Pandemi nedeni ile dünyada hava trafiği adeta felç oldu. Bazı ülkeler az sayıda da olsa bazı önemli noktalara uçuşları başlattı ama bunun yetersizliği de açıkça görülüyor. Uzmanlar ve yetkililer tarafından konu hakkında yapılan açıklamalar hiç de iç açıcı görünmüyor.

Havayolu trafiği öylesine önemli ki, ilk bakışta uluslarası bütün ilişkilerin tek kalemde etkilendiği görülebiliyor.

Havaalanların çalışmaması, uçakların kalkmaması şirketlerin zarar etmesine, kapanmasına, işçi ve eleman çıkarılmasına kadar birçok alanda sıkıntıyı da beraberinde getiriyor.

Gündemdeki sor şu:

"Hava trafiği ne zaman normale döner?"

Yanıtını bulmaya çalışacağız.

Temmuz 2020 itibariyle de uluslararası havayolu trafiğinin 2019'un aynı dönemine göre yüzde 91,9 düşmüş olması toparlanmanın ne denli güç olduğunu ortaya koyuyor.

Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) toparlanmayla beraber eski rakamlara dönüşün 2024'te olacağı öngörüsünü taşıyor.

Gerçi bazı ülkeler charter seferlerle işi götürmeye çalışıyorsa da bunun son derece yetersiz olduğu da görülüyor.

Pandemi,her alanda ve sektörde olduğu gibi havacılık sektöründe de işlerin ters dönmesine katkı sağladı.

Pandemi sürecinde havacılık sektöründeki belirsizlikler devam ediyor. Sektörün eski rakamlarına ne zaman döneceği ise merak konusu.

Habertürk HT Yazarı Güntay Şimşek bugünkü köşe yazısında salgından en çok etkilenen havacılık sektörüyle ilgili bir yazı kaleme aldı. İşte yazının o bölümünü sizlerle paylaşmak istedik

Havacılık sektörünün eski günlerine dönüşü konusunda ciddi belirsizlikler var. Ne zaman normale dönüleceğinin bile soru işaretleri içerdiği günler yaşıyoruz. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) havacılık sektörünün 2019'da yakalanan zirveye çıkmasının en erken 2024'te olabileceğine işaret ediyor.

Bu konudaki birçok çalışmada benzer yaklaşımı gösteriyor. Kısacası iyimser tahminlere göre 2024'te geçen yılın havacılık rakamlarına ulaşacağımız öngörüsü ağırlık kazanıyor.

Ancak bu zaman zarfında neler yaşanacağı, sektörün nasıl bir değişim geçireceği de merak ediliyor. IATA hükümetlerin sınırları yeniden açarak, küresel ağın yeniden kurulması için çağrılar yapıyor. Fakat diğer taraftan korona virüs salgının yeniden yükselişe geçmesi açılan sınır kapılarının tekrar kapanmasını beraberinde getiriyor.

Bir yıl öncenin aynı dönemiyle kıyas yapıldığında beş potansiyel yolcudan dördünün evde kaldığı görülüyor. Temmuz 2020 itibariyle de uluslararası havayolu trafiğinin 2019'un aynı dönemine göre yüzde 91,9 düşmüş olması toparlanmanın ne denli güç olduğunu ortaya koyuyor. Çünkü yüksek oranlı düşüş sektörde dengeleri, kurulu düzenleri alt üst etmiş durumda.

Rakamlar, yapılan çalışmalar bunları söylüyor, ama hükümetler henüz işin ciddiyetini kavramaktan epeyce uzakta. IATA da bunun için özellikle hükümetleri havayolu endüstrisinin karşı karşıya olduğu krizin ciddiyetini, diğer sektörlere etkisini ve vatandaşları için sonuçlarını kavramaya çağırıyor.

Bu çağrılara bazı hükümetler uyuyor bazıları ise kulak arkası yapıyor. Asıl önemli husus ise yaz dönemini bir şekilde atlatmaya çalışan havayollarının Ekim ayından sonra nasıl bir tabloyla karşılaşacakları. Yolcu trafiği kış sezonunun gelmesiyle birlikte daha da azalacak ve nakit akışlarında sıkıntılar olacak. Bu durumda havayollarını kargoya dönüştürdükleri uçaklar, işçi çıkarma operasyonları ve üst yönetimlerindeki kısıtlamalarda kurtaramayacak.

Havayollarının normale dönmemesi turizm ve ticaret başta olmak üzere birçok sektörü etkiliyor. Bunun için normale dönme çalışmaları da hızlandı.

Ancak, pandemi döneminde bunun zorlukları biliniyor.

Aşının bulunması ve pandeminin dibe vurması ile normale dönebileceği söylenen havayolları trafiği ile ülkelerarası turizm ve ticaret de hız kazanmış olacaktır.

Temennimiz havacılık sektörünün en kısa zamanda eski hareketlilik dönemine bir an önce kavuşmasıdır.