Başbakan Binali Yıldırım, Yenikapı mitinginin yıldönümünde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na eleştirerek '80 milyonun ruhunu incitti.' derken 'Yenikapı ruhuna ilk günkü aşkla sahip çıkan Cumhurbaşkanı’mız ve Bahçeli’ye teşekkür ediyorum.' diye konuştu. Gazete Habertürk'ten Bülent Aydemir'in haberine göre Başbakan Yıldırım, “15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası Yenikapı mitingi birlik ve beraberlik ruhu olarak lanse edilmişti. Sizce Yenikapı Ruhu halen korunuyor mu?” sorusuna, şu yanıtı verdi:

'BU RUH ÇANAKKALE RUHU GİBİ DOĞDU'

“Sorunuzun iki yanıtı var. Birincisi Yenikapı demek birlik beraberlikse bu ülkenin milli birlik ve beraberliği zırh gibi. Yani evet bu ruh, Çanakkale ruhu gibi milli bir ruh olarak doğdu ve öyle de kalacak. İkinci yanıta gelince, Yenikapı ruhu incinmiştir. Yenikapı ruhuna ne yazık ki uyum sağlayamayanlar, hatta Yenikapı ruhunu kaybedenler oldu. Anamuhalefet genel başkanı o gün Cumhuriyet tarihimizin en kanlı darbe girişimi deyip, ardından kontrollü darbe deyip tüm inandırıcılığını yitirdi. Bir de çıkıp ‘Yenikapı ruhunu savunan tek lider benim’ diyor. Keşke böyle olsaydı. Bundan ancak memnuniyet duyardık. Ama siz çıkıp da yalnız 250 şehidimizin ve gazilerimizin değil 80 milyonun ruhunu incittiniz. Bu ruha ilk günkü aşkla sahip çıkan başta Sayın Cumhurbaşkanı’mız olmak üzere partimizin her kademesinde görev alan arkadaşlarımıza, MHP’ye ve genel başkanı Sayın Bahçeli’ye, milletimize teşekkür etmek isterim.”

‘YAŞ’TA FETÖ’YLE MÜCADELE KRİTERİ’

Başbakan Yıldırım, YAŞ atamalarında hangi kriterlerin dikkate alındığı konusunda, şunları söyledi: “Bu seneki YAŞ çok önemliydi. Malum hain darbe girişiminden bir yıl sonra gerçekleşen ve önümüzdeki yılların komuta kademesinin belirlendiği Şûra’nın omurgasını oluşturması bakımından ayrı bir önemi vardı. Kriterlerimiz çok netti. Değerlendirilen TSK personelinde liyakat, ehliyet aradık. Ancak elbette FETÖ ve bölücü terör örgütü ile mücadelede kararlı bir duruş da bizim için önemli bir kriter oldu.” Yıldırım, Akıncı Üssü Davası’na müdahil olmasını da şöyle değerlendirdi: “Davanın görüşülmesine başlanmasıyla devletim ve milletim adına, şehitlerimiz adına davaya müdahil olmayı istedim. Böyle bir davaya müdahil olmak, şehitlerimizin, milletimizin, devletimizin hakkını aramak bizim boynumuzun borcudur. Alçak darbe girişimine katılanların yargılandığı davalarda hukuk içinde en ağır cezaları almalarının takipçisi olacağız.”