İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, TBMM’den sonra ülkenin en büyük meclisi. Şehirle ilgili kararlar bu mecliste alınıyor. Belediye Başkanı, Meclis’in onaylamadığı bir kararı uygulayamıyor.

Geçtiğimiz hafta yapılan İBB Meclis toplantılarında önemli kararlar alındı. Önemli ama şaşırtan kararlar. Bu kararların alınması esnasında hiç hoş olmayan görüntüler de yansıdı.

Alınan kararlardan biri, toplu taşıma hizmeti veren Özel Halk Otobüsleri’nin İETT çatısı altında toplanacak olması. Bu kararla, artık tüm otobüsler tek renk olacak ve sürücüleri de tek tip elbise giyecek. İBB, özel halk otobüslerini sübvanse etmeyecek ama gelir garantisi verecek.

Bu uygulama ile, İETT’nin İstanbul’da daha fazla sefer yapma imkânına erişeceği savunuluyor. Uygulamada neler getireceğini göreceğiz. Umarım bu düzenleme; 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikle getirilen “Basamaklı otobüs kalmayacak, engellilerin erişimine uygun hale getirilecek” kuralı da uygulanır. Ayrıca, İETT’nin demirbaşında bulunan ve “yaş sınırı”nı çoktan aşmış, bakımsızlıktan dökülen ve her yerinde ses gelen otobüsler de yenilenir.

MECLİS’İN “YEŞİL” ÇELİŞKİSİ

İBB Meclisi’nin geçtiğimiz haftaki toplantısına, “yeşil alan” ve “arsa satışı” damgasını vurdu. Meclis’te iki ayrı arsanın imar durumu ve satışı gündeme geldi. Biri, Büyükçekmece’de yıllardır tartışma konusu olan Albatros Parkı, diğeri ise Beşiktaş’taki devasa arazi.

Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Albatros’un satışı konusunda partisinin milletvekilleri ile bile karşı karşıya gelmiş, protestolarla karşılaşmış buna rağmen satışta ısrarlı olmuştu. 2016 yılında İBB Başkanı Kadir Topbaş ve AK Parti Grubu her nasıl olduysa ikna edilmişti ve Albatros’un imara açılması oy birliği ile kabul edilmişti.

İBB Meclisi’nde tekrar gündeme gelen Albatros’un imara açılması, AK Parti ve MHP Grubu tarafından “yeşil alan” kalsın denilerek reddedildi. Halbuki aynı partinin meclis üyeleri 2016’da sahildeki bu yeşil alanın imara açılmasına “evet” demişti.

Arada geçen zaman içinde “yeşil sevgisi arttı” desek, o da değil. Çünkü, şehrin bina yoğunluğu en fazla olan ilçelerinden Beşiktaş’taki arazinin satışına onay verdi İBB Meclisi. Her iki ilçe de CHP tarafından yönetiliyor. Bu çelişkili kararı anlamak mümkün değil.

GÖRÜNTÜ HİÇ HOŞ DEĞİL

İBB Meclisi’nde, şehirle ilgili alınacak kararlar masaya yatırılıyor, gündemde olan öneriler tartışılıyor. Ama bu tartışmalar zaman zaman nahoş görüntüler veriyor.

Bu tartışmalar, Perşembe günü yapılan oturumda yumruklaşmaya dönüştü. Meclis’e bu görüntü hiç yakışmadı.

İBB Meclisi’nde çoğunluğu elinde tutan AK Parti ve MHP, “İmamoğlu’na engeller çıkararak iş yaptırmama” görüntüsü vermeye başladı. Bu benim tespitim değil. Sokaktaki vatandaşta giderek yaygınlaşan bir görüş.

Bulundukları ilçe belediye meclisine gelen arazi satışı, borçlanma yetkisi gibi taleplere onay veren meclis üyeleri, İBB Meclisi’nde benzer taleplere karşı çıkıyor.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu merkezi hükümete, İBB Meclisi’nde hakim bulunan AK Parti ve MHP’li üyeler de İmamoğlu’na muhalefet edebilir. Bu en doğal hakları. Ama sırf siyaset yapmak için İmamoğlu’nu “mağdur” pozisyonuna sokmaları, siyaseten kaybettiriyor.

Bu muhalefeti yaparken, rakip partiden meclis üyelerine “internetçi”, “büfeci” gibi sıfatlarla hitap etmek, ardından liseli ergenler gibi gülücükler saçmak da hiç hoş olmuyor.

GAZETE BÜFELERİ SAHİPSİZ KALDI

İBB’nin mülkiyetinde bulunan ve şehrin kalabalık yerlerindeki minik gazete büfelerini bilirsiniz. Bu büfeler 'Gazete ve Ürün Satış Büfeleri' olarak adlandırılıyor ve İBB’den kiralanarak işletiliyor. Bu büfelerle ilgili yetki İBB Meclisinin aldığı karar ile İstanbul Kültür ve Sanat Ürünleri Ticaret A.Ş'ye verildi. Ardından büfelerin kiralarına yüzde 500 zam yapıldı.
Fahiş ötesi, vahşi bir zam. 2 bin 500 liralık kira zamla birlikte 9 bin liraya ulaştı. Bu büfelerde, kâr marjı düşük olan gazete, su, sigara, çiklet ve İstanbulkart satışı yapılıyor. Sabahın 5’inde açılan büfelere yapılan zammı anlamak mümkün değil. Birileri çıkıp, bu zammın gerekçesini açıklamak zorunda.

Söz konusu “arsa”, “arazi”, “bina tahsisi” olunca ortaya atılan İBB Meclis üyelerinin hiç birisi bu vahşi zamma itiraz etmedi. Geçtiğimiz hafta yapılan tartışmaların öznesi dahi olmadı bu büfeler.

Gazete tirajları düşmüş, büfelerin gelirleri de azalmışken yapılan zammı anlamak mümkün değil. Büfelerle ilgili farklı bir proje mi gündemde, bunu da zamanla anlarız nasılsa.

Son sözüm; TBMM’nin ardından Türkiye’nin en büyük meclisi olan İBB Meclisi, dünya şehri İstanbul’un geleceğini planlamak, yıllarca ihmal edilmiş, hatta ihanet edilmiş şehri kurtarmak için enerji harcamalı. Depremin ayak sesleri duyulurken, nüfus 20 milyona dayanmışken İBB Meclisi’ni önemli görevler bekliyor. İstanbul’u siyasi hesaplarına kurban etmeye kalkanları bu halk affetmez.