Beşiktaş’ın UEFA Avrupa Ligi 2. ön eleme turunda Faroe Adaları’ndan B36 Torshavn’ı 6-0 yendiği maç, taraftarların bir bölümünü tatmin etmedi.

Beşiktaş için bu maç birçok iyi şeyin göstergesi olduğu gibi, önemli uyarıların da vesilesi oldu. B36 Torshavn ile aradaki sıklet farkına rağmen ciddiyeti bozmadan oynayan takım ve geçen sene göremediğimiz pas oyununa dönüş sinyalleri şüphesiz bütün beşiktaşlıları memnun etmiştir. Fakat gel gelelim maçı seyrederken farkettiğim bazı detaylara...

Öncelikle amacım asla Beşiktaş forması giyen oyuncuları taraftarın önüne atmak değil, bunu özellikle belirterek gördüklerimi anlatmaya başlıyayım. Sağ bek mevkisinde Gökhan Gönül’ün iyi niyetli oyununu takdir etsem de o bölgenin yükünü bir sezon boyunca taşıyamayacağı aşikardır. Geçen yıl da çok fazla forma giyememişti ve şimdi de pek hazır gözükmüyor.

Bir diğer isim ise altyapımızdan yetişen, iyi niyetiyle nerede olsa oynayan, tekmeye kafa uzatan Necip Uysal. Yapabilecekleri sınırlı olan, her ne kadar iyi niyetli olsa da asla stoper mevkisinde oynamaması gerektiği yönündeki fikrime, karşılaşmayı izleyen herkes katılacaktır. Necip’in takımda tutulmasından yanayım fakat ilk 11 ya da rotasyon oyuncusu olarak değil. Rotasyonun rotasyonu olarak takımda tutulması gerektiğine inanıyorum.

6-0 lık bu güzel galibiyetin ardından bizi mutlu eden diğer gelişmelere gelirsek. Günün göze batan iyi oyuncuları; çok eleştirilmesine rağmen bu sezon kampta ve maçlarda olumlu izlenim bırakan ve içeri sık sık kateden kanat oyuncusu Jermain Lens, adeta atom karınca misali sahanın heryerinde olan Gary Medel, genç olması sebebiyle taraftarın gözünde kredisi olan ve attığı 3 gol ile özgüven tazeleyip ümit veren Cyle Larin.

Bu oyuncularla birlikte takımı özlenen ayağa kısa pas oyununa tekrar kavuşturacak olan Oğuzhan Özyakup ve tartışılmaz tecrübesiyle Adriano yeni sezona başlarken ümit veren isimlerdi...

Şenol Güneş faktörünü de hiç bir zaman kenarda tutmamak gerekiyor elbette. Bu yıl Larin’i parlatarak yeni bir yıldız yaratacak gibi...