Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen "UDEF 11. Uluslararası Öğrenci Buluşmalarının Final Programı"na katıldı. Programda Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak da yer aldı. Burada konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye olarak bizim iş yapma konusunda değil; ama yaptığımız işin icmalini tutma ve sonrasında takibini yapma konusunda ciddi bir eksikliğimizin olduğunu kabul etmek durumdayım. Eskiden beri ülkemizde 100 binlerce misafir öğrenci eğitim-öğretim görmüş ve bunlar ülkelerine dönmüşlerdir. Bizim ilk dönemimizde dahil bu öğrencilerle eğitim-öğretimleri sonrasında ilişkileri devam ettirecek bir mekanizma kurulmamıştır. Misafir öğrenci sayımız bireysel irtibatla takip edilemeyecek kadar çoktur" dedi. 

HEDEF 350 BİN

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünyanın neredeyse her ülkesinden öğrenciye sahibiz. Hedefimiz ülkemizdeki misafir öğrenci sayısını 350 bine çıkarmaktır. Böylece dünyada en çok misafir öğrenci barındıran ilk beş ülke arasına gireceğiz. Hedefimiz budur" ifadesini kullandı. "Biliyorsunuz Türkiye son yıllarda FETÖ terör örgütünün darbe girişimi dahil pek çok saldırısına maruz kaldı" diyen Erdoğan, "FETÖ'nün en çok üzerinde durduğu konulardan biri de yurtdışından gelen öğrenciler, yani daha teşbih, sizlerdiniz. Misafir öğrencilerimizi kabulden, eğitime ve mezuniyet sonrasına kadar her aşamada İslam'ın ve Türkiye'nin düşmanı bu terör örgütünün istismarından kurtaracak tedbirleri aldık, alıyoruz" şeklinde konuştu. 

'ÇOK DUYGULANDIM'

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Az önce Arnavutluk'tan Sabahattin Zaim Üniversitesi'ndeki kızımızı dinlerken çok duygulandım. Çünkü Arnavutluk maalesef işte o FETÖ terör örgütünün istilası altında. Tabii görüşmelerimiz oluyor. Er veya geç orada da onların o müstevli hareketini çökerteceğiz. Her geçen gün orada mesafe alıyoruz. Ve Maarif Vakfımız Arnavutluk'ta okulları teslim alma sürecini devam ettiriyor. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığımız öğrenci seçimine çok objektif ve adil kriterler getirdi. Maarif Vakfı'mız özellikle Afrika'da, bunun yanında biraz da yavaş da olsa Balkanlar'da yürüttüğü faaliyetlerle mahallinde eğitim öğretim konusunda önemli mesafe kat etti. Vakfımızın kısa sürede hayata geçirdiği projelerle sadece Afrika'da 10 bin öğrenciye eğitim öğretim veriyor olmasını önemli görüyorum. Yunus Emre Enstitüsünüz dünya çapında sayıları 55'e ulaşan Türk Kültür Merkezi ile çok güzel faaliyetler yürütüyor. Esasen hepsi de birbiriyle ilişkili olan faaliyetleri inşallah yeni dönemde çok daha koordineli, çok daha yakın iş birliği içinde ve sürekli çıtayı yükselterek sürdüreceğiz." Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu Fransa var ya. Bunlar Afrika'yı az mı sömürdüler? Sadece bu Fransızlar, tabii halkı tenzih ederim, yöneticiler, Cezayir'de bunlar 5 milyon insanı katlettiler. Bunlar Libya'da aynı şeyi yaptılar. Ruanda'da 10 binleri, 100 binleri katlettiler, Fransızlar. Ama Türkiye'ye karşı son dönemde yaptıklarını görüyorsunuz. Biz size ne yaptık? Bizimle alıp veremediğini ne? Güçlendiğimizden rahatsız oluyorsanız, isteseniz de istemeseniz de güçleneceğiz. Dürüst, samimi olduğunuz sürece biz de size karşı dürüstüz. Ama dürüst olmazsanız kusura bakmayın gereği ne ise onu yaparız" ifadelerini kullandı. 

'BATIDA SİYAH BEYAZ VAR'

Erdoğan, "Bize ayrılık kesinlikle yasaktır. Birbirinizi de severken, makam, mevki, para, pul, akrabalık bundan dolayı sevmeyeceğiz. Sadece Yunus'un diliyle yaratılanı Yaradan'dan ötürü seveceğiz. Bizde siyah beyaz var mı? Yok. Ama Batı'da var. Avrupa Birliği'nde Romanları bir kenara koyamazsın ama Fransa, Romanları dışladı. Halbuki müktesebatın içerisinde bu yasak. Ama ben Romanların içinden çıktım geldim. Ben Romanlarla beraber oturdum. Aynı ilkokulda okudum. Roman mahallesinden işte bir Başbakan, bir Cumhurbaşkanı çıktı geldi. Bizim inancımızın güzelliği burada. Burada tefrik yok" dedi. Dünyada hemen hemen bütün ülkeler bir korku atmosferinin içinde yaşıyor" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çünkü beş daimi üyeden çok korkuyor çok çekiniyorlar. Ama biz inandığımızı inandığımız gibi söylüyoruz, söylemeye devam edeceğiz. Halbuki şuanda 196 ülkeye diyoruz ki; 'senin de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde daimi üye olma hakkın yok mu?'. 5 daimi üye, 15 geçici üye, 20 üye. Bu 20 üyenin tamamı daimi üye olsun ve dönerli olarak, 10'u diyelim ki bir sonraki 10 olarak kalsın; ama bu değişim devam etsin, bu değişim devam ederken de buradaki 20 üyenin tamamı da BM Güvenlik Konseyi'nin üyesi olsun. Dolayısıyla 196 üyenin 196'sı da BM Güvenlik Konseyi'nde üyeliği yaşasın. Türkiye bunu niye yaşamasın, Japonya niye yaşamasın, Almanya niye yaşamasın, Hindistan, Pakistan niye yaşamasın? Hepsi, irili ufaklı bunu yaşasın. Ama istemezler" diye konuştu. 

'GEREĞİNİ YAPACAĞIZ'

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde halkı Müslüman olan bir ülkenin olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Nasıl iş bu? Biz adalet istiyoruz. Birleşmiş Milletler adaleti tesis için kuruldu; ama şuanda böyle bir yaklaşım var mı? Yok. Biz bunu aramaya devam edeceğiz. Biz insanlığın adaletini arıyoruz. Bunu er veya geç inşallah yakalayacağız. İnşallah belki hemen değil; ama bir gün mutlaka dünya mazlumlarının adalet talebinin yerine geldiğini göreceğiz. Bize düşen o güne kadar mücadeleyi kesintisiz sürdürmektir" dedi.  "Bugün burada bir müjdeyi sizlerle paylaşmak istiyorum" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biliyorsunuz, kendi nam ve hesabına okuyan misafir öğrencilerimiz, belli dönemlerde ikamet belgelerini yenilemek mecburiyetindeler. İçişleri Bakanlığımıza bağlı Göç İdaresi tarafından verilen bu belge için kurum önünde çok ciddi yığılmalar yaşanıyordu. Şimdi 115 bin misafir öğrencimizin tamamı da ikamet belgelerini Göç İdaresine gitmeden kendi üniversitelerinden alabilecekler. Böylece hem işlemler daha hızlı olacak hem de yığılmaya meydan verilmeyecek. Yeni ikamet belgesi uygulamasının tüm misafir öğrencilerimize hayırlı olmasını diliyorum. Aynı şekilde bir başka önemli düzenleme de Genel Sağlık Sigortası konusundadır. Türkiye dünyadaki en gelişmiş genel sağlık sigortası ve sağlık hizmeti sistemine sahip ülkedir. Ülkemize gelen tüm misafir öğrencilerimiz artık eskisi gibi üç ay beklemeden derhal genel sağlık sigortası kapsamına dahil olacaklardır. Eskiden kalma sigorta prim borcu olan öğrencilerimizin de gecikme faizleri silindi. Sadece ana paralarını ödeyerek bu yükten kurtulabilecekler. Bir başka önemli düzenleme de çalışma izinleri konusunda yapıldı. Eskiden misafir öğrencilere çalışma izni verilmiyordu. Bir süre önce bu konuda hazırlıklara başladık. İnşallah yakında hem öğrenciler hem de mezunlar için çalışma izni sorununu ortadan kaldırıyoruz. Tek milletiz dedik ya, kardeşiz dedik ya. Öyleyse gereğini yapacağız" şeklinde konuştu.