Cumhuriyet döneminde özellikle çok partili sisteme geçişten sonra hükümetler gelip geçiyor ancak bu slogan hep kalıyor " Tam bağımsız Türkiye" Türkiye Cumhuriyetinin 100. yılına doğru ilerlerken günümüzde hala bu slogan atılıyor. Aslında bu durum 60'lı 70'li yıllarda ABD emperyalizmine karşı solcuların geliştirdiği bir slogan gibi görünse de günümüzde toplumun büyük çoğunluğunda Türkiye'nin ekonomik ve siyasi anlamda dışa bağımlı bir ülke olduğu düşüncesi hakim.

Türkiye şuanda bağımsız bir ülke mi yoksa ABD ve AB gibi ülkelere bağımlı bir ülkemi tartışması bizi bir yere götürmez önemli olan bu sloganda söylenen bir Türkiye için ne yapıyoruz. Görünen o ki ABD ve AB bizim güçlenmemizi tam bağımsız güçlü bir Türkiye olmamızı istemiyor. O zaman milli birlik ve beraberlik içerisinde tam bağımsız güçlü Türkiye, vatanını ve milletini seven her Türk evladının hedefi olmalıdır.

Türkiye Cumhuriyetinin 100. yılında tam bağımsız bir Türkiye hedefine ulaşmalıyız. Adalete güvenin arttığı bununla birlikte güçlü bir ekonomi ile toplum refahının yükseldiği 2023 Türkiye'si bizi 2053 yılına yani 1453 fetih ruhuna götürecektir. Fethin 600. yılında Türk Milleti tarihten aldığı güçle tam bağımsız güçlü bir Türkiye olarak 2071 hedefine doğru ilerleyecektir. Türk milleti için çok önemli olan bu tarihleri biz görebilirmiyiz orasını Allah bilir ancak hedefimiz her zaman "Tam bağımsız güçlü bir Türkiye" olmalıdır.

Geçtiğimiz on yıl içinde küresel ölçekte meydana gelen gelişmeler önceki dönemlere kıyasla yüzyıla bedel etkiler bırakmıştır. Bu bağlamda; devleti yönetenlerle birlikte STK'lar, Üniversiteler, Sportif kurumlar, özel sektör v.b kurumların rolleri artmaktadır. Mevcutta var olan 2023 vizyonunu şimdiden " Türkiye 2053" başlığı ile geliştirmek önümüzdeki yeni hedef olmalıdır.

Görünen o ki artık bu coğrafyada her şey eskisi gibi olmayacak bu sebeple eskisinden daha güçlü olmamız gerekiyor. 15 Temmuz sonrası ortaya çıkan tablo hepimizi umutlandırdı. Ancak bağımsızlığımıza göz diken emperyalist güçler boş durmuyor durmayacaktır. Başımıza bela ettikleri terör örgütleri eylemlerine devam ediyor. Devletiyle, milletiyle, ordusu, polisiyle bir olmak zorundayız bizim güçlü olmamız düşmana korku salacaktır. Bu bağlamda; Emperyalist devlere karşı bağımsızlık mücadelesi verirken, bir taraftan da 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine odaklanmamız gerekiyor. Türk dünyasıyla ve İslam ülkeleriyle beşeri ve ticari ilişkilerimizi geliştirmemiz bu hedeflere ilerleme noktasında çok önemlidir.

AB kapısında yıllardır bekletiliyoruz ve 2016 yılında hala aday ülke konumda devam ediyoruz. AB birliğinin Türkiye'den sorumlu raportörü Kati Piri; geçtiğimiz günlerde skandal bir açıklama yaptı. " Türkiye AB üyesi olmaya çalışıyor, AB, Türkiye'nin değil. Dolayısıyla Türkiye kendi isteğiyle müzakerelerde yer alıyor bizim bir aday ülke olarak Türkiye'nin iç işlerine karşımamızdan daha mantıklı ne olabilir ki diyor. Piri AB ülkelerinde Türkiye'de yaşanan olaylardan dolayı baskıların arttığından yakınarak bu olaylar bizim ülkemize yansıtılmamalı diyerek Türk azınlıklar sakinleşmeli diye tehdit ediyor.

Yakın zaman kadar AB ve ABD karşıtı yazılanlar çizilenler komplo teorisi olarak algılanıyor ya da kulak arkası ediliyordu. Ancak özellikle son 5 yılda yaşanan gelişmeler milletin gözünü açmıştır diye umuyorum. Artık birlik olma zamanı çocuklarımızın ve Türk Milletinin geleceği için hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız.