Ortadoğu'daki gerilim, ABD'nin bölgeye bin 500 asker ve 12 savaş uçağı daha göndereceğini açıklamasıyla daha da tırmandı. Karşılıklı söz düellosu ile ABD ile İran arasındaki sıkıntıların yükselerek devam edeceği görülüyor.

Daha açık ifade ile, Amerika, İran'ı köşeye sıkıştırmak ve müzakere masasına oturtmak için atak üzerine atak yapıyor.

ABD Mayıs ayı başlarında bölgeye USS Abraham Lincoln Uçak Gemisi Taarruz Grubu ile nükleer kapasiteli 4 adet B-52 bombardıman uçağından oluşan Bombardıman Görev Gücü'nü konuşlandırmıştı. 23 Mayıs'ta Associated Press (AP) haber ajansı, ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'un Beyaz Saray'a Orta Doğu'ya ilave 10 bin asker gönderme planını sunacağını açıklamıştı.

Bu açıklamaların ardından Trump, böyle bir kararın söz konusu olmadığını belirterek haberleri yalanlamıştı. Ancak 10 bin olmasa da bin 500 askerin gönderilmesi kararı verildi.

Trump yönetiminin İran'la 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmadan çekilip 'tarihteki en ağır' diye nitelediği yaptırımları uygulamaya başlamasından sonra Washington ile Tahran arasında artan gerilim son adımlarla daha da tırmandı.

Kısa süre önce Suudi Arabistan'a ait iki petrol tankerinin Basra Körfezi'ndeki sabotajla zarar görmesinin ardından geçen hafta da Umman Körfezi yakınlarında Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) ait dört ticari gemi sabote edilmişti.

Saldırıların failleri ortaya çıkmasa da ABD cephesi son yaşanan olaylardan dolayı doğrudan İran Devrim Muhafızları'nı suçluyordu. İlave asker gönderilmesi kararı bu gelişmelerin ardından geldi.

ABD Savunma Bakanlığı Pentagon yetkilileri de bölgeye asker takviyelerinin İran kaynaklı yeni bir tehdide bir tepki olmadığını, mevcut güçlerin güvenliğini güçlendirmeyi hedeflediğini belirtti.

ABD yönetimi gönderilen bin 500 ilave askerin çoğunlukla savunma amaçlı olduğunu ifade etse de, İran başta olmak üzere bölgeyi yakından izleyen devletler böyle düşünmüyor.

Washington'un kararına tepki gösteren İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, "Bölgemizde ABD'nin askeri varlığının artması son derece tehlikeli ve uluslararası barış ve güvenliğe tehdittir" diye konuştu.

İran ordusu danışmanı General Murteza Kurbani de "ABD, bölgeye iki savaş gemisi gönderiyor. Eğer bu gemiler en ufak bir aptallık yaparsa, iki füze ya da iki yeni gizli silah kullanarak onları mürettebatı ve üzerindeki uçaklarla birlikte denizin dibine yollayacağız" dedi.

Rusya Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Vladimir Dzhabarov da Rusya'nın ABD'den gelen bu adımı BM Güvenlik Konseyi'nde gündeme getireceğini söyledi.

Hem Trump hem de Pentagon, İran'la sıcak bir çatışma istemediklerini ifade ediyor. Bu durumda akla şu soru geliyor; Bu kadar asker ve silah takviyesinin nedeni ne o zaman? Bu soruya verilecek belki de en doğru cevap şu olabilir: 'Washington İran'ı yeni bir nükleer anlaşmayı, Trump'ın istediği bir anlaşmayı müzakere etmeye zorlamaya çalışıyor.'

İran için yeni bir müzakere demek 2015 yılında Obama döneminde imzalanan anlaşmada yer alan şartlardan çok daha ağır şartlarla karşı karşıya gelmek anlamına geliyor.

Bahreyn'de büyük bir donanma üssü ve Katar'daki hava kuvvetleri üssü ve operasyon merkezi de dahil olmak üzere ABD'nin Orta Doğu'da on binlerce askeri var. Irak'ta yaklaşık 5 bin 200 asker bulunduran ABD'nin Suriye'de de 2 bin askeri var.

ABD İran'a karşı savunmasını güçlendirme iddiasıyla Ortadoğu'ya 1500 ilave asker gönderme kararı aldı. Trump yönetiminin bu kararına İran'dan sert karşılık geldi.

İran ordusu danışmanlarından General Murtaza Kurbani, "ABD'nin bölgeye gönderdiği gemileri batırırız. Amerika bölgeye iki savaş gemisi gönderiyor. En ufak bir aptallık yaparlarsa, iki füze ya da iki gizli silah kullanarak bu gemilerini mürettebatı ve uçaklarıyla birlikte denizin dibine yollarız " açıklaması yaptı.

ABD Başkanı Trump Donald Trump Beyaz Saray'da basın mensuplarına yaptığı açıklamada bölgeye gönderilecek yaklaşık 1500 kişilik ilave askeri gücün çoğunlukla Ortadoğu'daki Amerikan askerlerini ve görevlilerini "koruma" görevi göreceğini ifade etmişti.

Washington Yönetimi, iki hafta önce İran'dan gelebilecek tehditlere karşı tedbir amacıyla USS Abraham Lincoln Uçak Gemisi Taarruz Grubu ile nükleer kapasiteli dört adet B-52 bombardıman uçağından oluşan Bombardıman Görev Gücü'nü Basra Körfezi'ne sevk etmişti.