Türk Patent ve Marka Kurumu'nca tescillenen menengiç kahvesi, farklı aroması, lezzeti ve faydaları dolayısıyla favori içecekler arasında yer alıyor. Dağlık alanlarda ekimi yapılmaksızın doğal olarak yetişen menengiç, ağaçlardan elde ediliyor. Tadı Antep fıstığını andıran ve sonbaharda ağaçlardan toplanan menengiç taneleri önce kurutuluyor, ardından kavrularak öğütülüyor. Yoğun aroması nedeniyle sütle hazırlanan lezzet, Türk kahvesi gibi suyla da pişirilebiliyor. Lezzetinin yanı sıra öksürük, kalp damar hastalıkları, böbrek rahatsızlıkları gibi sağlık sorunlarını iyi gelen menengiç ayrıca bağışlılık sistemini de güçlendiriyor.

'menengiç, erken yaşlanmaya da birebir'

Menengiç kahvesinin kış günlerinin vazgeçilmezi ve şifa deposu olduğunu ifade eden kentteki işletmecilerden Selim Bağcı, "Menengiç kahvesi yabani fıstıkla yapıldığı için ünlendi. 1600'lü yıllarda Gaziantep'e kahve gelmediği için burada yaşayanlar menengiç kahvesini keşfediyor. Menengiç kahvesi yabani fıstık, yani fıstığın aşılanmamış haliyle yapılır. Eylül aylarının sonunda yeni mahsul çıkıyor. Mahsul toplandıktan sonra eleklerden geçirilerek kavruluyor ve kahve haline geliyor. Tamamen doğal, kafeinsiz şekilde yapılıyor. Özellikle ses tellerine, öksürüğe, kansere, erken yaşlanmaya birebirdir. Tamamen doğaldır. Menengiç kahvesinin yapılışı zordur. Macun şeklinde olan yağlı kahve yarım yağlı sütle karıştırılıp kısık ateşte 3 dakika pişirerek hazır hali getiriliyor. Kış günlerinin vazgeçilmezidir. Gelen misafirlerimiz tadını hissedince, şaşırıyorlar ve çok beğendiklerini söylüyorlar" dedi.

Menengiç kahvesinin tadına bakan ziyaretçiler de ilk kez denedikleri kahvenin lezzetli olduğunu ifade etti.