Tarih boyunca medeniyetlerin uğrak yeri olan, sahip olmak için çeşitli savaşların yapıldığı İstanbul'da en köklü semtlerden biri olan Fatih, kültür-sanat, eğlence ve restorasyon çalışmalarıyla tarihten aldığı mirası günümüzde yaşatmaya devam ediyor. Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Kapalıçarşı'da daha yapılacak çok iş olduğunu ve ilçedeki kültür-sanat çalışmalarını anlattı.

- En son Kapalıçarşı'nın onarımıyla ilgili haberler çıkmıştı. Şu anki son durum hakkında biraz bilgi verir misiniz acaba?

Öncelikle, sorularınıza Kapalıçarşı gibi bizler için kültürel boyutu çok derin olan bir konudan başladığınız için teşekkür ederim. Sürecin başından başlayarak anlatayım isterseniz. Bildiğiniz üzere, 2009'da Eminönü Belediyesi'nin Fatih Belediyesi'ne bağlanmasının ardından, Fatih'in yerel yönetimi olarak biz, birinci öncelik olarak gördüğümüz Kapalıçarşı'nın restorasyon çalışmalarını başlattık. İlk iş olarak, Belediyemiz bütçesinden Kapalıçarşı'nın tüm plan projelerini çizdirdik. Fakat restorasyon boyutu, elbette bizi ziyadesi ile aşan bir çalışmaydı. Bunun için de Kapalıçarşı'nın yüzde 99'una sahip olan mülk sahiplerinin devreye girmesi gerekiyordu. Ama yönetim sorunları nedeniyle anlaşmazlıklar vardı. Hâsılı kelam, uzun soluklu bir çaba neticesinde Kapalıçarşı'nın yönetimi oluşturuldu. Yönetim belli olunca da, restorasyon işinde muhatabımız belli olmuş oldu. Maalesef Kapalıçarşı'nın sorunu bir değil, binlerceydi. Kapalıçarşı bize Fatih'in emanetidir. O nedenle Kapalıçarşı, bizden sonraki nesillere sağ salim ulaştırılmalıdır. Ve ne mutlu ki, restorasyonu bize nasip olmuştur. İnşallah, alnımızın akıyla bu işi en kısa zamanda tamamlarız.

ASIL SORUN OTOPARK 

- Tarihi yarımadadaki trafik sorununa ne gibi çözümler üretmeyi düşünüyorsunuz?

Şüphesiz, Tarihi Yarımada, İstanbul megapolünün bir parçasıdır. Ve İstanbul'u ilgilendiren tüm ulaşım projelerinde, İBB üst mercidir. Fatih Belediyesi olarak biz, ulaşımla ilgili çalışmalarımızı İBB ile koordineli çözüyoruz. Fakat İstanbul'un merkezinde ve tüm yolların odağında olan, günlük minimum 2 milyon insan sirkülasyonuna maruz kalan Fatih'in asıl sorunu, bence ulaşım değil; otoparktır. Çünkü alanımız sınırlıdır. O nedenle imkânlarımız dahilinde otoparklar yapıyoruz.

- Fatih'teki kentsel dönüşümde hangi aşamadasınız?

Fatih SİT alanıdır. Burada yapılaşmayı teşvik etmiyoruz. Olan dokuyu en iyi şekilde korumayı ve mevcut yapıların sahiplerince yenilenmesini arzu ediyoruz. Mülk sahiplerinin yapılarının deprem riskini azaltabilmesi için diğer mülk sahipleriyle işbirliği yapıp, devletten destek alması mümkün.

TEK FOTOĞRAF MÜZESİ 

- Kültür-sanat çalışmalarınız hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Sizin de hatırlayacağınız üzere, uygarlıkların başkenti olmuş İstanbul'a,  2010 yılında Avrupa Kültür Başkenti unvanı çok yakışmıştı. Fatih'imiz de, İstanbul'un tarihi merkezi olarak, şehrimizin bu unvanı en iyi şekilde taşıyabilmesi için pek çok etkinliğin merkezi olmuştu. Fatih Belediyesi olarak biz, ilçemizin İstanbul'un vitrini, sahnesi olduğunu düşünüyoruz. O nedenle de kültür ve sanatı dünya çapında düşünüp, organizasyonlarımızı yerel değil, ulusal değil; uluslararası ölçekte yapıyoruz.

Bu kapsamda, şehrimizin bir sanat ve kültür şehrine dönüşmesi için pek çok ücretsiz kursumuzdan başka; Sulukule Sanat Akademisi gibi eşsiz bir eseri de Fatih'e kazandırdık. Her dönem, aşağı yukarı 2000 öğrenci, burada eğitim görüyor. Ayrıca Her Okula Bir Orkestra (HOBİO) projemizle de desteklediğimiz bu yapı, yakın bir tarihte Fatih'i dev bir Açıkhava Orkestrasına dönüştürecek... Belediye fuaye alanımızın da sergiler için kullanıldığını, İstanbul'un tek fotoğraf müzesini Fatih Belediyesi'nin hizmete açtığını da eklemek isterim.

'TARİHİ YARIMADANIN 8500 YILLIK MİSYONU VAR' 

- Fatih Belediyesi olarak gençler için ne gibi çalışmalarınız var?

Şüphesiz, gençleri yarınlarımız olarak görüyoruz. Çalışmalarımızda öncelikli grup, gençler... Onların istek ve problemlerine çözüm üretmek için kurulmuş özel bir birimimiz bile var. Gençlik ve Spor Birimimiz, her daim gençlerin yanında. Mesela neler yapıyor bu birim derseniz, seminerlerden konserlere, sabah sporlarından, yaz spor okullarına, sportif turnuvalardan, Afrika Dostluk Spor'a ve Gönüllü Turizm Elçilerine kadar pek çok projeyi yürütüyor. Gerçekten çok ses getiren ve gençliğe katkı sunan projeler bunlar. Gençlerimizin birimimizin çalışmalarını yakından takip etmelerini ve faydalanmalarını dilerim.

- Tarihi Yarımada'ya nasıl bir misyon yüklüyorsunuz?

Aslında bizim Tarihi Yarımada'ya bir misyon yüklememize gerek yok. 8500 yıllık tarihi ona zaten, çağlar aşan bir misyon yüklemiş. Şehirlerin anası olmak, medeniyetlerin başkenti olmak, insanlığın yönetildiği yer olmak, sanatta zirvelerin zorlandığı yer olmak gibi... Fatih Belediyesi olarak bizim kurumsal misyonumuz ise kaynaklarımızı akıllı ve verimli kullanıp, paydaşlarımızla işbirliğini kuvvetli tutarak, insana, şehre, bilgiye yatırım yapan bir yerel yönetim olmak... Ayrıca vatandaşlarımıza sağladığımız hizmetin kalitesini sürekli iyileştirip, iç göçü engelleyerek,  ilçemizi sürekli yaşanabilir bir kente dönüştürmeyi de misyonlarımız arasında sayıyoruz.

- Fatih, İstanbul'un en eski semtlerinden biri. Sizce bu önemli kültürel ve tarihi özelliğini günümüzde taşıyabiliyor mu?

Şüphesiz, Fatih Belediyesi olarak biz, gerek restorasyonlar ve gerekse tarih-kültür boyutundaki etkinliklerle buna katkı yapmaya gayret ediyoruz. Değerlerimizi muhafaza etmek için çaba gösteriyoruz. Evet, bugün hiçbirimiz ahşap konaklarda yaşamıyoruz ama o konakların geniş aile düzenini, mahalle boyutunda yaşatıyoruz. Mesela Ramazanlarda gerçekleştirdiğimiz sokak iftarları bunun en açık göstergesidir. İnsanlarımızı paylaşmaya, tanışmaya ve yeniden büyük aile gibi birbirine sahip çıkan bir yapı oluşturmaya gayret ediyoruz.

FATİH MİSRASINA NE KADAR SAHİP ÇIKABİLİYOR? 

- Fatih, geçmişten kalan mirasına ne kadar sahip çıkabiliyor? Tarihi binalar, eserler şu anda ne durumda?

Tamamıyla sahip çıkıyor. Daha önce de bahsettiğim üzere, Dünya Kültür Mirası'nın bir parçası olan Tarihi Yarımada, bugün SİT alanıdır. O nedenle, her taşı korunmak zorundadır. Tabiri caizse, Fatih'te çivi çakmak izne tabidir. Zaten aksi mümkün değildir. Elbette, korunması gereken çok fazla tarihi anıt eser ve yapı var. Bunların sayısı 10 binin üzerinde. Bir ilçe belediyesi olarak, imkânlarımız tabii ki hepsini restore etmeye yetmez. Anıt eserleri Vakıflar, Kültür Bakanlığı veya İBB restore ediyor. Belediyemiz de diğer tarihi eserlerin restorasyon çalışmalarına imza atıyor. Ayrıca bilmenizi isterim ki, bugün itibariyle Fatih'teki ttüm eserlerin envanteri çıkarılmış ve restorasyon ve restitüsyon projeleri çizdirilip, arşivlenmiştir.

- Fatih Belediye Başkanı olarak Fatih'i nasıl anlatırsınız?

Fatih'i "büyük aşk" olarak anlatırdım sanırım. Bana böyle bir soru sorduğunuz için de teşekkür ederim. Çünkü Belediye Başkanı olmak saadetine eriştiğim Fatih; benim, yeryüzünde en sevdiğim yerdir. O nedenle, Fatih hakkında konuşmak da beni inanılmaz mutlu ediyor. Şüphesiz Fatih'i anlatmak çok da kolay bir şey değil, çünkü belki kütüphane dolusu kitapla anlatılabilecek duyguları burada birkaç cümleyle özetlemek zorundayım.

Coğrafi olarak, kıtalarla denizlerin buluştuğu yerde olan Tarihi Yarımada, hem içinden deniz geçen şehir ve hem de kıtalararasında bir vuslat köprüsüdür.

Ayrıca Boğaz'ı kontrol eden konumuyla üç kıta ve üç denizin kilididir.

O nedenle de, insanlık tarihinin şahit olduğu üç büyük imparatorluğun taht şehri görevini üstlenmiştir. Napolyon ve Çar Deli Petro'ya göre, dünya tek bir devlet olsa, onun başkenti sıfatını taşıyabilecek yegâne yerdir.

- İstanbul Üniversitesi gibi köklü bir üniversite bu ilçede bulunuyor. Üniversite sizi nasıl besliyor?

İstanbul Üniversitesi, benim de mezun olduğum okuldur. Onun için bende yeri ayrıdır. Ama tabii ki, iyi yönetişim ilkeleri ışığında, tüm STK ve Üniversitelerle, kamuoyu önderleriyle her alanda işbirliği yapıyoruz. Birbirimizi destekliyoruz -ki yaptığımız işi en iyi şekilde yapalım.

FATİH BELEDİYE BAŞKANI MUSTAFA DEMİR KİMDİR? 

- Son olarak, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir kimdir? Bizlere biraz kendinizden bahseder misiniz?

Elbette, ana hatlarıyla bahsedeyim. 1959 Dicle doğumluyum. 1983 yılında İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'ni bitirdim. Uzun yıllar, eşimle birlikte kendi kliniğimizde diş hekimliği yaptım.Ayrıca, 2013-2016 yılları arasında ise UCLG-MEWA-Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Ortadoğu ve Batı Asya Teşkilatı Kongresi 'Konseyi ve Yönetim Kurulu' üyeliğine layık görülmüştüm. Bunu da okuyucularınızla paylaşmak isterim. Özel hayatıma gelince; Diş hekimi Şule Hanım'la evliyim. Bir kız bir erkek, iki evladım var. İngilizce biliyorum ve siyasetin yanı sıra tarihe, sanata ve spora ilgi duyuyorum. Hatta 2012 ve 2013 yıllarında İstanbul Boğazını yüzerek geçtiğim için "Boğazı yüzerek geçen ilk belediye başkanı" unvanının sahibiyim. Bu notu, özellikle gençlere örnek olsun diye paylaşıyorum.

Haber: Ömer Durmaz (İAHA)