Geleneksel Karagöz oyunlarının büyükbir bölümünü Milli Kütüphanemize ve Kültür Bakanlığı arşivlerine kazandıran Hayali Küçük Ali, 1886 (1302)’da İstanbul’da doğdumuş, 1974 yılı Aralık ayının 7 sinde Ankara’da ölmüştür. Asıl adı Mehmet Muhittin Sevilen’dir. İstanbul’da Davutpaşa Rüştiyesi’ni bitirdikten sonra çalışmak üzere P.T.T idaresine girmiştir. 1. Dünya savaşında askere alınmış, terhis olduktan sonra tekrar eski işinin başına dönmüştür. Ankara’da Paket Postahanesi memuru iken 1944 de emekliye ayrılmıştır.

Karagözcülük sanatına daha 8 yaşlarında iken heves eden Küçük Ali, bu sanatı devrinin ünlü Karagözcülerini seyrederek öğrenmiştir. Karagözcülüğü meslek olarak seçmesinde en büyük desteği Safvet Efendi olmuştur. Hayâlî Ömer Efendi, Hayâlî Memduh Bey, Hayâlî Arap Cemal Efendi, Hayâlî Sobacı Ömer Efendi, Hayâlî Nazif Bey, Hayâlî serçe Mehmet Efendi, Hayâlî Kâtip Salih Efendi, Hayâlî Arap Ömer Ağa ve Hayâlî Behiç Efendi onun seyrettiği Karagözcüler arasındadır.

Ünlü Karagözcülerden Hayâlî Saraç Hüseyin’in yanında Karagözcülüğe başlayan Küçük Ali, ilk defa 1900 yılında henüz 14 yaşında iken Fatih’in Draman mahallesinde Karagöz  oynatmış ve oynadığı “Hımhımlı Mandıra” çok beğenilmiştir. Hayâlî Küçük Ali takma adını işte o zaman almış ve bu isimle tanınmıştır.

Hayalı Küçük Ali’den bize kalan eserleri şunlardır:

Kitapları:

Karagöz’ün hamam eğlencesi.(1928), Karagöz’ün Kağıthane safası (1928), Hayâl Perdesi (1931), Karagöz (1969) Karagöz Tasvir kolleksiyonları (1958-1960), Milli Kütüphane Hayâlî Küçük Ali tasvir kolleksiyonu,

Ankara Devlet Konservatuarı Hayâlî Küçük Ali tasvir kolleksiyonu, Ankara Etnoğrafya Müzesi Hayâlî Küçük Ali tasvir kolleksiyonu, Bursa Müzesi Hayâlî Küçük Ali tasvir kolleksiyonu

Ses Bantları:

Milli Kütüphane Müzik Bölümü Arşivinde 19 bantta 17 Karagöz oyunu, Meddah Hikayesi (Sandıklı Ebe) (1958-1960), Ankara Üniversitesi D.T.C. Fakültesi Tiyatro Bölümü arşivinde Milli kütüphanedeki oyunların birer kopyası ile ayrıca Molier’in Zoraki Tabip oyunundan uyarlama Karagöz’ün Hekimlik oyunu

Sinema Filmleri:

Başbakanlık Basın Yayın genel Müdürlüğü Film arşivinde: Gülme komşuna gelir başına , Karagöz  Muhavereler).

Bitiş Oyunun finalidir. Çoğu kez çok kısadır Fasıl bölümü sona erdikten sonra Karagöz ile Hacivat perdeye gelirler. Eğer rol gereği perdede farklı bir kıyafet ile görünüyorlarsa, perdeden çıkıp normal kıyafetleri ile gelirler. Karagöz, Hacivat’ı tekrar döver, bunun üzerine Hacivat:

“Yıktın perdeyi eyledin viran, varayım sahibine haber vereyim heman!” der ve seyirciyi selamlayarak çıkar. Karagöz’de:

“Her ne kadar sürç-i lisan ettikse affola, ehh Hacivat bir dahaki oyunda yakan elime geçerse vayyy haline!” der ve seyirciyi selamlayarak çıkar. Perde arkasındaki ışık söner.

Geride bıraktığımız yüzyıl içinde  hızla batılaşma çabamız, Karagöz sanatının gözden düşmesine neden olan etkenlerden birisi olmuştur. 1900’lü yılların ilk  çeyreğinden sonra tiyatro ve sinemanın ikinci yarısından sonra da televizyonun günlük hayatımızın bir parçası olmasıyla Karagöz etkisini kaybetmeye başlamıştır.  girmesiyle önemli ölçüde etkisini kaybetmiştir.

Diğer taraftan, geleneksel Türk tiyatrosunun en önemli özelliği olan doğaçlama geleneği terkedilmesi, bunun yerini batı tiyatrolarında olduğu gibi yazılı metinler almıştır. Yazılı metne bağlı kalarak oynatılan Karagöz oyunları, yeni oyunlar yazılamadığı için çağa ve insanların kültürel gelişimlerine ayak uyduramamıştır. Eskiden oynatılan oyunların aynısının tekrar tekrar perdeye getirilmesi insanların ilgiyi azaltmıştır. 

Karagöz sanatımız tarih kitaplarının arasında kalıp yok olmaması için, doğaçlama geleneğine geri dönülmesinin yararlı olacağı savunulmaktadır.

Bunun için, 1966’dan sonra düzenlenmeye başlayan festivaller yarışmalar sonucunda bir çok başarılı hayalinin varlığı ortaya çıkmış, yeni oyunlar kaleme alınmıştır. Yazılan oyunların pek çoğu perdede oynamaya uygun olmasa da, konu tekrar gündeme gelmiştir.