Unutulmaya yüz tutmuş meslek dallarını geçmişten geleceğe taşımaya devam eden Altın Eller Geleneksel El Sanatları Festivali, Beyoğlu'nda başladı. Beyoğlu'nda düzenlenen Altın Eller Geleneksel El Sanatları Festivali, Türkiye'nin yedi bölgesinden 76 zanaatkârı Beyoğlu'nda bir araya getirdi. Festivalde, unutulmaya yüz tutan meslekleri geçmişten geleceğe taşıyan pek çok zanaatkar hünerlerini sergiledi. Halı dokumadan çiniciliğe, ahşap işçiliğinden tespih yapımına kadar pek çok geleneksel el sanatlarını canlandırmayı hedefleyen festival yerli ve yabancı pek çok kişinin de ilgisini çekmeyi başardı. Geleneksel el sanatlarının yanı sıra müzik dinletileri ve söyleşilerin de yapıldığı festival 17 Eylül'e kadar ziyaretçilerine açık olacak.

BİRÇOK SANAT DALI

Bu yıl 12'si düzenlenen festivalde bakırcılık, bastonculuk, geleneksel giysili bebek yapımı, bıçakçılık, cam işçiliği, çömlekçilik, kaşıkçılık, sedefkarlık, sepetçilik, tezhip, hat, minyatür ve yazmacılık gibi pek çok meslek vatandaşların ilgisine sunuldu. Özellikle çocukların ve turistlerin merak içinde incelediği festival, renkli görüntülere sahne oldu. Katılımcılar kendilerine ayrılan alanda bir yandan üretim yaparken diğer yandan da ürettiklerini satma imkanı buldu.

76 ZANAATKAR BULUŞTU

Sanayi Devrimi'nin gerçekleşmesiyle birlikte emeğe dayalı iş gücü yerini makineleşmeye bıraktı. Bugün dünya üzerinde robotlar ile üretim yapan pek çok işletme bulunuyor. Dünya hızla makineleşip küresel bir köy haline gelirken İstanbul Beyoğlu'nda ise geleneksel  el sanatlarımız yaşatılmaya çalışılıyor. Altın Eller Festivali'ne İstanbul içinden 38 ve Anadolu'dan da 38 olmak üzere toplam 76 zanaatkar katıldı. Zanaatkarların canlı performanslarını da inceleme fırsatı bulan ziyaretçiler, hem merak ettiklerini sordu hem de doyasıya alışveriş yaptı. 

Festival'de Türkiye'nin çeşitli yörelerinden gelen zanaatkarların oluşturduğu koro, yöresel türküler söyledi. Konya Kaşık Ekibi'nin sergilediği halk oyunları ise izleyicilerden büyük alkış topladı. Programın sürprizi ise, Mine Koşan'ın seslendirdiği Çile Bülbülüm isimli şarkı oldu.


 
'ANADOLU'NUN ÖZETİ'

Festivalin açılış konuşmasına, "Beyoğlu İstanbul'un özetidir, İstanbul'da Anadolu'nun özetidir" diyerek başlayan Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, festivallerinin Kasım ayı sonuna kadar devam edeceğini belirtti. Demircan, "Anadolu'nun her köşesinden, Beyoğlu'nun arka sokaklarından zanaatkarlarımızı sahneye çıkarmak görevimizdir. Anadolu bir medeniyet köprüsüdür. Batıdaki medeniyetler doğuya, doğudaki medeniyetler de batıya gitmek için Anadolu'yu kullanmış ve sonuçta Anadolu medeniyetler beşiği haline gelmiştir. Bugün tüm dünyanın kavgasını verdiği coğrafya gene bizim coğrafyamızdır. Biz burada farklılıklarımızla bir arada yaşamayı hep başardık bundan sonra da başarmaya devam edeceğiz. İşte Beyoğlu da bu zenginliğinin farkında. Bu değerlerimizi yaşatmak bizim boynumuzun borcu. Akşamları da mezatımız oluyor, müzik gösterilerimiz de oluyor. Bu sahnemizi de asla boş bırakmıyoruz. Kapımız herkese açıktır. İnsanlar bugün Türkiye'yi 2 ayda dolaşamazken, bu festival sayesinde bir günde tüm kültürümüzü tanımış oluyorlar" dedi. 

ELEŞTİRİLERE CEVAP

Demircan, bu festivali 12 yıldır düzenlediklerini belirterek Taksim'deki meydan düzenlemesini eleştirenlere de seslendi. Demircan, "Artık Tarlabaşı'ndan gelen arabalar yerin altından gidiyor ve yerin üstü de bize kaldı. İşte biz de burada bu festivali düzenledik. Mekan imkandır ve pek çok şeyi de mümkün kılar" açıklamasında bulundu.

Programın sunuculuğunu tiyatro sanatçısı  Gaffur Uzuner yaparken, programa İstanbul Kültür Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz ve Topkapı Sarayı Müdürü de katılım sağladı.

Mayıs ayında başlayan Beyoğlu Festivalleri, Altın Eller Geleneksel El Sanatları Festivali'nin ardından gerçekleştirilecek olan Sahaf, Meraklı Zihinler Bilim Şenliği, Tasarım ve Sokak Lezzetleri Festivalleri Kasım ayının sonuna kadar devam edecek.

Sibel GÜLERSÖYLER / ÖZEL HABER