Dün bayramın son günüydü. Öncelikle bütün müslüman aleminin kurban bayramını kutlarım.

    Bu bayram da her bayram olduğu gibi trafik terörüne bir çok vatandaşımızı kurban verdik.

    Yaşamak gerçekten çok güzel. Hayatın kıymetini bilelim.

    Hayat o kadar kısa ki şairin dediği gibi "Ömür dediğin göz açıp kapayana kadar ki bölüm"

    Gerçektende böyle değil mi?

    En son bu sözü sevgili dostum kardeşim Vatan Şaşmaz'ın ölümünde bir kez daha özümsedim..

    Gençliğinin baharında, hayatının belkide en ama en önemli kıymetli bölümünde bir hiç uğruna göçüp gitti.

    Gerçekten "en en" dememin en önemli sebebi şudur;

    Vatan Saşmaz benim sevdiğim ve bir çok teşviki mesaimin olduğu biriydi. Yurt dışı yurt içi bir çok seyahatlerimiz, bir çok kez özel samimi sohbetimin olduğu biriydi.

    Sevgili arkadaşım Vatan Şaşmaz baba olmayı herşeyden çok istiyordu.

    Son üç beş yıldır babalık özlemi ile yanıp tutuşuyordu..

    Başından bir evlilik geçti.Severek ve isteyerek evlendi ama boşanırken de bir o kadar istemeden boşanmıştı.

    Boşanmamak için çok mücadele etti,  çok sabır gösterdi.

    İlk eşi çocuk sahibi olmak için daha erken olduğunu düşünüyordu Vatan ise baba olmak için yanıp tutuşuyordu.

    Ama Vatan Saşmaz bir türlü  ilk eşini ikna edemeyince evlilikleri yıpranmaya başladı. Hiç bir münakaşa yaşanmadan birbirlerini incitmeden her ikisine de yakışan edep ile evliliklerini bitirdiler. Boşandıktan sonra her ikiside asla basına konuşmadı. Kurulan üç beş kelime de bile her zaman saygı vardı.

    Sevgili dostum Vatan Şaşmaz  ilerleyen dönemlerde şu anki eşi ile tanıştı ve bir kere daha nikah masasına oturdu ve bir kes daha "EVET" dedi.Çok ama çok istediği özlem ile yandığı babalık duygusuna bu sefer daha yakındı.

    Ve cenabı hakkın da izniyle eşi hamile kaldı.

    Vatan Şasmaz'ın  ayakları yere değmemeye başladı. El bebek gül bebek çocuğunu büyütüp kucağına almak için sabırsızca günleri sayıyordu.

    Ama  yıllarca özlemini çektiği bebeğini görmek,  kucağına almak nasip olmadı. 

    Kardeşim bebeğinin mis gibi  kokusunu  içine çekemeden bedeni toprak ile buluştu.

    Bu nasıl bir kaderdir!? bu nasıl bir alın yazısıdır bilemedim!

    Herşey insanlar  için  elbette ama bu ölümü bir türlü kabullenemedim! 

    Beni gerçekten çok ama çok derinden üzdü,bende büyük bir iz bıraktı.

    İnsan oğlunun bu hırsını anlayamıyorum.

    Konu ne olursa olsun, 

    İster aşk olsun, ister alacak- verecek olsun  insan hayatından daha önemli ne olabilir ki?

    Hayatta bir olmuşa birde ölüme çare yok!

    Bunun dışında çözülemeyecek, tamiri olmayacak hiç bir sorun olmadığına inanıyorum.

    İnsanlık böyle nereye gidiyor anlamıyorum.

    Herkesi bir hırs almış gidiyor. Herkesin gözü dönmüş. Hoş görü, anlayış yok olmuş.

    Allah sonumuzu hayırlı kılsın! Gidişat hiç iyi görünmüyor... 

Sevgi ve hoşgörü ile kalın!