İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, bayramda yapması gereken tatili öne alınca elbette tüm bayram boyunca sokaklardaydı. Halkla bayramlaştı, sohbet etti, sıkıntılarını dinledi, çözüm bulmak için belediye çalışanlarına start verdi. Neyse ki bu süre içinde karşılıklı ziyaretler de azaldı ve seçim galibiyeti rehavetini üzerinden atıp çalışmaya başladı. Örneğin bayrama özel mi tam olarak bilinmiyor ama en azından metro ulaşımı bu süre içinde 24 saatti. Yani vaatlerinden birini gerçekleştirmiş oldu. Bu haftayı da atlattıktan sonra asıl meselelere döneceğini düşünüyoruz. Zira en önemli ve en hızlı şekilde sonuçlandırılması gereken konu Esenler Otogarı'nın otopark işi. Bilindiği gibi yaklaşık 2 hafta önce otogarın sadece binek araçlar için olan otoparkın "gelirleri" büyükşehire devredilmiş ardından yapılan açıklamada bayramdan sonra otobüsler için olan ve asıl gelir getiren otoparkın da İBB'ye devredileceği duyurulmuştu. Sahi İBB'ye devredilen ve bayram boyunca ücretsiz olacağı duyurulan otoparkın durumu esnaf ve otobüs firmalarının korktuğu gibi otopazarına dönüştü mü konuyla ilgili herhangi bir bilgi ve görüntüyle karşılaşmadık. Ve tabii ki devralındığından bu yana günlük ortalama gelirle ilgili de bilgi gelmedi. Otobüs firmaları daha önceden uyarmış ve oradan İBB'nin hiçbir gelir elde edemeyeceğini söylemişti. Bakalım bu konuda İBB'nin tasarrufu ne olacak?

Kaybolan araçlar bulundu mu?

Başka çok önemli diğer bir konu ise İBB'nin "kaybolan" araçları. İstanbul halkı seferber olmuş ve yolda ne kadar İBB'ye ait araç varsa konumuyla birlikte fotoğrafını çekip, "ihbar hatlarına" atılmıştı. Halkın da seferberliğiyle İBB'nin kaybolan kaç aracına ulaşıldı ve israfın en büyük örneği olan araçlar Yenikapı'da ne zaman sergilenecek bu konuda da henüz bir gelişme yok. Oysa yaklaşık 81 bin "nüfusa sahip" İBB personeli istese o araçlara 5 dakikada ulaşır, hem karayollarını hem trafik şubeyi harekete geçirir, plaka listesini ilgili birimlere vermesiyle birlikte en geç bir saat içinde tüm araçlara ulaşılırdı ancak anladığımız kadarıyla belediye çalışanları bunu akıl edemedi. Neyse biz bir süre daha beklemeye devam edeceğiz.

Her yer MOBESE dolacak

Konu CHP'ye geçen İBB olunca elbette iktidar boş durmuyor. Sıcak paranın döndüğü akbil ve İspark'tan gelirler kesilince "acil önlem planı" uygulamaya karar verdi. Şu anda İstanbul'da bulunan MOBESE kameralarını iki katına çıkararak sürücülerin en ufacık bir hatasında ceza gönderip buradan tahsilat yapmak için kolları sıvadı. Daha önce attığımız adımdan haberi olan "devlet" şimdi hem vatandaşı hem de sürücüleri gözetleyecek. Tüm bunlar Hazine'ye gelir olarak kaydedilecek. İktidar ülkede satılacak bir şey kalmadığı için para kaynağını yine vatandaştan sağlayacak. Arka arkaya gelen zamlar, "fiyat ayarlamaları", vergiler ve "görünmeyen" kalemlerden alınan dolaylı vergilerle bir türlü krizi atlatamayan Türkiye, iş insanlarının da teker teker iflas bayrağı çekmesiyle birlikte çığ gibi büyüyen bir krizle boğuşmanın "mücadelesini" vatandaştan çıkaracak. Tabii kimse İBB'nin "tahsilat" konusunda "gevşek" davranacağını beklemesin. Sadece İBB değil, ilçe belediyeleri de tahsil edemediği emlak vergilerinin peşine düşecek. Zira İBB'deki koca deliğin kapanması için bu şart. Belediyenin ilk meclis oturumunda "yardım" isteyen AKP'li belediyelerin taleplerinden de anlaşılacağı gibi herkes akbil ve İspark gelirlerinin peşine düşecek. Bu nedenle İmamoğlu'nun yapması gereken dinler masasını hayata geçirmekten önce sıcak paranın geleceği yerleri belirleyip bir an önce o gelirlerin belediye kasasına girmesini sağlamak. Diğer sosyal meseleler bir miktar daha bekleyebilir.