Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Suriye'ye yönelik insani yardım bağışlarının geliştirilmesi, sivil toplum desteğinin artırılması ve yeni iletişim kanallarının oluşturulmasını amaçlayan 'VATAN 6. Konferansı'na katıldı. Konferansa,  İstanbul Valisi Vasip Şahin'in eşi Şeyma Şahin ile AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi) ve Türk Kızılayı yetkilileri, Suriyeli sivil toplum örgütlerinin temsilcileri,  Birleşmiş Milletler yetkilisinin de aralarında olduğu çok sayıda davetli katıldı. 

AFAD ve Türk Kızılayı himayesinde düzenlenen konferansın açılış konuşmasını yapan Emine Erdoğan, din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın, kanayan yaralara şifa bulmaya çalıştıklarını, şifanın da insan onurunu yeniden ayağa kaldıracak ahlaki bir dönüşümde olduğunu söyledi. Suriye'de sorunların temelinin ne siyasi ne de politik olduğunu söyleyen Erdoğan ahlaki bir meseleyle karşı karşıya olduklarını kaydetti. Erdoğan, "Yaklaşık 7 yıldır kadınları evsizliğe, çocukları babasızlığa, insanları vatansız bırakmaya mecbur bırakan bir dünya düzeniyle karşı karşıyayız. Evet, yer kürenin bir devrime ihtiyacı var. İnsanlığı düştüğü yerden kaldıracak bir vicdan devrimi yapmak durumundayız. Uluslararası kurumlar, sivil toplum kuruluşları ve devletler olarak alarm çalan sorunlar etrafında buluşmalıyız" diye konuştu. 

'ASLA GÖZ YUMAMAYIZ'

Emine Erdoğan, "Bir zamanlar evinde, mahallesinde, şehrinde ülkesinde huzur içinde yaşayan Suriyeli kardeşlerimin bugün farklı coğrafyalara göç etmek zorunda kalmasına, ben bir anne olarak razı olamıyorum. Bireyler, sivil toplum kuruluşları ve devletler olarak yapacaklarımız olmalı. Türkiye Cumhuriyeti üzerine düşen sorumluluklarını tüm boyutlarıyla yerine getirme çabasındadır. Her şeyden önce 5-6 yıldır 4 milyona yakın mülteci kardeşimizi ülkemizde misafir ediyoruz. Gerek kamplarımızda gerekse de sivil toplum kuruluşlarımızın, vatandaşlarımızın çabalarıyla dayanışma içindeyiz. Devletimizin açtığı kamplarda kadınlar ve çocuklar için tüm ihtiyaçlar düşünülmüş durumdadır. Uluslararası kurumların ifadesiyle, 'Türkiye dünyada benzeri olmayan şartlar tesis ediyor'. Kadınlara mesleki edinme kursları açıyor, mülteciler için istihdam alanlarını artırıyor. Türkiye olarak tüm dünyada ezber bozan bir insani yardım faaliyeti gerçekleştiriyoruz. Ülkemizde doğan 150 binden fazla mülteci çocuğun kayıp bir nesil olmasına asla göz yumamayız" dedi.  Suriye'deki soruna ilişkin Türkiye'nin bir yandan da siyasi ve diplomatik alanda çalışmalar yaptığını anımsatan Emine Erdoğan, arabuluculuk çalışmalarıyla da mevcut çatışmaların önüne geçilmesi noktasında önemli bir rol oynadığını vurguladı. 

'BARIŞ HAVZASI'

Emine Erdoğan konuşmasında Afrin'deki terör örgütlerine yönelik başlatılan 'Zeytin Dalı Harekatı'na da değinerek şunları söyledi: "Mehmetçiklerimiz terörle mücadele ediyor. Zeytin Dalı Harekatı'nın temel amacı bölgede güven ve istikrarın sağlanmasıdır. Güven ve istikrar sağlandığında yeni mülteci akınları duracak, Suriyeli kardeşlerimiz inşallah ülkelerine dönebileceklerdir. Fırat Kalkanı Harekatı neticesinde 140 binden fazla mülteci Cerablus'a dönmüştür. İnşallah Zeytin Dalı Harekatı'ndan sonra da 500 bin kişinin Afrin'e dönmesi  beklenmektedir. Bu zor süreçte aslolan birlik ve beraberliğimizi korumaktır. Bu bölgeyi bir barış havzasına dönüştürmek bizlerin çabasıyla olacaktır. İnandığımız ortak din bize bunu emretmektedir. Bu topraklar müslümanların güçlü ve ortak iradesiyle huzurun vatanı olacaktır."

'BÜYÜK SORUMLULUK'

"Vatan bizim için kutsaldır" diyen Emine Erdoğan, "Onu korumak da birinci sorumluluğumuzdur. Türkiye bu uğurda büyük bir mücadele veriyor. Bu süreçte maalesef şehitler veriyoruz. İçimiz yanıyor. Allah şehitlerimizi rahmetiyle kuşatsın, ailelerine, milletimize sabırlar nasip etsin" ifadelerini kullandı.  Konuşmasının ardından Emine Erdoğan'a günün anısına bir plaket takdim edildi.