Burada konuşan Kılıçdaroğlu, "Bir yol ayrımındayız. Genel başkan olarak bana düşen görevleri olabildiğince yerine getirmeye çalışıyorum. Ama bir  siyasetçi olarak benim görevim ne kadar ağırsa ve ben bunun ne kadar bilincindeysem her bir vatandaşımın da sorumluluğu var. Kime karşı? Ülkesine, vatanına, bayrağına, çocuklarına karşı ve aydınlık Türkiye için hep birlikte mücadele edeceğiz.  Bu mücadeleyi el birliğiyle sürdüreceğiz" dedi. "Sorumluluk var doğru, benim de var sizin de var" diyen Kemal Kılıçdaroğlu, "Siz sorumluluklarınızı nasıl yerine getireceksiniz? Kısaca bunun üzerinde durmak istiyorum. Toplumu aydınlatarak, kavga etmeden, bilginizi paylaşarak, insanları güzel bir Türkiye'yi nasıl inşa edebiliriz bu yönde aydınlatarak, kişisel bir hırs ve beklentimizin olmadığını bütün beklentimizin aydınlık bir Türkiye olması gerektiğini anlatarak. Eğer bunları yaparsak hiçbir sorunumuz yok. Kadınıyla erkeğiyle, yaşlısıyla genciyle hepimize düşen görev bu. Ve bu görevimizi yaptığımız zaman vatandaşlık görevimizi yapmışız diye rahat gidip evimizde oturacağız. Çünkü bu görevi hepimiz yaparsak 25 Haziran sabahı aydınlık ve güzel bir Türkiye'ye hep beraber uyanacağız. Bundan benim en ufak bir endişem yok. Nedeni de şu: düne kadar diyorlardı ki; 'biz oyun kurucuyuz, biz her türlü politikayı belirliyoruz'. Şimdi ürettikleri politikanın altında kaldılar. Aslında süreci yöneten, sağlıklı yöneten, demokrasiye doğru yöneten biziz ve öyle olacağız" ifadelerini kullandı. 

'ÜZERİMİZE GELİYORLAR'

Kılıçdaroğlu, "Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yıkamadıkları bir kale vardır. O kalenin adı Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Bütün güçleriyle üzerimize geliyorlar. Düne kadar 'vesayet, vesayet, vesayet' diyorlardı, 'demokrasinin üzerinde vesayet' diyorlardı. Şimdi demokrasiye tahammül edemiyorlar. Hiçbir vatandaşım unutmasın. 20 Temmuz darbesinden sonra Türkiye farklı bir sürecin içine evirilmiştir. Türkiye ağır sorunlarla karşı karşıyadır. 5 temel sorunumuz var. Bunlardan birisi demokrasi. Güçler ayrılığı yoktur Türkiye'de. Bütün yetkiler bir kişiye bağlanmıştır. Yargı bağımsız karar verememektedir. Gözünü saraya dikiyor 'acaba nasıl karar vereyim. Sarayın hoşuna gider mi gitmez mi?' 1940'ın Almanya'sında Goebbels'in söylediği gibi 'Hitler nasıl karar verecekse hakim de ona uygun karar verecektir'. Geldiğimiz süreç, yaşadığımız tablo budur. Suçsuz insanların hapislere atıldığını çok iyi biliyoruz" diye konuştu. Kemal Kılıçdaroğlu, "Bugün geldiğimiz noktada hiç kimsenin can ve mal güvenliği yok. Bir daha  söylüyorum; hiç kimsenin can ve mal güvenliği yok. Niçin diyorum ki bir daha söylüyorum diye. Ben bunu söylediğimde kıyameti koparıyorlardı, 'vay sen bunu neden söylersin' diye. Ama geçen gün bir zat kalktı kendi manifestosunu açıkladı. Herkesin can ve mal güvenliği olacak diye. Ne demek bu? 16 yıldır geldiği noktada hiç kimsenin can ve mal güvenliği yok. Şimdi diyor ki; 'ben can ve mal güvenliğini geri getireceğim' " dedi. 

'FELAKETİN İÇİNDEYİZ'

"Ekonomi... Başlı başına bir felaketin içindeyiz. Çok ağır bir tabloyla karşı karşıyayız" diyen Kemal Kılıçdaroğlu, "Esnafa, sanayiciye, çiftçiye, emekliye sorun tablo nedir diye.16 yılın sonunda devraldıkları mirası perişan ettiler. Faizden şikayet ediyorlar. Sanki bu memleketi şimdiye kadar Fransızlar yönetiyordu. Sen yönetiyordun. Açıklama yapıyor, 'Faiz her kötülüğün hem anası hem de babasıdır'. Günaydın, günaydın Recep Bey. Gözlerinden öpüyorum seni. Nihayet bunu anladın sen. Daha güzel bir şey söylüyor, 'bizim faizi aşağı çekmemiz lazım'. Bravo vallahi demek ki faizi aşağı çekmeyi öğrenmiş, faizi aşağı çekilecek" şeklinde konuştu. Kılıçdaroğlu, "Bunlar iktidara geldiğinde terör hemen hemen sıfırlanmıştı" dedi . Kemal Kılıçdaroğlu, "Bugün Türkiye'nin en temel sorunlarından birisidir. Toplum, sadece bir terör olayının ötesinde etnik kimlik, yaşam tarzı ve inanç üzerinden ayrıştı. Komşumuzun kimliğini soruyoruz. Komşumuzun inancını sorar hale getirdiler. Türkiye'yi buradan çıkarmamız lazım. Kimliğe, inanca ve yaşam tarzına saygı duyacağız. Kimlikler, inanç ve yaşam tarzı üzerinden siyaseti reddedeceğiz. Bunu yapanlara prim vermeyeceğiz. Size açık ve net söylüyorum; bunu yapanlar bu ülkeyi bölmek ve ayrıştırmak isteyenlerdir. Bunlara izin vermeyelim" şeklinde konuştu.

'İLİŞKİLERİMİZ İYİ OLACAK'

Konuşmasında dış politikaya da değinen Kemal Kılıçdaroğlu, "Düne kadar bütün komşularımızla aramız iyiydi. Düne kadar Ortadoğu'da bir sorun çıktığı zaman gelip Türkiye'nin kapısını çalarlardı, 'gelin bizim sorunumuz çözün, hakem olun' diye. Bugün tablo tamamen değişti. Ne Suriye'yle, ne Irak'la, ne Mısır'la, ne Libya'yla, ne kuzey ülkeleriyle, ne Avrupa Birliği ile barışık değiliz. Herkesle kavgalıyız. Bunu ancak ve biz düzeltiriz. Size CHP'nin Genel Başkanı olarak söylüyorum sözüm söz; bakın 25 Haziran'da güzel bir Türkiye'ye uyanacağız. En geç 4 ay içinde Ortadoğu'nun bütün sorunlarını biz çözeceğiz. Avrupa Birliği, Amerika, Rusya, İslam Dünyası ile bütün ilişkilerimiz iyi olacak. Bizim bilgimiz de, kapasitemiz de, öngörümüz de buna müsait. Çünkü biz Kuvayı Milliye ruhundan geliyoruz" ifadelerini kullandı.