Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM'de kabul edilen 'Kudüs' tasarısına ilişkin 'Beyaz Saray telefonun başına geçti, oradan tek tek tehdit etti. İnsanoğlunun hele hele devletlerin demokratik iradeleri ne zamandan beri paralarla satın alınmaya başlandı. Demokrasi iradelerin satın alındığı bir anlayış, bir sistem, bir rejim değildir. Böyle yaklaşanlar varsa onlar da dersini almaya mahkumdur.' dedi. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu.

"DÜNYA 5'TEN BÜYÜKTÜR, 1'DEN HAYLİ HAYLİ BÜYÜKTÜR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

Türkiye olarak İslam İşbirliği Teşkilatı'nı (İİT) harekete geçirek Kudüs konusunda tavrımızı net bir şekilde ortaya koyduk. BM Güvenlik Konseyi, ABD'nin vetosu üzerine bu konuda bir karar alamadı. Biz dünya 5'ten büyüktür derken tam da bu durumu kastediyorduk. Buradan bir kez daha hatırlatıyoruz ki dünya 5'ten büyüktür. Hele hele 1'den hayli hayli büyüktür. 196 kez büyüktür. 

'TEK TEK TEHDİT ETTİ'

(BM Genel Kurulu'ndaki Kudüs oylaması) Çekimser davranan veya katılmayanların da yeri büyük ihtimalle 128'in yanıdır. Bizim son ana kadar tespitimiz 160 ile 190 arası kabul oyunun çıkacağı istikametiydi. Ama Beyaz Saray telefonun başına geçti, oradan tek tek tehdit etti. İnsanoğlunun hele hele devletlerin demokratik iradeleri ne zamandan beri paralarla satın alınmaya başlandı. Demokrasi iradelerin satın alındığı bir anlayış, bir sistem, bir rejim değildir. Böyle yaklaşanlar varsa onlar da dersini almaya mahkumdur. Şahsım ve milletim adına bu ülkelere özellikle şükranlarımı sunuyorum. Böylece Amerika'nın attığı adımın hukuksuzluğu, meşru görülmediği BM tarafından da ortaya konulmuştur. Temenni ederim ki, ABD düşünür, demek ki bu ülkeler hiçbir zaman Kudüs'e gelmeyecek, yanlış adımdan geri dönmekte fayda var kararı, Trump yönetiminin doğru iradesidir. Zulümle abad olunmaz. 

CUMHURBAŞKANI'NDAN CHP AÇIKLAMASI

Türkiye'nin en büyük handikapı, kendi içindeki gafilleri uyandırmakta yaşadığı zorluktur. Bugün ülkemiz sınır güvenliğinden ekonomiye kadar her alanda çok önemli bir mücadele yürütüyor. CHP'nin Grup Başkanvekili Meclis'te bir şeyler söylemiş. Adam sirkatin söylüyor, şecaat arzederken. Benim aziz milletin bu kadar güzellikler yapılırken onu kötüleyene 'iyi yaptın' der mi? Demediği için zaten sizi bu ülkede on yıllardır iktidar yapmıyor. Akıllanın, akıllanın. Hamdolsun böyle bir muhalefet var. Bunlar olsun ki AK Parti de hizmete devam etsin. Türkiye'deki ana muhalefet, ana hıyanet bu. Böyle bir gündem olabilir mi? Türkiye'de en büyük sıkıntı, ana muhalefet sıkıntısıdır. Nasıl aşacağız? AK Parti daha da güçlenerek aşacağız. 2019'da sandıkları patlatan bir millet olacak. 

"CHP HIZLA FAŞİZME KAYIYOR"

Ana muhalefetin başındaki zat önümüzdeki seçimde Türkiye'nin iki tercihten birini yapacağını söylüyor. Bunları da demokrasiden yana olanlar ile otoriter rejimden yana olanlar olarak ifade ediyor. Bir insan demokrasiye gerçekten inanıyorsa milletin tercihine saygı duyar. Bu tercih sizin istediğiniz gibi olduğunda adına demokrasi, başka türlü tezahür ettiğinde adına otoriterlik derseniz siz demokratik değil, faşist olursunuz. CHP hızla faşizme kayıyor. Cilası sosyal demokrat olan, ama altını kazıdığınızda en müptezelinden bir faşizm çıkanın diğer söylediklerini ciddiye almak mümkün değil. 

KILIÇDAROĞLU'NUN 'MAN ADASI' İDDİASI! 

Dosyaları inceledim, bir şey göremedim diyerek, yolsuzlukları idrakinin farkında olmayan karikatür bir tip var. İddialarla bulundu. "Söylediklerin doğruysa siyaseti bırakacağım, sen de bırakacak mısın?" diye sordum. Hala aynı zırvalıkları tekrarlıyor. Bu zat hayatı boyunca devlet dışında para kazanamamış, ticaret yapamamış birisi. 14-15 yaşındaki çocuğunu SSK'lı yapacak kadar cesurdur ha. Eline tutuşturulan kağıtların ne anlama geldiğine dair zerre kadar fikri yoktur. Başbakanımız Meclis'te onun hesap uzmanlığını şöyle bir silkeleyip eline verdi. Söylediği her rakam yanlış, kurduğu her ilişki yanlış. Bu kadar yanlıştan çıka çıka bu karikatür tip çıkıyor. 

Suriyelileri tahrik etmeye, milletimizin kafasında soru işaretleri oluşturmaya çalışıyor. Bunun adı fitnedir. Irkçı, faşist bir siyasettir. Biz asla böyle bir siyaset yapmayacağız. Seçimlerden milletimiz bu zata hak ettiği dersi verecektir. Bu iş şu şu illeri alacağız demekle olmuyor. Bu partinin belediyeciliğini de iktidarını da biz geçmişten çok iyi biliriz. 

2002'de 2011'de, 2014'te, 2015'te ne olduysa, 2019'da da o olacaktır ey Kemal. (Habertürk)