1993 yılında emekli olduktan sonra kent merkezine yerleşen evli ve 2 çocuk babası Mehmet Çolak, bir arkadaşından öğrenerek turşu yapımı işine girdi. Çolak birçok meyve ve sebzeden 108 çeşit turşu yaparak aile ekonomisine katkı sağlamaya başladı. Üzüm, limon, elma, alıç sirkesi yapan Çolak, meyve ve sebzenin çeşidine göre sirke kullanımın değiştiğini söyledi.

27 yılıdır turşu yaptığını söylen Çolak, "Başlangıçta biraz zayiatımız oldu. Ama şimdi dört dörtlük oldu. Kirazdan yumurtaya kadar 108 çeşit turşum var. Özellikle kalp damar rahatsızlıkları için alıç sirkesi, elma sirkesi, limon sirkesi, üzüm sirkesini doğal şekilde yapıyorum. Bunlar birebir ilaçtır. Kışın turşu suyu yapıyorum. Bütün hastalıklara birebirdir. Yapmadığım hiçbir turşu çeşidi yoktur. Aklınıza ne gelirse 108 çeşit turşum var" dedi.

Turşuda kullanılan malzemeye göre sirke kullanımının değiştiğini belirten Çolak, ''Normal turşu üzüm sirkesinden olur ama piyasadaki üzüm sirkelerinde katkı maddeleri var. Onlardan olmaz. Çünkü üzüm bozulmasın diye birçok katkı maddesi katıyorlar. Onlar ile yapılan turşuların içleri boşalıyor. Ama millet bilmediğinden zayi ediyor malzemelerini. Kendi yaptığımız sirkeden yaptığımız turşu dört dörtlük olur. Hazır ev sirkeleri birebirdir. Tatlı malzemelerde yapacağınız turşu limonla olur. Diğerlerinde ise üzüm sirkesi ile yapıyorsunuz. Fakat kendi yaptığımız sirke ile yapacağız. Biber turşusunu neyle yaparsanız tutturamazsınız. Erir ve çürür. Ama limonla olursa dört dörtlük olur. Limon sirkesi mi, başka sirke mi derseniz? Kullanılan malzemeye göre değişir" dedi.