Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ açıklama yaptı. Bozdağ, Kurban Bayramı tatilinin 10 güne uzatıldığını belirterek emekli maaşlarının, 28-29 Ağustos tarihleri arasında olmak üzere bayramdan önce ödeneceğini açıkladı.  Bozdağ ayrıca, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından işletilen köprü ve otoyollar, 30 Ağustos-5 Eylül saat: 07.00'a kadar ücretsiz olacağını ifade etti.

"KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN İŞLETİLEN KÖPRÜ VE OTOYOLLAR, 30 AĞUSTOS-5 EYLÜL'DE ÜCRETSİZ"

Bozdağ Bayram tatiline ilişkin, "Bakanlar Kurulumuz, yaklaşan 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Kurban Bayramı, vatandaşlarımızın bu bayramlar vesilesiyle aile ziyaretleri, turizm sektörünün canlanması ve ticari hayatın olumlu etkilenmesi ihtimallerini değerlendirerek, vatandaşlarımızın rahat bir şekilde bayramlarını idrak etmeleri maksadıyla Kurban Bayramı ve 30 Ağustos Zafer Bayramı'na tekabül eden günleri ve ara gün olan yarım günün idari izinli olmasına karar vermiştir. 28 Ağustos pazartesi günü, 29 Ağustos salı günleri tam gün, 31 Ağustos perşembe günü yarım gün idari izinli sayılmasına karar verilmiştir. Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından işletilen köprü ve otoyollar, 30 Ağustos-5 Eylül saat: 07.00'a kadar ücretsiz olacak" dedi.

"BUNDAN ÖNCEKİ CUMHURBAŞKANLARININ 30 AĞUSTOS DAVETİYELERİNDE DE TÜRKİYE CUMHURBAŞKANI İFADELERİ VAR" 

"Türkiye Cumhurbaşkanı" tartışmalarına ilişkin bir soruya Bozdağ, "Sayın Cumhurbaşkanımızın Twıtter'daki kullandığı bilgiler içerisinde Türkiye Cumhurbaşkanı ifadelerinin geçmesi eleştiri konusu bazı çevreler tarafından yapılmaktadır. Türkiye Cumhurbaşkanı ifadesi hem anayasamıza hem de bugüne kadar süre gelen uygulamaya uygun bir ifadedir. Bundan önceki cumhurbaşkanları da 30 Ağustos davetiyelerinde Türkiye Cumhurbaşkanı ifadelerini kullanmışlardır. Cevdet Sunay, Fahri Korutürk, Turgut Özal, Süleyman Demirel, Ahmet Necdet Sezer ve sayın Abdullah Gül döneminde gönderilen davetiyeler var. Bu davetiyelerin hepsinde Türkiye Cumhurbaşkanı ifadesinin kullanıldığını görüyoruz. YSK'nın düzenlediği mazbatada da aynı ifade söz konusu. Bundan önce tartışma konusu yapılmayan bir konunun tartışma konusu yapılması büyük bir yanlışlıktır. Cumhurbaşkanımız ile Türk halkı arasına duvar örmek isteyenler ve bu konuda çalışanlar kendilerini boşa yormaktadırlar. Kalpten kalbe olan samimi bir muhabbet ilişkisidir. Ne Türkiye düşmanları ne Cumhurbaşkanımızın ne Ak Parti karşıtları bugüne kadar yıkamadı. Bundan sonra da yıkamayacaklardır. Çarpıtma suni bir gündemdir. Suni gündemler ile işimiz yok" diye yanıt verdi.

"IRAK BÖLGESEL YÖNETİMİNİN ALDIĞI BU KARAR, BÖLGENİN İSTİKRARSIZLAŞMASINA HİZMET EDER"

Irak'taki referandum tartışmalarına ilişkin Bozdağ, "Irak bölgesel yönetiminin aldığı bu karar, bölgenin istikrarsızlaşmasına hizmet eder. Irak'ın anayasasına da aykırı bir karardır. Böyle bir kararın alınması bölgeye fayda getirmeyecektir. Bölgenin daha da istikrarsızlaşmasına ve güvensiz bir hale gelmesine sebep olacaktır. Türkiye bu konudaki gelişmeleri yakından takip etmektedir. Irak, İran, ABD başta olmak üzere bu bağımsızlık referandumunun doğru olmadığını ve bu kararın gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir. 25 Eylül'e kadar kararın gözden geçirilerek değerlendirilmesinde fayda görüyoruz. Umarız bir değerlendirme olur. Aksi takdirde ortaya çıkacak sonuçlar, bu bölgede istikrarsızlığa yol açacak. Güvenlik kaygılarını daha da arttıracaktır" açıklamasında bulundu.

"TEHDİT OLMASI DURUMDA TÜRKİYE HER TÜRLÜ SENARYOYA HAZIR"

Telafer ve Afrin'deki gelişmelere ilişkin Bozdağ şöyle konuştu: "Koalisyon güçleri havadan Telafer'de DEAŞ terör örgütünün kullandığı hedefleri vurmaya başladı. Türkiye bölgenin demografik yapısı ve inançsal durumunun da dikkate alınmaması gerektiğini hep söyledi. Haşdi Şabi milislerinin bölgeye girmesi gerekti konusunda hassasiyetle durdu. Haşdi Şabi birlikleri şu anda bölgeye girmediler. Telafer'in merkezi Irak ordu birlikleri tarafından DEAŞ terör örgütünden temizlemek üzere bir operasyon başladı. Havadan devam ediyor. Türkiye'de burada olup biten her şeyi yakından takip ediyor. Kısa bir sonra inşallah bu bölge DEAŞ terör örgütünden tamamen temizlenecek.

İDLİP'TE, AFRİN'DE TÜRKİYE ALEYHİNE GELİŞMELERİN OLMAMASI İÇİN HÜKÜMETİMİZ DİĞER BİRİMLERİMİZ TEYAKKUZ HALİNDE

Suriye'de olup biten her şey Türkiye'nin doğrudan ulusal güvenliğini ilgilendirmektedir. PKK-PYD-YPG ile bölgede güven ortamının oluşturulması söz konusu olmayacaktır. Türkiye bu bölgede bir terör koridoru oluşturulmasına izin verilmeyecek. Türkiye'nin ulusal güvenliğine karşı bir tehdit olması durumunda tehdidin niteliğine göre Türkiye her türlü senaryoya hazırdır. Herhangi bir tereddüttü olmayacaktır. Gerek İdlip'te gerek Afrin'de Türkiye'nin aleyhine gelişmelerin olmaması için hükümetimiz ve diğer birimlerimiz teyakkuz halindedir. Bir oldu bittiye izin vermeyeceğimizi belirtmek isterim."

"GENİŞ KAPSAMLI BİR ÇALIŞMA BAŞLATILMIŞTIR"

Maçka'da teröristler tarafından şehit edilen Eren Bülbül'ün annesinin yaptığı 'ihmal' açıklamalarına ilişkin bir soruya Bozdağ, "Eren Bülbüller şehit edilerek asla hedeflere ulaşılamaz. Bu ülkede bir tane değil 80 milyon Eren Bülbüller vardır. Eren Bülbüller bitmeyecektir. PKK terör örgütü ve bu örgüt ile beraber hareket eden örgütler ve destek verenler bunların hesabını verecektir. Çok geniş kapsamlı bir çalışma başlatılmıştır. Neticesi alınacaktır. CHP ve HDP'nin de bu konuda açıklamaları oldu. Keşke bu açıklamalarında, 'Eren Bülbül şehittir. Onu şehit eden PKK terör örgütüdür. PKK'yı ona destek verenleri kınıyoruz' diye yüksek sesle konuşabilmiş olsalardı. Genel bir terör açıklamasını uygun görmüyoruz. Parlamentodakilerin tavırları da net olmalı. Şehidimizin annesinin yaptığı açıklama ile ilgili Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı zaten bu konuda adli, tahkikat başlattı. Ne çıkacak hep birlikte göreceğiz. İçişleri Bakanlığımız da konuyu araştırmak üzere bir mülkiye müfettişini görevlendirdi. Rapor hazırlanacak kamuoyu ile paylaşılacak" diye yanıt verdi.

"TEK TİP KIYAFETTE YASA DEĞİŞİKLİĞİNE İHTİYAÇ VAR. KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE BU KONU YER ALABİLİR"

Tek tip kıyafet tartışmalarına ilişkin Bozdağ, "Tek tip kıyafet konusunda bir yasa değişikliğine ihtiyaç var. Bunun da KHK'ya konulacağını ifade etmiştik. Bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu ancak kanun hükmünde kararname çıkarabilir, anayasamıza göre. Daha önce kabine değişikliği yapıldı ve Sayın Cumhurbaşkanı başkanlığında Bakanlar Kurulu toplantısı yapılamadığı için kanun hükmüne kararname çıkarılamamıştı. Bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında, Bakanlar Kurulu toplantısını yaptı ve bundan sonra çıkacak kanun hükmünde kararnamelerde bu konu yer alabilir" açıklamasında bulundu.

"ÖSYM'NİN YAPTIĞI BÜYÜK BİR HATADIR ÖSYM BAŞKANLIĞI, GEREKLİ İDARİ TAHKİKATİ YAPACAKTIR"

ÖSYM'nin yerleştirme sonuçlarına ilişkin yaptığı hatanın sorulmasına üzerine Bozdağ şu ifadeleri kullandı: "ÖSYM'nin yaptığı büyük bir hatadır. Çünkü üniversite sınavına giren gençlerimizin tamamı hayallerini gerçekleştirmek için ter döküyorlar, emek veriyorlar ve oranın işlemlerini doğru, objektif, güvenli bir şekilde yapacağına inanıyorlar. Onun için de ÖSYM, bir güven adresidir, hep böyle olmuştur ama zaman zaman böyle olaylar olduğunda da ÖSYM elbette yıpranmaktadır. Bu hadisede de gördüğümüz kadarıyla çok açık, net bir hata vardır. İhmal iddiaları dahil hepsi incelenecek. Bin 110 adayın yerleştirmesi değişmiştir. ÖSYM Başkanlığı, gerekli idari tahkikati yapacaktır. Sonucuna göre değerlendirme yapılacaktır."

"ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ İLE İLGİLİ HABER YALAN VE BAYAT BİR HABERDİR"

Atatürk Orman Çiftliği arazisinin belli bir bölümünün Amerikan Büyükelçiliği'ne satıldığı iddialarının sorulması üzerine  Bozdağ şöyle konuştu: "Atatürk Orman Çiftliği ile ilgili haber bayat bir haberdir. Bu konu 2013 yılından beri ara ara Türkiye'nin gündemine getiriliyor. Daha önce bazı milletvekilleri tarafından yazılı soru önergesine konu edilmiş, Tarım bakanlarımız ve ilgili bakanlarımız o yazılı soru önergelerine de cevap vermişlerdir. İhtiyaç duydukça hassasiyetleri kaşımak için bazı basın yayın organları ve bazı çevreler, bunları sürekli gündeme taşımaktadır. İşin aslı şudur, bu arsanın hukuken veya konum itibarıyla fiilen Atatürk Orman Çiftliği ile herhangi bir irtibatı yoktur. Bu alan, Çukurambar olarak bilinen bir semtedir. Yalan haber. Bunu biliyorlar bilerek yalan haber yapıyorlar. Bu ahlaki değildir. Haber, çarpıtma, yalan ve iftira. Kirli bir algı operasyonuna su taşımak için haber yapılıyor."