Mahkemelerin iş yükünün ağır olduğunu, davaların yıllarca sürdüğünü artık herkes biliyor...
Mahkemelerden daha da vahim durumda olan ise icra müdürlükleri...
Davayı kazandınız, alacağınızı almak için icraya koymanız gerekiyor... İcra müdürlüğüne adımını attığınız an sorun başlıyor...
İcra müdürlükleri çok kalabalık... Adım atacak yer yok dense doğrudur...
İcraların iş yükü çok fazla... Örneğin İstanbul Adliyesinde, 37 icra müdürlüğü var...
Kasım sonu gelmeden her icra müdürlüğüne en az 40 bin dosya geldi... 45 bine yaklaşanlar var...
Ayrıca başka icralardan gelen talimat dosyaları...
Geçen yıllardan kalan dosyalar...
8-10 yıldır işi bitmeyen dosyaların olduğunu düşünülürse... Durumun vahameti daha iyi anlaşılır.
İcralarda dosya koyacak yer yok...
Özellikle İstanbul Adliyesindeki icra müdürlüklerinde sadece 2018 yılının dosyaları var. Bazı icralarda az da olsa 2017 dosyaları da var. Eski dosyalar arşivde...
İcrada işiniz varsa bir günde zor biter... Önce arşivden dosyanızı çıkartacaksınız...
Arşivden dosya çıkarmak için sabah 10.00'a kadar gidip çıkarılmasını istediğiniz dosyayı yazdırmanız gerekiyor...
Dosyanız öğleden sonra 14.00 gibi çıkar... Tabii dosyanız bulunursa...
Öğleden sonra tekrar icraya gitmeniz gerekir. Veya ertesi gün...
Avukatların adliyede işleri olduğu için beklediklerini veya öğleden sonra tekrar geldiklerini varsayalım...
Ya gariban vatandaş ne yapacak? İcra dosyasında bir işlem yapmak için iki gün adliyeye mi gidecek?
Gitmek istese bile çalışan vatandaş nasıl izin alacak?
Dosyayı çıkarmakla da iş bitmiyor...
Önce derdinizi anlatacak bir muhatap bulmalısınız... Çünkü o kadar kalabalık ki... Her memurun başında en az üç beş kişi bekliyor...
Derdinizi anlatabilmeniz de bir sorun... 
Daha da önemlisi dosyaya evrak zamanında girmiyor.
Bir tebligat çıkarıyorsunuz, tebligat parçası dönüyor ama dosyaya konulmuyor...
Aylarca tebligat dönmedi diye bekliyorsunuz, sonra da tebligat parçası kayıp... İkinci bir iş daha çıkıyor...
Hacze gitmek de sırayla... Haftada bir gün bir bölgeye gidiliyor. İstediğiniz gün hacze çıkmanız mümkün değil.
Çalışanların da kabahati yok, çünkü o kadar işi yetiştirmeleri mümkün değil.
İcralarda iş yükünü artıranlar, kurum dosyaları... Bankaların, telefon şirketlerinin veya büyük kurumsal şirketlerin dosyaları icraların çoğunluğunu oluşturuyor...
Kurum dosyaları ayrılırsa, icradaki yoğunluk çok aza iner... Vatandaş da rahat eder...

*****
Hâkimi korkutan kadın

Bir mahkemede şahit olarak o bölgede yaşayan ve herkesin tanıdığı yaşlı bir kadın çağrılır.
Yaşlı kadın, tanıklık yapmak için kürsüye çıkar.
Davalının avukatı kadına yaklaşır ve sorar:
- Bayan Jones... Beni tanıyor musunuz?
Yaşlı kadın cevap verir:
- Evet, Bay Williams, sizi çocukluğunuzdan beri tanıyorum. Siz o zamanlar bile aileniz için tam bir baş belasıydınız. Sürekli yalan söylüyorsunuz, karınızı komşunuzla aldatıyorsunuz, en yakınım dediğiniz insanların arkasından konuşuyorsunuz, 2 dolar fazla kazanmak için herkesi satarsınız...
Davalının avukatı başta olmak üzere bütün salon şok olur...
Adam ne yapacağını bilemez bir halde kadına tekrar sorar:
- Peki, Bayan Williams, ya karşı tarafın avukatını tanıyor musunuz?
Kadın cevaplar:
- Elbette tanıyorum. Çocukluğunda ona dadılık yapmıştım. Tembel, ödlek ve alkolik adamın tekidir. Etrafında bir tek dostu yoktur. Herkes onun hâlâ geceleri altına kaçırdığını söylüyor.
Yine herkes şoktadır...
Bütün salonu bir gürültü kaplar.
Hâkim, kürsüye çekici ile tak tak tak vurup herkesi susturur ve her iki tarafın avukatını da kürsüye çağırır... 
İkisine de eğilmelerini söyleyerek kulaklarına şöyle fısıldar...

- Eğer bu kadına beni tanıyıp tanımadığını sorarsanız ikinizi de harcarım.

***
TEBESSÜM
Adam olmak

Hocaya bir gün sorarlar:
- Adam olmanın yolu nedir?
Hoca şu cevabı verir:
- Bilenler söylerken, bilmeyenler can kulağıyla dinlemeli... Bilmeyenler söylerken, susturmanın çaresine bakmalı!

*****
GÜNÜN SÖZÜ
Adaletsizliği, bir yangından daha çabuk önlemeliyiz.
Herakleitos