Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye ile ABD arasında mutabık kalınan ‘Münbiç yol haritası’ ile ilgili olarak, "Münbiç yol haritası önemli bir anlaşma. Biz buna sadığız, gereğini yapacağız. Fakat eş zamanlı olarak Amerikan yönetiminin YPG/PYD ile angajmanın devam ediyor olması bizim için ciddi bir endişe kaynağıdır. Bir tarafta Münbiç yol haritasını uygularken, öbür taraftan YPG/PYD'ye her türlü silah, medya, siyasi desteğinin verilmesi kabul edilemez" dedi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlediği basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Kalın, ilk olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başkanlığında dün Milli Güvelik Kurulu'nun toplandığını hatırlattı. Soçi'de varılan İdlib mutabakatı ile son derece büyük bir insanı krizin önlendiğini söyleyen Kalın, "Burada Sayın Cumhurbaşkanımız küresel barış diplomasi yolunu izlemektedir. Bildiğiniz gibi bütün dünyanın izlediği büyük bir insanı felaketin geleceğini haberini veren İdlib saldırısı bu vesileyle önlenmiş oldu. Şimdi bu mutabakat çerçevesinde ilgili birimlerimiz çalışmalarını sahada yürütüyorlar. Bildiğiniz gibi 10 maddelik bir mutabakat orada Milli Savunma Bakanlığımız tarafından imzalandı ve uygulanmaya başlandı. Bunun tabi operasyonel detayları, sahada bu ayrıştırmanın nasıl yapılacağı, bu silahlardan arındırılmış 15 -20 kilometrelik yerin nasıl oluşturulacağı, diğer terör unsurların buradan nasıl çıkartılacağı ya da pasifize edileceği, silah bıraktırılacağı konularında Milli İstihbarat Teşkilatımız, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz birlik içerisinde Ruslarla birlikte bunu sahada çalışıyorlar. Orada özellikle bu terör unsurlarının ayrıştırılması bizim içinde önem arz ediyor. Türkiye hiçbir zaman ne sınırında ne sınırının güneyinde veya başka noktasında herhangi bir terör yapılanmasına müsaade etmez. Biz bunu Afrin'de gösterdik. Tabii ki aynı tavrımız bizim için Suriye'nin Türkiye ile olan diğer sınır bölgelerinde de aynen geçerlidir. Yani burada kast ettiğim özellikle PYD/YPG kontrolü altında bulunan bölgeler. Biz bunu bütün olarak görüyoruz. Yani bütün bu bölgenin terör unsurlarından arındırılması öncelikli hedefimizdir. Yani İdlib mutabakatını sağlarken Suriye'nin diğer bölgelerini göz ardı etmemiz söz konusu değil" dedi.

'BÜYÜK ÖNEM ARZ EDİYOR'

Türkiye ile ABD arasında mutabık kalınan ‘Münbiç yol haritası’ ile ilgili konuşan Kalın, "ABD ile vardığımız Münbiç mutabakatının uygulanması büyük önem arz ediyor. Bu konuda bildiğiniz gibi şu ana kadar 48 devriye çalışması yapıldı, ortak devriye için çalışmalar tamamlanmak üzere. Bunu Türk Silahlı Kuvvetlerimiz Amerikalı mevkidaşlarıyla sahada koordine ediyorlar. Çok yakın bir zamanda da hem müşterek eğitim ve devriye faaliyetleri başlayacak. Faaliyetlere mani bir durum şu anda söz konusu değil. Yaşanan bir takım gecikmeler oldu fakat bir gerçek bunu da muhataplarımıza Türk Silahlı Kuvvetlerimiz üzerinden düzenli bir şekilde iletmeye devam ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi 'Münbiç yol haritası'nın herhangi bir gecikmeye maruz kalmadan uygulanması büyük önem arz ediyor. Hayata geçirilmesi, güven ilişkisinin test edilmesi açısından hem de sahadaki durum açısından büyük önem arz ediyor. Bu vesileyle buradan da iletmek istiyoruz. Münbiç yol haritasının bir gecikme olmadan uygulanmasını beklediğimizi ifade ediyoruz. Türkiye olarak biz üzerimize düşeni bugüne kadar yerine getirdik, bundan sonrada getirmeye devam edeceğiz" diye konuştu. Türkiye Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu küresel barış diplomasisini yürütürken Uluslararası toplumun üzerine düşen siyasi ve insanı sorumluluğu da yerine getirmesi gerekiyor" diyen Kalın, şöyle konuştu: "Suriye meselesinin, İdlib konusunun, terörle mücadelenin bütün yükünün Türkiye’nin omuzlara konması elbette ne adildir ne doğrudur, kabul edilemez.  Türkiye'ye dönük, 'Tebrik ediyoruz, çok iyi bir anlaşma yaptınız' ifadelerini memnuniyetle karşılıyoruz. Ama uluslararası toplumun sorumluluğu bunlardan ibaret olamaz. Uluslararası toplumun katkı sunmasını bekliyoruz. İnsani yükünü tek başına çeken Türkiye’yi daha fazla desteklemeleri gerektiği de aşikardır."