyan yanında asistan gibi gezdirdiği biri olarak bilinmektedir. Basın danışmanı aslında sanatçının haberlerini en iyi bir şekilde yazılı basına istenilen şekilde servis edip ve yayınlanmasını sağlayandır. Basın danışmanı en kötü dönemde krizi en iyi şekilde yöneten ve o krizi sanatçı adına olumlu çevirebilendir.

Basın danışmanı o kadar önemlidir ki bilene! Yapabilene!  Baktığımızda herkes basın danışmanı olmuş. Ama yapılanlara baktığımda sanatçının yanında gezdirdiği çantadan hiç bir farkı yok.

Tabi istisnalar kaideyi bozmaz, ama o kaide de yok denecek kadar az!  

Magazin bozuldukça basın danışmanı kavramı da anlamını yitirir oldu.

Sevgi ve hoşgörü ile kalın.