Mustafa şentop kimdir?

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, 1968 yılında Tekirdağ’da dünyaya geldi. Öğretim Üyesi, Prof. Dr; İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Yüksek lisans ve doktorasını Marmara Üniversitesinde Kamu Hukuku alanında yaptı. 1993 yılında Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde Araştırma Görevlisi olarak çalışmaya başladı. 2002'de doktor, 2005'te doçent, 2011'de profesör oldu. Marmara Üniversitesi dışında birçok üniversitede lisans ve lisans üstü seviyesinde dersler verdi. Marmara Üniversitesinde çeşitli idari görevlerde bulundu. Öğrencilik yıllarından itibaren çeşitli dergilerde yazarlık, yöneticilik ve editörlük; akademik dergilerde yayın kurulu üyeliği, editörlük ve hakemlik yaptı. Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezinin (ESAM) İstanbul Başkanlığı görevini yürüttü. 4. ve 5. Olağan Kongrelerde AK Parti MKYK Üyeliğine seçildi ve 2012- 2015 yılları arasında Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. 24, 25 ve 26. Dönemde İstanbul Milletvekili seçildi. Anayasa Komisyonu Başkanvekilliği yaptı. 24. Dönemde Anayasa Uzlaşma Komisyonunda AK Parti'yi temsilen görev aldı. 26. Dönemde Anayasa Komisyonu Başkanlığı görevini yürüttü. 27. Dönemde TBMM Başkanvekilliği görevini yapmakta iken 24 Şubat 2019 tarihinde TBMM Başkanı seçildi. İyi düzeyde İngilizce ve Arapça bilen Şentop, evli ve 4 çocuk babası.

Başkanlık sisteminin mimarı

Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin hazırlayan ekibin başında yer aldı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili anayasa değişikliği maddelerini de yazan Şentop, TBMM'nin 30’uncu başkanı oldu.

Şentop'tan teşekkür konuşması 

TBMM Genel Kurulu'nda, Meclis Başkanlığı seçimi için gizli yapılan 3'üncü tur oylaması sona erdi. AK Parti'nin adayı Mustafa Şentop 328 oy alarak, yeniden Meclis Başkanı seçildi. Şentop, yeniden bu göreve getirilmesine vesile olan herkese teşekkür etti. Kendisi ile birlikte yarışan diğer adaylara da teşekkür eden Şentop, "Seçim sürecinde açık destek iradesini ortaya koyan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'ye ve Milliyetçi Hareket Partisi grubuna mensup milletvekili arkadaşlarıma duydukları itimat için bilhassa teşekkür ediyorum. Elbette AK Parti mensubu kıymetli milletvekili arkadaşlarıma, dostlarıma şükran borçluyum. Sağolun, varolun. Ve hususen, siyasete girdiğim ilk günden itibaren yol ve dava arkadaşlığını hayatımın en büyük iftihar sebeplerinden addettiğim AK Parti Genel Başkanı, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a, tensipleri ve takdirleri sebebiyle şükranlarımı arz ediyorum. Şimdi artık seçim tamamlanmıştır. Bundan sonra, Anayasa, İçtüzük, diğer hukuk kuralları ve parlamento teamülleri çerçevesinde adalet ve tarafsızlıkla yüce Meclise hizmet etmeye çalışacağımdan kimsenin şüphesi olmasın" ifadelerini kullandı. 

Meclis'in, Milli Mücadele'nin merkezi haline geldiğini vurgulayan Şentop, "Çatısı altında bulunduğumuz bu Yüce Meclis, 100 yıl önce istiklalimiz tehdit aktında iken asil ve onurlu bir direniş olarak doğan Milli Mücadele'nin merkezi olmuştur. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere istisnasız hepsini rahmetle, minnet ve şükranla andığımız Birinci Meclis'in milletvekilleri, sadece bir yasama organı olarak çalışmamış, destansı İstiklal Mücadelemizi de yönetmiş ve yürütmüşlerdir. Bizler bu yıl, bu ulvi vazifeyi bihakkın yerine getiren Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 100'üncü yıldönümünü idrak ediyoruz. Aziz milletimiz ve yüreği Türkiye ile atan bütün dostlarımız için Meclisimizin açılışının 100'üncü yılını bir kere daha tebrik ediyorum" dedi. 

'Zor zamanlarda milletin umudu oldu'

Bütün zor zamanlarda, milletin ümidinin daima yüce Meclis olduğuna vurgu yapan Şentop, konuşmasında şunları kaydetti:

"Bugün de bu Meclis, milletimizin iradesinin tecelligahıdır; en zor zamanlarda ümit bağladığı bir kurumdur; devletimizin ve siyasetin teminatı, demokrasinin kalbidir. Bize düşen en önemli görev, şanla, şerefle, kahramanlıkla, fedakarlık ve vatanperverlikle mazisi şekillenmiş bu yüce Meclis'e layık olmak, Meclisimizin itibarını gözümüz gibi korumak, bu itibara halel getirecek her şeyden titizlikle kaçınmaktır. Milletvekilleri olarak, bu kutsal mekanı ortak aklın, millet maslahatının ve çözüm üretmenin, medenice konuşmanın ve tartışmanın merkezi haline getirmek vazifemiz olmalıdır. Faydasız, sonuçsuz tartışmalarla, birbirimizi yorarak tükettiğimiz zamanın en önemli kaybımız olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız. Türkiye Büyük Millet Meclisi, millette karşılığı olan her fikrin, telakkinin ve dünya görüşünün özgürce yer bulduğu bir mekandır. Türkiye'yi hedef almadığı, sivil siyasete kastetmediği ve şiddeti bir yöntem olarak benimsemediği müddetçe her siyasi fikir ve oluşum, bu yüce çatı altında var olmayı sürdürecektir. 23 Nisan 1920'den bugüne kadar, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Gazi Meclisimizde görev üstlenmiş bütün Meclis Başkanlarımızın, milletvekillerimizin aramızdan ayrılanlarını şükranla ve rahmetle anıyorum. Hayatta olan Meclis Başkanlarımıza, milletvekillerimize sağlıklı, huzurlu bir ömür diliyorum."