Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile ABD ve NATO arasında gerilime neden olan S-400 füzelerinin satın alınmasıyla ilgili Rusya ile imzaların atıldığını açıkladı. ABD ve Almanya başta olmak üzere batıya sert mesajlar veren Erdoğan, “Tehditlerle Türkiye’yi korkutacağınızı zannediyorsanız, kendinizin çok daha büyük bedeli göze almanız gerekir. Siz kime çattığınızı bildiğinize emin misiniz?” diye konuştu. 

Ak Parti grubundaki konuşmasında parti içine yönelik de mesajlar veren Erdoğan, 2019’un kırılma noktası olduğunun altını çizerek, “bedeli ödenmeyecek yanlışlara tahammül gösterilmeyeceğini” söyledi.
Körfez turundan önceki akşam dönen Erdoğan, partisinin grup toplantısında hem uluslararası kamuoyuna hem de parti içine yönelik çarpıcı açıklamalar yaptı. Erdoğan, şunları söyledi: 

MÜSLÜMANLAR KENETLENMELİ: Ülkemizin bölge ülkeleri ve halkları nezdinde müstesna bir yeri var. Ülke olarak kardeşlerimiz arasında yapay sorunlar nedeniyle gerilim yaşanmasını arzu etmiyoruz. Zira bu tür krizler sadece bölgenin geleceğine dair kirli planları olan, kan ve göz yaşından beslenen çevreleri memnun ediyor. Müslümanların artık kavgaya değil dayanışmaya, birbirine daha çok kenetlenmeye ihtiyacı var.

ARAPLAR BİZİ ARKADAN VURDU YALANI: Geçmişte ders kitaplarında kasıtlı ve yanlış bir şekilde yer aldığı için nesiller boyunca, zihinlere kazınmış olan, ‘Araplar bizi arkadan vurdu’ yalanını artık bir kenara bırakmanın zamanı gelmiştir. bugün ülkede, devlete ve milletimize karşı savaşan PKK, FETÖ, DHKP-C ve DEAŞ gibi terör örgütleri yüzünden nasıl toplumun belli kesimlerini toptan suçlayamazsak 1. Dünya Savaşı yıllarında birtakım yanlışlar yüzünden tüm Arapları da itham edemeyiz. 

SAVUNMA SANAYİNDE KİMSEYE İHTİYACIMIZ KALMAYACAK: Bu tür hamlelerle köşeye sıkışmak bir yana savunma sanayisi gibi stratejik alanlarda kendimizi tarihimizde hiç olmadığı kadar geliştirme imkanı bulduk. ‘Kötü komşu insanı mal sahibi eder’ derler ya. Çözmek üzere olduğumuz birkaç kritik mesele daha var. Onları da hallettiğimizde artık temel savunma sanayisi alanlarında kimseye ihtiyacımız kalmayacak.

S-400’LERİ ÜLKEMİZDE GÖRECEĞİZ: Bir ülke kendi güvenliği ile alakalı tüm imkanların en ideal şekilde arayışı içindedir, yapmak durumundadır. Hele hele ortak üretim imkanı olduğu zaman tercih sebebidir. Ama biz yıllardır ABD ile bu tür şeylerde istediğimizi yapamıyorsak, alamıyorsak arayış içerisinde olmak durumundayız. Yıllardır bir NATO ülkesi olan Yunanistan S-300’leri kullanıyor. Niye sesleri çıkmadı? Türkiye olunca niye rahatsız oluyorlar? Biz, Rusya Federasyonu ile bu konuda gerekli adımları attık, imzalar atıldı ve inşallah S-400’leri ülkemizde göreceğiz. Bunların ortak üretimiyle de süreci işleteceğiz.

Yeni kürsüden konuştu

Ak Parti grup salonundaki kürsü değişti. Yıllardır hizmet veren Meclis klasiği kürsü, modern bir görünüme kavuşmasının yanında özellikler de barındırıyor. Örneğin kürsü, konuşmacının boyuna göre ayarlanabiliyor. Sağ yan tarafında bulunan düğmeler kürsünün üst bülümünü indirip kaldırmaya yarıyor. Bu kürsünün daha açık renkte olanı külliyede kullanılıyor.

KİME ÇATTIĞINIZI BİLİYOR MUSUNUZ?

Açıkça ifade ediyorum; Türkiye’yi ambargo tehditleriyle korkutacağınızı sanıyorsanız önce kendinizin çok daha büyük bedeli göze almanız gerekir. Siz kime çattığınızı bildiğinize emin misiniz? Adil olacaksınız, olmazsanız kusura bakmayın... Bir süredir Amerika, Almanya, Hollanda başta olmak üzere birçok batı ülkesinde Türkiye’ye dair anlaşılmaz bir tutumun tezahür ettiğini görüyoruz. Batılılar istiyorlar ki Türkiye onlar ne istiyorsa sorgusuz sualsiz yerine getirsin. İstiyorlar ki sesimizi çıkarmayalım. İstiyorlar ki ajanları ülkemizde diledikleri gibi cirit atsın. Kusura bakmasınlar artık öyle bir Türkiye yok. Sen, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı’na, bakanlarına ülkende konuşma imkanı vermeyeceksin ama ajanların gelip burada otellerde cirit atacak ve benim ülkemi parselleyecekler. Yok böyle bir şey. Bizimle ya egemenlik haklarımıza saygı göstererek eşit ve adil şartlarda ortaklık, müttefiklik yapacaksınız ya da sergilediğiniz her saygısızlığın cevabını alacaksınız.

SİZDEKİ HUKUK BİZDEKİ GUGUK MU?: Türkiye’nin itirazlarına kulaklarını tıkayanlar, biz kendimizi korumak için operasyon yaptığımızda var güçleriyle bağırıyorlar. Alenen ülkemizde toplumsal kaos çıkarmaya yönelik casusluk faaliyeti yürüten vatandaşlarını suçüstü yakaladığımızda işi diplomatik krize dönüştüren de kendileri. Sizdeki hukuk da bizdeki guguk mu? Farklı kesimler üzerindeki arayışlarının hepsini yakından takip ediyoruz. Vakti saati geldiğinde ajanlarının tepesine binmeye devam edeceğiz. 

SİZ KAYBEDERSİNİZ: Üstelik bu mücadeleyi delikanlıca da yürütmüyorlar. Hemen işe ekonomi başta olmak üzere diğer ilişkilere teşmil edip bel altı vuruşlarıyla gerçek tiyneyetlerini ifşa ediyorlar, ‘Bak artık yatırım yapmayız ha... Alman firmaları, şu ülkenin firmaları çekilir’ diyorlar. Biz kazan kazan esasına göre çalışıyoruz. Ama bizi bunlarla tehdide kalkarsanız, yanılırsınız ve siz kaybedersiniz. Zira artık dünyada marka yok, markalar var. 

KAFAYI TÜRKİYE’YE TAKMIŞLAR: Kafayı Türkiye’ye takmışlar, çoktandır taktılar da başaramadılar. Eskiden tehditlerini süslü püslü kelimelerin arkasına saklayarak yaparlarken, şimdi alenen ifade ediyorlar. En azından daha dürüst davrandıkları için kendilerine müteşşekkiriz. Almanya’nın bilmem ne bakanı, Türkiye’ye nasıl çok daha zarar verebilecekleriyle ilgili düşüncelerini medya önünde ifşa etmeye başladıklarına göre anlaşılan iyice çaresiz durumdalar. 

ALMAN FİRMALARI POLİTİKACILARINDAN AKILLI: FETÖ soruşturmalarıyla ilgili rutin bir işlemi büyütüp işi Alman firmalarıyla ilgili ‘kara liste’ oluşturulduğu iddiasına kadar vardırdılar. Meselenin ne olduğu kendilerine izah edildi. Yaşanan iletişim sorunları ortadan kaldırılmıştır. Yine de Alman politikacıların bu meseleyi tırmandırma eğiliminde oldukları anlaşılıyor. Buna karşılık bu ülkenin firmalarının politikacılarından daha akıllı, daha vizyon sahibi, daha ferasetli olduğunu görüyoruz.

‘Mescid-i Aksa’yı ziyaret çağrısı

Osmanlı’nın elinden çıkmasıyla Kudüs’te başlayan sıkıntılar, İsrail Devleti’nin kurulmasıyla adeta kabusa dönmüştür. Bizim de tanıdığımız uluslararası hukuka göre meşruiyet elde etmiş İsrail Devleti’nin meşruiyeti kendisinin Filistin ve Filistinlilerin haklarına gösterdiği saygı ölçüsünde anlamlıdır. Mescid-i Aksa’nın ve Kubbet-üs Sahra’nın içinde bulunduğu Harem Bölgesi’nin mahremiyetine saygı duymayan bir İsrail, en büyük zararı kendisinin göreceği tehlikeli bir yola sapıyor demektir.

BARDAK TAŞMAYA BAŞLADI: Müslümanların Mescid-i Aksa’ya girişini zorlaştırmak için her türlü yola başvuran İsrail yönetiminin, işi Harem bölgesini Müslümanlara yasaklayarak fiili işgale kadar götürmesi bardağın taşmaya başladığının işaretidir.Biz, Müslümanlar için mübarek beldelerimizi korumak imkan değil iman meselesidir. Buradan tüm vatandaşlara ve dünyadaki tüm Müslümanlara çağrıda bulunuyorum: İmkânı olan herkes, bulduğu her fırsatta Peygamber Efendimizin tavsiyesine uyarak lütfen Kudüs’ü, Mescid-i Aksa’yı ziyaret etsin. Eğer bugün İsrail askerleri Mescid-i Aksa’nın bahçesini postalları ile kirletiyor, orada kolayca Müslüman kanı döküyorlarsa bunun sebebi, bizlerin Kudüs’e yeteri kadar sahip çıkmıyor oluşumuzdandır. 

YANLIŞA YANLIŞLA MUKABELEDE BULUNMAYIZ: Ne Hıristiyanların ne de Musevilerin inançları, ibadetleri, ibadethaneleri ile bizim bir meselemiz yoktur. Biz, aynı yanlışa aynı ile mukabelede bulunmayız. Biz, sadece Kudüs’te Müslümanların kutsallarına saygı gösterilmesini, haklarının korunmasını, geleceklerinin güvence altına alınmasını istiyoruz. İsrail’den, bölgede yeni çatışma sebepleri üretmesini değil, bölgenin huzuruna katkı sağlayacak adımlar atmasını bekliyoruz. 

Ak Partililere 2019 talimatları

SINIR İLLERİNDE DURUMA HAKİM OLUN: Suriyelilere karşı milletimizi tahrik etmek isteyenler en az PKK’lılar, en az FETÖ’cüler kadar büyük bir ihanete aracılık ettiklerini bilmelidirler. Milletvekili arkadaşlarımın, sınır illerimizde daha yoğun ve duruma hakim olarak çalışmalarında fayda var. 

BİZE NE OLUYOR Kİ BİRBİRİMİZE ÇALIM ATIYORUZ?: Mücadelemizin kesintiye uğramaması için öncelikle bizim Ak Parti olarak kendimizi yenilememiz gerekiyor. Önce birbirimizi sevmemiz gerekir. Bize ne oluyor ki kendi içimizde birbirimize karşı çalım atıyoruz? Elinden, dilinden emin olan insanlar olmadıkça, biz gerçek Müslüman olamayız. 

CİHAD NEFİSLE MÜCADELEDİR: Son günlerde ‘cihat, cihat’ diye bir şey geçir duruyor. Cihad elinde silahla dolaşmak değil nefisle mücadeledir. Nefisle mücadele edebiliyorsak en büyük cihad odur. Ne zaman ki statükoya teslim olur, metal yorgunluğunun üstesinden gelecek gücü bulamazsak, işte o zaman yolun sonuna geldik demektir.

2019 KIRILMA NOKTASI: Yenilenme sürecini hep birlikte yürüteceğiz. Çok açık bir şey söyleyeyim, teşkilatlar, belediyeler eğer bizim dava idrakiyle hareket etmiyorlarsa bize zarar veriyor demektir. Zarar veren kardeşlerimizi uyarıyorum. Kusura bakmasınlar, biz uyarmadan kendileri bu uyarıyı yapsınlar ve adımı da atsınlar. Zira artık yanlışlara, hele hele bedeli ödenemeyecek yanlışlara tahammülümüz yok. Çünkü, 2019 kırılma noktasıdır. Parlamenter demokraside bizim için seçim kazanmak leblebi çekirdekti. Ama biz şimdi hedefi büyük koyduk. Bu hedefte yüzde 50 artı bir almak durumundasın.