Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, İzmir Alaçatı'da yaşanan olaya ilişkin olarak, "Şimdi düşünebiliyor musunuz? Ahmet'in ablası, benim evladımın ablasına yapılan bir hakaret, tehdit ve taciz var. Bir kadına... Ben bu olayı, bir babanın aileye sahip çıkması olarak görüyorum. Terim ailesinin babası benim. Edepsiz bir teklif aldım. Ben de buna icabet ettim. Gereğini yaptım, konu bitince de ayrıldım."dedi. 

İşte Terim'in açıklamasından satır başları: 

Açıkçası neden hemen konuşmadım. Bir defa 15 ve 16 Temmuz hepimiz için çok önemli. Şehitlerimize olan seygım sevgim, böyle bir günde onların önüne geçecek bir açıklamaya böyle bir hakkım olmadığını düşündüm. Sonra da hiç konuşmamaya karar verdim. Genel olarak ya en son konuşurum ya da hiç konuşmam. Bu ucuzluk ve iftiralar arasında.  Susmam yanlış anlaşılacak ve kamuoyunu bilgilendirmeye mecvu hissettim kendimi.

Böyle bir olaya karşımam bende rahatsızlık oluşturdu. Gerçekleri bükmeye başladılar. Yarım asıra dayanan bir futbolun içindeki insan için, beni rahatlıkla tanıyorusunuz. En geniciniz de en yaşlınız da... Ben her zaman doğruları söyledim, basın toplantısında, mahkemelerde... Bugün de benden doğruları duyacaksınız. Benim için ülkem önemli bir değerdir, bayrağım, ay-yıldız önemli bir değerdir. Vatanım benim için çok vazgeçilmez bir değerdir. Galatasaray önemli bir değerdir. En sonunda ailem en önemli vazgeçilmezimdir.
Bu değerlerin birine herhangi bir laf söylendiğinde gereğini yapmadığım olmamıştır.

"BİR HAKARET, TEHDİT VE TACİZ VAR"

Yine konuşmayacaktım, ama konuşma zamanı geldiği için eğilmeden doğruları anlatalım diye. Ben bu olayı bir babanın aileye sahip çıkması olarak görüyürum. Bu ailenin büyüğü benim. Terim ailesinin babası benim. Her baba ailesini korur. Bu uğurda ne olursa olsun korur. Şimdi düşünebiliyor musunuz? Ahmet'in ablası, benim evladımın ablasına yapılan bir hakaret, tehdit ve taciz var. Bir kadına... Ve benim bunlardan haberim yok. Kendi kendilerine çocuklar halletmeye çalışıyorlar. Birkaç aydır devam ediyormuş keşke daha önce söyleselerdi. Akşam yemeğine oturduktan sonra böyle bir konu geçince tanıdığım zannettiğim o zatı aradım. Kendisine bu olayı sordum. Esasında ben kendine de söyledim, etrafında birileri var galiba diye. Bazen etrafta birileri olunca insanlar başkan bir şekle bürünebilirler. Ben de bu edepsiz teklife gittim ve icabet ettim. Gereğini yaptım, konu bitince de oradan ayrıldım. Tüm mevzu budur. Bunun TFF ile bir ilgisi yok. 

"BANA EMANET EDİLMİŞ BİR KADINDAN BAHSEDİYORUZ"

Babasını kaybetmiş, babası ölürken bana emanet edilmiş bir kadından bahsediyoruz. Sabahki yalanlardan başlıyoruz. Yalan değil yalan makinesi. Açıkçası gülseniz bir türlü ağlasanız başka türlü. Bu şer güçlerini ben zaten tanıyorum. Bir gün böyle bir şey olursa benden duyacağınıza mutlaka emin olun. Allah'a bir şükür 63 senedir olmadı; ama ben bir şey olursa söylerim. Ben merdivenden düştüm, ayağım kaydı demem. Böyle oldu diye anlatırım. Şer güçlerini ben biliyorum. Onlar eminim çok istemiştir böyle olsun. Çok üzülmüşlerdir. Ben herhangi bir ifade, söylem ihtiyacını da hissetmedim. Yüzlerce kişinin olduğu bir mekanda 5 dakika sonra en ince ayrıntısına kadar öğrenme yeteneğiniz var. Sözü sazı makbul olmayan birine inanmayı daha gerçekçi, daha hoşuna gider bulanlar sarılıyorlar. Karşınızda ben şu anda bir aile babasıyım. Bir daha olsa bir daha yaparım. O tek kadıncağıza, ben yaşadığım sürece kimse dokunamaz. Ben her anaya, her anneye, her kardeşe saygı duyuyorum. Hele bu yalnız bir kadınsa onu kimse taciz edemez.