İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı’nda yapılan toplantıda kalp pillerinin uğradığı değişim ele alındı. Pillerde meydana gelen değişimin hastalar açısından son derece önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kemal Adalet, ’’1958’de el arabası ile taşınan ve elektik fişine takılması gereken pillerden, tamamen insan vücuduna takılan büyük ve tuğla gibi ağır piller. Sonrasında 25 gram derken, 2 grama inilmesi gerçek bir inovasyon tarihi, devasa bir gelişim. Kablosuz yeni pillerin ağırlığı 2 gr. Tipik bir iki odacıklı kalp pilinin ağırlığı ise 22 gr’dı; yani 11 kat daha ağırdı. Ayrıca geleneksel pillerin aksine kalple herhangi bir kablo ile bağlantı yapılması gerekmiyor. Buna karşın cihazın ömrü geleneksel kalp pilleri ile aynı’’ ifadelerini kullandı.

'PIHTIYA YOL AÇABİLİYOR'

Yeni kalp pillerinde göğüs bölgesinde kesi yapmaya gerek olmadığını vurgulayan Adalet, ’’Yeni kalp pillerinde göğüs bölgesinde cerrahi kesi yapmaya gerek yok. Bu sayede o kesinin ve yara yerinin getireceği erken dönem ve geç dönem kalp pilinin cilt dışına çıkması, yara izi vb. gibi komplikasyonların olmaması. Geleneksel kalp pilinin aksine göğüs bölgesinde damara ponksiyonla girmeye gerek olmadığı için akciğer ya da damar yaralanması da söz konusu değil. Geleneksel pillerde kalp pili ile kalbin bağlantısını sağlayan kablolar kalbin sağ tarafındaki kapağın içinden geçiyor ve sürekli orada kalıyor; uzun dönemde kapak fonksiyonlarını olumsuz etkileyebiliyor; kablosuz pillerde bu sakınca da ortadan kalkmış oluyor. Kablolar zamanla içindeki damarda pıhtı oluşmasına yol açabiliyor, kablosuz pillerde bu sakınca da söz konusu değil’’ şeklinde konuştu.