MEDİKÜM Başkanı Dr. Ahmet Aydemir, Samsun’daki medikal sanayinin bugünü ve geleceğine dair açıklamalarda bulundu. Samsun’daki cerrahi alet üretimiyle başlayan sektörün 40 yıllık bir geçmişi olduğuna değinen Aydemir, burada faaliyet gösteren yaklaşık 40 firma olduğunu belirtti. Firmaların yurt içinde yüzde 25 bir pazar payı olduğunu ve yapılan üretimin yüzde 75’inin ihracatla yurt dışında 80 ülkeye gönderildiğini açıkladı.

Orta Doğu’nun ihtiyacını dahi karşılayabilecek bir alt yapı var

Türkiye’nin tıbbi cihaz anlamında yüzde 85 oranında dışa bağımlı olduğundan söz eden Başkan Aydemir, Samsun’da birçok alanda dışa bağımlılığı yer bırakmayacak ve hatta Orta Doğu’nun ihtiyacını dahi karşılayabilecek bir alt yapı olduğunu söyledi.

Samsun’da sektörün şu anki durumundan bahseden Ahmet Aydemir, “Samsun’da cerrahi alet üretimiyle başlayan 40 yılık bir kümelenme var. Bu kümelenme şu anda 40 kadar firma ile devam ediyor. Buradan başlıca ihracat Avrupa, Orta Doğu olmak üzere Güney Amerika, Amerika, Asya kıtasında Çin, Vietnam dahil olmak üzere yaklaşık 80 ülkeye ihracat yapılıyor. Yurt içindeki talep için maalesef şunları söyleyebilirim: Türkiye yüzde 85 anlamda yurt dışına bağımlı olarak tıbbi cihaz anlamında bağımlılık içerisindedir. Bu durum bizi üzüyor. Buradaki firmalarımız da yüzde 75’lere varan ihracatla yurt dışına ürünlerini gönderiyorlar. Yani yüzde 25 kadar iç pazarda bir payları bulunmaktadır” sözlerini kullandı.

Büyük firmalarla yarışabilecek bir makine parkuru olmasına rağmen sektörde bir markalaşma ihtiyacının olduğunun altını çizen Aydemir, “Samsun’daki üretim orta-ileri teknoloji makine parkuruyla yapılıyor. Makine parkurlarımızın büyüklüğüne baktığımız zaman Avrupa’da bu işle iştigal eden en büyük üç firma makine parkuru arasına girer. Ama maalesef cirolarımız bu anlamda bizi tatmin etmiyor. Buradakinin 3’te 1’i makine parkuruyla bizim belki de 8 – 10 katımız ciro yapan Avrupalı firmaları tanıyoruz” şeklinde konuştu.

17 bin 300 ürün var

Samsun’da Türkiye’nin bu sektördeki dışa bağımlılığını bitirebilecek bir altyapı olduğunu ifade eden Dr. Aydemir, “Ortopedik cerrahi ve travma cerrahisi olarak yüzde yüzünü buradaki cihazlar karşılar. Burada üretilen cihaz çeşidi implant için konuşuyorum 14 bin civarındadır. Bizim toplam üretim kalemimizde 17 bin 300 adet ürün vardır. Dolayısıyla buradaki üretim ben şunu iddia ediyorum Orta Doğu’yu bile karşılayabilecek nitelikte bir üretimdir. Yurt dışına bağımlılığı gerektirecek bir üretim değil. Ortopedik implant için söylediğim aynı şeyi cerrahi aletler için de ifade edebilirim. Cerrahi aletlerde de yurt dışından hiçbir şekilde ihtiyaca mahal kalmadan üretim sağlanabilir. Bunun gibi Timpanometre, odyometre, hastane gaz sistemleri gibi birçok kalemde de bunları başarmaya muktedir bir alt yapı Samsun’da vardır” diye konuştu.

Hedef küresel marka oluşturmak

Markalaşma isteğinde olduklarını belirten Aydemir şöyle devam etti:

“Hedefimiz bir küresel marka oluşturmak ve bu markayla katma değeri daha yüksek olarak ürünleri yurt dışına arz etmek. Burada misal veriyorum 1 euroya verdiğiniz ürünü Avrupa’da ya da Amerika’da insanlar 2-3 euroya piyasaya arz edebiliyorlar. Genel anlamda yarı yarıdan fazla ülke adına bir kaybımız oluyor. Dolayısıyla küresel anlamda markalaşmak ciddi anlamda önem arz ediyor.”

Sektörün desteklenmesi halinde inanılmaz boyutlarda istihdam yaratabileceğini belirten Aydemir bu konuda taleplerine dair, “Bölgede geçmişte 2 bin 500 civarı istihdam varken şu anda ülkenin ekonomik şartlarıyla beraber bin 500, bin 700’lere düşmüştür. İstihdam noktasında burada emek yoğun bir üretim var. Bu istihdam inanılmaz boyutlara ulaşabilir. Samsun için konuşmuyorum ilçeleri de dahil TR83 Bölgesi’nden bahsediyorum. Amasya, Tokat, Çorum, Ordu, Sinop buralar dahil bu istihdamı dolduracak bir iş gücüne geçecektir. Yeter ki bunun piyasaya arzı yapılabilsin yeter ki devletin tıbbi cihaz sektörüne içeride oluşturduğu paranın her sene yüzde 5’i, 10’unu daha fazla iç üreticilere ya da içerideki yerli üreticilere dönecek şekilde bir politika izlemesi bunu kesinlikle mümkün kılacaktır. Devlet destek verdiği takdirde bu istihdam inanılmaz boyutlara ulaşıp her evin altına bir küçük atölye kurmaya kadar gidebilir” açıklamasında bulundu.

Rezerv bir savunma sanayi

Sektörün aynı zamanda rezerv bir savunma sanayi olarak görülmesi gerektiğini de söyleyen Aydemir, açıklamasını şöyle tamamladı:

“Tıbbi cihaz üretim makine parkurları aynı zamanda bir gecede savunma ve silah sanayine üretim yapacak makine parkurlarıdır. Dolayısıyla böyle bir sektör rezerv bir savunma sanayi olarak da görülmesi gerekmektedir.”