Herakleitos felsefesinin parçacıklarının her birine fragman deniliyor. İki bin beş yüz yıldan günümüze ulaşıp, bizlere bütününü kazandırıyor. Fragman tıp dilinde de kullanılıyor. Veterinerlikte kırılmış küçük kemik parçasına fragman denilmiş. Fragman diğer felsefe ürünleri gibi uyaklı değil. Uyaksız, ölçüsüz ve bulmaca esaslı bir anlatımı var. Bir başka anlatımla muammalı ve kafa karıştırıcı bir şekilde kaleme alınmışlar. Dikkatli biçimde değerlendirildiklerinde her birinin çözümü okura bırakılmış birer bulmaca gibi yazılırlar. Günümüzde sinema ve diğer dizi benzeri görsellerde kullanılıyor. Bir sinema filmini tanıtan film parçasının adıdır fragman.

Genellikle kitapların arka kapağı kitabın fragmanı gibidir: Kitabı kısaca tanıtırken, merak uyandırıcı, sizi okumaya teşvik edici amaç taşır.

Meslek büyüğüm üzerimde maddi ve manevi emeği olan Gürbüz Azak’ın Mihrabad Yayınları arasında çıkan “Ege’nin Efeleri” kitabının arka kapak yazısını takdim ediyorum:

“Ben, Adnan Menderes!...

 Yunan mezalimine karşı Ethem, ben ve Üsteğmen Selami Bey bir çete kurduk. Adı: Ay-Yıldız Çetesi... Bizler silâhlanıp pusatlanınca yiğit köylüler ve gençler de aramıza katıldılar.

 Böylece yurdu savunmak için başlamış ilk millî hareketlere biz de katıldık. Nehrin üst tarafında Demirci Mehmet Efe vardı. Bizim yanda ise Yörük Ali Efe silâhlanmıştı. İşte bu efelerle birlikte sık sık baskınlara katıldık, Yunan’ı perişan ettik. Daha sonraları Yarbay Osman Bey kumandasında düşmana karşı epey savaştık. Ceketimin iç cebinde İstiklâl Madalyam duruyor. Gösterdiğim kahramanlık ve sağladığım yararlar için Kurtuluş Savaşında kazandığım madalyam...Tam kalbimin üstünde duruyor... Karşıda ip...”

Ege’nin Efeleri Kurtuluş Savaşı’nda Yunan’a kök söktürmüş çatal yürekli kahramanlardır. Efeler zulme karşı çıkar, halkı koruyup kollar, vakar sahibi, saygıdeğer, hem de güvenilir bilinir. O yüzden de çok sevilir ve adlarına çokça türküler yakılır.

 Millet olarak değerlerini yeni yeni keşfettiğimiz, hayatlarından, fikirlerinden ve ideallerinden ibret aldığımız Ege’nin Efeleri bu kitapta buluşuyor.”

Bu fragmanın üzerine, “Gürbüz Azak’ın tutarlı kurgusu, arı duru, şiirsel anlatımıyla dünlerden son ana kadar fotoğraflarıyla desteklenmiş, boğazınıza yumruklar oturtan Menderes’in öyküsü,” diyebilirim.

Onun ağzından şu sözler sizi hüznün doruklarına taşıyabilir:

” Ben insanları severdim. İnsanların sevdiklerini, hem de yurdumu. Daha da sevmeye artık zaman yok. Dışarıya darağacı kurdular. Altı kişi yakınında durdular. Belli ke vakit tamam. Şimdi bir daha anlıyorum. Bu vatanı sevmek kolay değildir. Ama bu toprağın sevenleri hep olacaktır.”

Ege’nin Efeleri’nde Çakıcı Mehmet, Gökçen Efe, Emir Ayşe, Gümüş Diş ve Yörük Ali’den de birer hikâye ile söz ediliyor.

Bâbıâli’nin sevmeyeni olmayan ağabeyi ressam, gazeteci ve yazar Gürbüz Azak, Denizli Acıpayam doğumlu.  Denizli’de süren orta öğretiminde ve İstanbul’da Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’ndeki öğrenimi sırasında değerli hocadan ders aldı. Gürbüz Azak, gazeteciliğe 1961 yılında Hür Vatan gazetesinde başladı. Daha sonra Yeni İstanbul, Bâbıâli’de Sabah, gazetelerinde çalıştı. Büyük Doğu dergisinin çizimlerini yaptı. Nedim Gürbüz imzasıyla köşe yazıları yazdı. Atölye kurarak serbest ressamlık yaptı. Yeni Asya Gazetesi Yayın Müdürlüğü ve Tercüman Gazetesi Yazı İşleri Müdürlüğü görevinde bulundu. 1984 yılında Doğuş gazetesinde Oğuz Akalan imzasıyla yazılar yazdı. 1984-2001 yılları arasında Türkiye Gazetesi’nde köşe yazarlığı yaptı.

1984 yılında İnanç dergisi tarafından “Yılın Ressamı”, 1994’te Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından “Yılın Gazetecisi” seçildi. Deli Balta adlı çizgi romanı filme alınıp dokuz bölüm halinde TGRT’de yayımlandı. 2010 yılında yayımlanan Tatar isimli romanı, ESKADER Roman Ödülü’ne lâyık görüldü. Yaptığı resimleri Basın Müzesi’nde sergileyen Gürbüz Azak, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Aydınlar Ocağı ve ESKADER üyesi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ESKADER iş birliğiyle hakkında TZT Kültür Merkezi’nde ve Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi’nde saygı programları yapıldı. Evli ve iki çocuk babası olan Gürbüz Azak’ın eserleri şunlar:

Deneme- Dostlara Mektup, Sizi Biri Arıyor, Atlar Hazır mı?, Dünyayı Ölüler Yönetir.

Araştırma-İnceleme- Anadolu Cayır Cayır (Osmanlıda İsyanlar, Nedim Gürbüz adıyla), Üç Bin Türk Motifi (Orta Asya’dan Avrupa İçlerine Motiflerimiz.

Mizah- Reis Ne Almış (N. Gürbüz adıyla) Kaybolan Kuyruk. Hâtıra- Güzel İnsanlar, Meşhurları İlk Görüşüm, Gazeteci Milleti.

Roman- Kırk Sekiz Kırk Dokuz Elli, Tatar.

Biyografi-Ben Adnan Menderes.

Çocuk Kitabı: Nasrettin Hoca Serisi (Resimli).