Deniz Köpüğü olarak da bilinen Lületaşı, 4000 senedir dünyada sadece Eskişehir'de çıkarılıyor. Bu taş, ince ayrıntalırıyla ustalar tarafından tek tek işleniyor ve erkeklerin elinde pipo, meraklılarının tahtasında satranç taşı, kadınların boynunda ve kulağında birer zarif küpe ve kolyeye dönüşüyor. 

46 yıldır büyükbir özenle Lületaşı işleyen duayenlerden Fevzi Akın'la, taşın özelliklerini ve sanatını konuşuyoruz:
- Lületaşından en çok ne üretilir?

Takı tasarımı ve pipo ağırlıklı bir üretim söz konusu. En çok pipo ile ağızlığı çok görürsünüz. En iyi ağaçtan iyidir lületaşı. Emici vasfı vardır, analiz eden kişiler adına deniz köpüğü derler. Yabancılar da bunun önemine dikkat eder. En iyi ağacın içine bile lületaşı koyarız emici vasfından dolayı. Pipo, takı tasarımı, satranç seti, küpe, bilezik, takı seti, kolye, ağızlık, tespih bunlar yapılır.

KONYA'DA DA VAR

- Lületaşına niçin deniz köpüğü adı verilmiştir?

İç denizde yaşamış Eskişehir'in kuzeydoğusu beş-altı köy civarı kocaman bir bölge, iç denizde yaşadığı için analiz ediyorlar ki taş deniz köpüğüne benziyor, katmanlardan oluşuyor yani Almanca "Meerschaum" olarak isimlendirilir. Türkçesi deniz köpüğü anlamına geliyor. İç deniz geçmişimizin derinliklerine indiği zaman zaten onu tarih söylüyor.
Fevzi Ağabey, Konya il sınırında da lületaşı olduğunu ama henüz çıkartılmadığını söylüyor. Bu taşın dünyada  bir tek Eskişehir'de bulunması ilginç, fakat kültürümüz için güzel bir durum diyor. Buraya gelen kişilerin, ocaklara gidip oraları görerek bu taşın çıkarılma anlarına mutlaka şahit olması gerektiğini söylüyor.

- Kaç yıldır bu mesleği yapıyorsunuz, kimden öğrendiniz?

46 senedir bu mesleği yapıyorum. Kalfalık, ustalık derken bir aşamaya geldik. Bu mesleğin müfredat tarafı yok, kurumsallaşma tarafı yok. Böyle ustalarımızın yanında öğrendik. Ben, kardeşim Bayram Akın'dan öğrendim.

- Lületaşı ne kadar sürede işlenir?

Her lületaşının süresi farklıdır.  Bir günde yapılan 10 tane var, on günde yapılan 1 tane var. Bu verilecek olan modelin siparişine bağlı. Özel istekler oluyor, istekler üzerinden modeli yapıyoruz.

- Lületaşı hangi işlemlerden geçiyor?

Önce taşın boyutuna bakarız. Çünkü taşlar toprağın 10 veya 80 metre arasındaki paralel çalışmayla yeryüzüne, toprağı aktarmayla içinde aranıp aranıp deşip elde edilen bir ürün. Toprakta görünen hali patates gibi tane tanedir. Naturel halinin etrafını temizleriz şekle girer. Ne olabileceğine karar veririz. O ürünün yaş olarak işlemesi, zımparası olur. Cilaya atarız balmumu cilasıdır bu ve en sonunda taşı bitmiş bir şekilde müşteriye sunarız.

- Lületaşını en çok kimler satın alıyor?

Daha çok yurt dışındaki yabancılar satın alıyor. Biraz daha alım gücü yüksek ülkelerin müşterileri daha çok talep gösteriyor bu ürünlere. Yüzde 90 alıcı yabancı yani.

'DIŞARIYA SADECE TOZU SATILIYOR'

- Ürünlerin fiyatları kaç liradan başlıyor?

Pipolar 40 liradan başlıyor, bin altı yüz elli lira-iki bin liraya kadar çıkıyor. Ağızlıklar 10 liradan başlıyor. Onlarda 300 liraya kadar var. Takı ile ilgili olanlar 5 liradan başlıyor. Onlarda da yüz elli liraya kadar olanlar var.

- Lületaşı ihracatı yasak mıdır?

Cumhuriyet öncesi dışarıya hammadde gidiyormuş, şimdi sadece tozu gidiyor. Tozu da gitmesin onu da burada işleyelim. Burada değerlensin. Bunlar çözümlenmesi gereken şeyler. Yurt dışına tozu gidiyor bir şekilde. Bin lira veriyoruz, bin lirayı geri alıyoruz. Yani daha profesyonel alt yapısını kurmamız gerekiyor yerinden başlayarak.
Fevzi Ağabey ile mesleğin ilgi görmediğine dair konuşurken şu sözleri ekledi:

"Bu işin 100 tane yapanı, satanı varsa bunun 30 tanesi ancak kayıtlı. 70 tanesi kayıtlı değil. Onun için soğuk bakılıyor bu mesleğe. Oturmasını sağlamak için kurumsallaşmaya sokulmalı. Memuriyetin arkasında müfettiş varsa bizim gibi ticaret yapanların arkasında da müfettiş olması lazım."
Fevzi Akın'a bu değerli taşla ilgili verdiği bilgiler için eşekkür ediyorum.

Tuğçe Merve ONARCAN (İAHA)